Clap перевод на турецкий
1,182 параллельный перевод
- So you got the clap, huh?
- Demek belsoğukluğu kaptın, ha?
I've got to clap for my keys.
Kes sesini! Anahtarlarım için el çırpmam lazım.
Mrs. Chow, you are great How can you clap?
Chow, muhteşemsin nasıl el cırparsınız?
Clap, nun.
Alkışla rahibe.
We have more casualties from the clap than from enemy bullets.
Düşman mermileriyle yaralananlardan çok frengi hastamız var.
This is a hearing. You cannot clap me for contempt of a hearing.
Celseye itaatsizlikten beni hapse atamazsınız.
Is this where we all clap for Tinker Bell?
Melekleri bu noktada mı alkışlamamız gerek?
Clap now.
Alkışlayın.
I clap and say :
El çırpıp, şöyle derim :
I'd give you a round of applause, but I see you already got the clap.
Sarılıp kutlamak isterdim ama şimdiden bel soğukluğu kapmışsın bile.
I'm not interested in police training films about the clap.
Polislerin eğitim filmleriyle ilgilenmiyorum ben.
Unless you want the high school football team down with the clap.
Lise futbol takımının alkışlarını kısmalarını istemedikçe.
Anything. You clap your hands, and they fall over.
Ellerini çırpıyorsun ve yere düşüyorlar.
When I see her, will there be a clap of thunder and a flash of lightning?
Onu görünce gök gürültüsü, şimşek çakması mı olacak.
Everybody clap...
Herkesi alkışlasın.
Or, when I see her will there be a clap of thunder and a bolt of lightning?
Ya da onu görünce gök gürleyip şimşek mi çakacak? Ya da müzik falan mı başlayacak mı? Nasıl olacak?
Clap your hands!
Alkışlayın!
Right, clap.
Doğru, eller.
When the Tibetans clap hands, it means they are driving out evil forces.
Tibetliler el çırptığında kötü güçleri kovuyorlar demektir.
Clap the hands!
Alkışlayalım onları!
Added extra clap.
Fazladan alkış ekledi.
Oh, my god! You have the clap, don't you? You're on antibiotics,
Tanrım inanmıyorum, zührevî hastalık mı kaptın yoksa?
Tetracycline's specific for the clap.
Bu ilaç zührevî hastalıkların tedavisinde kullanılır.
Have you seen the way they clap?
Canlı demeye şahit gerek.
Everybody clap. She's doing.
herkes alkışlasın. yapıyor.
Well, I've had crabs, I've had lice I've had the clap, say, that ain't nice
Bitlerim oldu, kasık bitim oldu, bel soğukluğu geçirdim ve bu hiç de hoş olmadı...
Suddenly, there was a clap of thunder, and she was struck by a bolt of lightning.
aniden, bir şimşek çakmış, ve bir şimşek kadını yakmış.
Clap hard, Dawson.
Alkışla, Dawson.
They cheer. They clap their hands.
Sevindiler ve alkışladılar.
If you're happy and you know it clap your hands
# Mutluysan ve bunu biliyorsan ellerini çırp #
And the one in which you clap?
Alkış ister misin?
And the clap.
Ve tokat.
WHEN YOU GET THE CLAP 'CAUSE YOU WEREN'T PAYING ATTENTION IN HEALTH CLASS, IS THAT GONNA BE FUNNY, TOO?
Sağlık dersine dikkatini vermediğin için tokadı yesen, bu da komik olur muydu?
We can clap our hands together.
Ellerimizi beraber çırparız.
Edna won't even let me clap her erasers.
Edna, silgilerini çırpmama bile izin vermiyor.
We can clap our hands together. People will love it!
Birlikte ellerimizi çırpabiliriz.
Okay, everybody clap for Auntie Grace, she just mailed a very important letter.
Herkes Grace teyzeyi alkışlasın. Az önce çok önemli bir mektup postaladı.
Ladies and gentlemen, clap your hands for. Diana Guzman.
Bayanlar ve baylar, Diana Guzman'ı alkışlayın.
Where Coke Henry got the clap?
Kokainci Henry'nin patladığı yer mesela?
Go ahead, clap your hands, but this is what's actually happened.
Devam et, alkışla ama olan tam olarak budur.
- Then clap your hands at home.
- O zaman evde el çırp.
Maybe she's got the "clap."
Belki de belsoğukluğuna yakalanmıştı.
If you're happy and you know it Clap your hands
Eğer mutluysanız el çırpın.
Show me "women I gave the clap to"! " The episode of Who's the Boss?
Göster bakalım "Şaplak attığım kadınlar"! Ve Harvest Festivali Geçit Töreni'nin tema konusu : " Patron Kim?
God-damnit, all I got was a little golf clap!
Kahretsin, benim tek aldığım golf şapkası!
I'd clap if I could.
Yapabilseydim alkışlardım.
- Clap!
- Alkışla!
When I see her, will there be a clap of thunder... and a flash of lightning?
Ya da şimşek mi çakacak.
"You got" the clap "man"
- Belsoğukluğu.
All right... ( all clap )
Peki...
I also got the clap, but that's a story for another day.
Belsoğukluğu da olmuştum ama onu başka zaman anlatırım.