Cheaper перевод на турецкий
1,522 параллельный перевод
No, he thinks that everything in Paris is better and cheaper in Murcia.
Hayır, o Murcia'da her şeyin, .. Paris'ten daha ucuz ve kaliteli olduğunu düşünüyor.
The ones with the gold border are cheaper.
Altın kenarlı olanlar çok ucuzlar.
Cheaper than mineral water!
Sodadan bile daha ucuz!
Of course In this summer day There's no better or cheaper method!
Şüphesiz, bu yaz mevsiminde bundan daha etkili ve daha ucuz bir yol yok!
Railway prices are cheaper!
Trende ki fiyatlar daha ucuz!
I could get a cheaper funeral. - Dude...
Daha ucuz bir cenazem olabilir.
I have to move to cheaper hotel today. So I'm just gonna go.
Bugün daha ucuz bir otele yerleşeceğim, o yüzden gitmeliyim.
Cheaper, stronger. " I can't read this word.
Daha ucuz ve güçlü. " Bu kelimeyi okuyamıyorum.
Life's getting cheaper. Who's the beneficiary?
- Onun hayatından daha değerli.
It's, uh, cheaper. It's better for the environment.
Daha ucuz ve çevreye dost.
This is a cheaper milk chocolate.
Bu basit bir sütlü çikolata.
Would it be cheaper if I sang it?
Ben söylersem daha ucuz olur mu?
My father figured out that the only food cheaper than generic food was damaged food.
Babam doğru düzgün yemekten daha ucuz olanın bozuk yemek olduğunu anlamıştı.
We usually got our bread from the day-old bakery, which was even cheaper when we got it from the three-day-old shelf.
Genelde ekmeklerimizi eski ekmekçiden alırdık. Hatta çok eski rafdan aldıklarımıdan çok daha ucuzdu.
Ever since the operation, I've been on disability, and the mortgage... So, we're moving out of state, somewhere cheaper.
Ameliyattan bu yana çalışamadım evin ipotek borcu var, bu yüzden kirası daha ucuz olan bir yere taşınıyorum.
- Probably cheaper.
- Daha ucuzdur belki.
Well, maybe she cobbled together a cheaper fare from a couple of one-ways.
Belki de tek yönlü biletlerden ucuz olan bir kaç tane bulmuştur.
- Hell of a lot cheaper than a shrink.
- Elini korkak alıştırmamalısın.
You ain't gonna find any cheaper than this.
Bundan ucuzunu bulamazsın.
Smaller, faster, cheaper - - that's what we do.
Daha küçük. Daha hızlı. Daha ucuz.
If gas doesn't get any cheaper, we might have to.
- Benzin ucuzlamazsa öyle olacak.
If you can find a cheaper place in Medford to buy a water bed... well, you're not in Medford, because we're the only water bed store.
Eğer Medford'ta su yatağı satan daha ucuz bir yer bulursanız... Medford'ta değilsinizdir. Çünkü biz tek Su yatağı satan mağazayız.
He's a lot cheaper than talking to you guys.
Sizinle konuşmaktan daha ucuz çünkü.
Is it cheaper to sign a new customer or to keep an existing customer?
Hangisi daha karlıdır? Yeni bir müşteri kazanmak mı yoksa eldeki müşteriyi tutmak mı?
Wow, woulda been a lot cheaper if you'd just hit the brakes, huh?
Vav, eğer frene basmasaydın çok daha ucuza gelirdi, ha?
It's cheaper than theater and the blood is real.
Tiyatrodan daha ucuzdur ve kan gerçektir.
We've gotta split up and find someplace cheaper, that's all.
Hepimiz ayrılalım ve daha ucuz bir yer bulalım.
In other countries, drugs are cheaper.
Diğer ülkelerde ilaçlar daha ucuz.
The Nazis had now developed a cheaper method of killing people with carbon monoxide than that previously used in the adult euthanasia scheme.
Naziler, Yetişkin Ötanazi Planları için, karbonmonoksitle insan öldürmenin artık çok daha ucuz bir yöntemini geliştirmişlerdi.
Mr. President. As former Vice-minister of Energy and Power... I hear all manner of schemes that provide cheaper energy.
Sayın Başkanım, eski Enerji Bakanı Yardımcısı olarak, ucuz enerji sağlayabilecek çeşitli projeler duyuyorum.
Syd could get it a lot cheaper from the gangs, but Syd likes to deal with Jasper.
Syd aslında çetelerden de alabilir ama onunla çalışmak hoşuna gidiyor.
So I decided that it was cheaper to supply his deputy with evidence that we were bribing the chief.
O yüzden müdüre rüşvet verdiğimiz kanıtıyla yardımcısını satın almanın daha ucuz olacağını düşündüm.
This one is cheaper.
İşe yaramaz.
Cheaper one, like I said.
İşe yaramaz dedim ya.
Cheaper ones.
Daha ucuz.
30 bucks for a boat ride was a hell of a lot cheaper than gettin my own boat, wasn't it?
Tekne turu için vereceğim 30 dolar kendi teknemi almamdan çok daha ucuz olurdu, değil mi?
You know, at this point, it'd be cheaper just to adopt that lady.
Biliyorsun, artık bu aşamada o bayanı evlat edinmek daha ucuza gelir.
He's younger, smarter, cheaper.
Daha genç, zeki ve ucuz.
Plus, last year you guys outsourced for cheaper labor to other countries- -
Üstelik geçen yıl ucuz işgücü için başka ülkelerde üretim yap...
When you think about it, wouldn't it be cheaper just to let us keep your goddamn car stereos?
Bu şekilde düşününce... boktan araç radyolarınızı bize bıraksanız daha ucuza gelmez mi?
A lot cheaper, too.
Hem daha ucuzlar.
We all do. "lf it's cheaper by 1 / 3 we go ahead".
"1 / 3 daha ucuzsa, devam ederiz."
It's cheaper down the street.
Sokağın aşağısında daha ucuza var.
I don't know, but it's cheaper than somebody's life.
Bilmiyorum. Ama bir insanın hayatından çok daha ucuz.
They're cheaper on the road.
Yolda daha ucuz oluyor.
Automatic starters, cheaper oil, and mass production gave the edge to the gasoline car.
Otomatik marşlar, ucuz benzin, ve seri üretim benzinli arabalara destek oldu.
Then when the nickel-metal hydride batteries were improved so that they're now lasting longer than the life of the car and cheaper than an engine,
nikel-metal hidrit piller üretildiğinde aracın ömründen daha fazla dayanıyorlardı ve daha ucuzdular,
Ataxiwould have been cheaper.
Taksi ile gitmek daha ucuza gelirdi.
No one will do it cheaper, you're fucked if they catch you.
Daha ucuza yapanı bulamazsın. Yakalanırsan boku yedin.
they are cheaper than the ones from Kanaze.
El-Muhtar'daki su filtreleri Kanaze'dekilerden daha ucuz.
Cheaper will not find.
Daha ucuzunu bulamazsın.