Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ C ] / Cold beer

Cold beer перевод на турецкий

400 параллельный перевод
I'll have some beer, cold beer.
Bira alacağım, soğuk olsun.
Sipping ice-cold beer.
Soğuk biranı içiyorsun.
And the sooner we're through... the sooner we'll be back in town drinking cold beer.
Ne kadar çabuk bitirirsek... o kadar çabuk kasabaya varır, soğuk bira içeriz.
Bring some cold beer for the boys.
Çocuklara soğuk bira ver.
Let's get back to Apache Junction and some cold beer.
Apache Junction'a gidip soğuk bira içelim.
Get your cold beer here!
Soğuk biranız burada!
Get your cold beer! Right over here!
Soğuk bira burada!
And I would send out for cold beer.
Ona soğuk bira ısmarlardım.
Wouldn't that get a little monotonous, just Akron, cold beer and "Poor, poor thing" for two weeks?
İki hafta boyunca sadece Akron, soğuk bira ve "Zavallıcık," biraz monoton olmaz mı?
But I think I earned a cold beer you've got in the icebox upstairs.
Sanırım, buzlukta tuttuğun soğuk bir şişe birayı hak ettim yukarıda.
We brought you some cold beer, didn't we, Mac?
Sana biraz soğuk bira getirdik, değil mi, Mac?
Oh, for a prawn tempura and a bottle of cold beer.
Şimdi bir kızarmış ıstakoz ve soğuk bir bira iyi giderdi.
How about a nice cold beer?
Birer soğuk biraya ne dersiniz?
How'd you like to have a nice cold beer?
Soğuk bir biraya ne dersiniz?
I'd like a cold beer.
Soğuk bir bira istiyorum.
Cold beer and sarsparilla for the kiddies pretzels, candy bars, cold beer.
Soğuk bira ve çocuklar için yemişler gevrek çörekler, şekerler, soğuk bira.
Get your cold beer, sarsaparilla.
Soğuk biranızı hemen alın,
Get your cold beer and pretzels!
Soğuk biralarınızı, çöreklerinizi alın...
Some cold beer!
Biraz soğuk bira!
I feel like a big, cold beer. How about you?
Kendimi, büyük, soğuk bir bira gibi hissediyorum.
In times of trial, I always say there's nothing like... cold beer.
Sıkıntılı zamanlarda, hep derim,... gibisi yoktur. soğuk bira.
Of course, the first thing I wanted was a cold beer.
Kuşkusuz, istediğim ilk şey soğuk bir bira idi.
We got cold beer over here, man.
Burada buz gibi bira var.
Scrambled eggs, very cold beer, if you please.
Omlet ve soğuk bira rica ediyorum.
Hey, didn't somebody say something about a cold beer after work?
Hey, birileri işten sonra soğuk bira içmekten mi bahsetti?
I'll just take a cold beer with the Major in the garden.
Binbaşıyla, bahçesinde soğuk birer bira içeceğiz.
Got a couple bottles of ice-cold beer up there.
Orada birkaç şişe buz gibi biram var.
Water. Cold beer here!
Su.
- Cold beer!
- Kesinlikle.
[Bernie] Nice cold beer boys?
- Soğuk bir bira vereyim mi?
What I can't fathom is how one can drink cold beer in freezing weather.
Benim anlayamadığım bir insanın dondurucu soğukta buz gibi bira içebilmesi.
Why do you drink ice-cold beer on a hot day?
O halde sıcak bir günde neden buz gibi bira içilir?
- Can I get you a nice cold beer?
- Sana bir bira getireyim mi?
Ok. We have cold beer and hot coffee.
Sıcak bira ve ılık kahve var.
- A cold glass of beer.
- Bir bardak soğuk bira.
- Got any cold root beer?
- Soğuk biranız var mı?
The beer's nice and cold, too. - That's not what I...
Bira da soğuk.
One cold beer in the house and you show up!
Hepsi senin olsun.
I'll have a steak... and a cold glass of dark beer.
Biftek ve soğuk bir bardak bira istiyorum.
I got no electricity here, but the beer's always cold.
Burada elektriğim yok ama bira her zaman soğuktur.
Cold spaghetti and warm beer.
- Tabii. Soğuk makarna ve sıcak bira.
Sometimes it's warm beer and cold spaghetti.
Kimi zaman da sıcak bira, soğuk makarna.
Boy, I could sure go for a cold glass of beer.
Soğuk bir bira için neler vermezdim.
- A cold bottle of beer'd taste fine.
- Soğuk bir bira iyi giderdi.
Fly over here and drop us some cold bottles of beer!
Hadi buraya gel ve bize soğuk biraları gönder.
What I could do with a nice cold pitcher of beer.
Soğuk bir bira olsa da içsek.
- Beer, if it's cold.
- Bira, soğuksa.
You wouldn't happen to have a nice cold can of beer on you?
Bir teneke soğuk, güzel bir biraya hayır demezdin, değil mi?
Cold bottle of beer will hit the spot.
Soğuk bir şişe bu işi halleder.
A cold glass of beer for Roy.
Roy'a soğuk bir bira.
They may be out there dying of thirst on- - on that infernal rock and... you and I are sitting here drinking cold bloody beer.
Belki uzaklarda bir yerde susuzluktan ölüyor olabilirler- -... şeytani kayaların üzerinde ve sen ve ben burada kahrolası soğuk biralarımızı içiyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]