Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ C ] / Consider

Consider перевод на турецкий

15,319 параллельный перевод
Here's the deal : depending on the value of the information that you give us, we will consider getting you across the Canadian border.
Anlaşma şu : verdiğin bilginin değerine göre seni Kanada sınırından geçirmeyi, düşünebiliriz.
We should consider all variables as we move forward, because things are bound to get... complicated.
İlerlerken bütün etkenleri, göz önüne almalıyız. Çünkü işler daha karışık bir hale gelmek üzere.
Consider it done.
Oldu bilin.
Apologize and maybe I'll consider keeping you on as second assistant.
Özür dilersen belki seni ikinci asistanım olarak ekipte tutabilirim.
Well, when you consider what we've all been through it's amazing we're all functioning so well.
Yaşadıklarımızı düşündüğümüzde hepimizin bu kadar iyi olması inanılmaz.
And if it helps... Consider it an order, soldier.
Yardımı olacaksa, bunu bir emir olarak varsay, asker.
I love how playing superhero is what we consider normal.
Kahraman gibi davranmanın normal gelmesine bayılıyorum.
I think you should consider that... Maybe letting him go isn't such a bad thing.
Ama kurtardıktan sonra bence onu bırakmanın o kadar da kötü bir şey olmadığını düşünmelisin.
I don't consider this work.
- Bunu çalışma olarak saymıyorum ben.
But I'll consider your proposal.
Teklifini düşüneceğim.
So should I consider this a yes?
Peki, bir evetinizi alabilir miyiz?
In that case, I motion that we adjourn this disciplinary hearing for one hour to afford you the opportunity to consider your response.
Öyleyse bu disiplin yargılamasını cevaplarınızı düşünmeniz için bir saat erteleyelim diyorum.
Have a drink with me, and I might consider it.
Benimle bir içki içersen bunu düşünebilirim.
Of course, I could never consider accepting a position here without my faithful nurse / assistant.
Elbette benim sadık hemşirem ve yardımcım olmadan... -... bu işi asla kabul edemezdim.
Tempting... but I have my reputation to consider.
Cezbedici... ama saygınlığımı düşünmeliyim.
I wonder if, on reflection, you'd consider that perhaps you should've run it by me first.
Geriye dönük düşününce, belki de önce bana sorman gerektiğini düşünüyor musun?
I'm saying, consider it might be better for Taylor to wait until he's ready.
Taylor hazır olana dek beklemenin belki daha iyi olabileceğini düşünmelisiniz.
Consider this an old man's request...
Şu yaşlı adam sizden bir şey rica ediyor...
If we're going to even consider doing this, we shouldn't give them any reason to do more damage.
Bunu yapmayı düşünüyorsak bile onlara daha büyük hasar vermeleri için bir sebep vermemeliyiz.
Let's consider the source.
Önce kaynağına bakalım.
Consider putting your skills to use in the Green Zone.
Yeteneklerinizi Yeşil Bölgede kullanmayı düşünün.
Then of course, consider it done.
Pekala o zaman, oldu bil.
The Strix will consider this is as an act of war, Hayley.
Strix bunu bir savaş hamlesi olarak algılayacak Hayley.
If we can't capture everyone, we have to consider that the resistance may attack.
Hepsini yakalayamazsak kaçanların saldırıya devam edeceğini göz önünde bulundurmalıyız.
If I was you, I would consider yourself lucky.
Yerinde olsam kendimi şanslı sayardım.
Then consider it came from your queen.
O zaman isteğin kraliçenden geldiğini unutma.
All right, I'm willing to consider an arrangement.
Bir ayarlama yapabiliriz.
Magnus, consider the other warlocks...
- Magnus, diğer büyücüleri de düşün...
Look, if you're doing everything you're supposed to be doing with this community service thing, then I will consider the dance.
Dinle, şu kamu hizmetiyle ilgili yapman gereken her şeyi yaparsan balo işini bir daha düşünürüm.
Consider my offer, Susan.
Teklifimi düşün, Susan.
Consider it done.
Tamam.
If you really want to be done, consider this me firing you.
Eğer gerçekten bitirmek istiyorsan, seni kovmuşum gibi düşün.
- You ever consider law school?
- Hukuk okuluna gitmeyi düşündün mü hiç?
- I consider it a tragedy.
- Buna bir trajedi gözüyle bakıyorum.
If I'm holding you back, then you should consider closing the office for good.
Eğer seni geride tutan bensem, o zaman ofisi tümden kapatmayı düşünmelisin.
What you might consider a failure could actually be something else.
Başarısızlık saydığın şey aslında başka bir şey olabilir.
Just... consider the possibility that there is no such thing as a Black Sky.
Kara Gök'ün aslında olmaması ihtimalini düşün.
It's not that nutso when you consider the theoretical possibility that siphoning power from the auxiliary time drive should provide enough power to reverse the polarity of the dwarf star matrix.
Yedek zaman sürücüsünden alınan gücün cüce yıldız matrisinin kutuplarını ters çevirebilmesinin teorik olarak olasılık dahilinde olduğunu düşündüğünde o kadar da deli bir fikir değil bence.
Just consider it a favor.
Bunu bir iyilik olarak düşün.
Did you ever consider they hate you for that very reason?
Senden bu sebepten dolayı nefret ediyor olduklarını hiç düşündün mü?
- Yes! You may be surrounded by others, but do you truly consider any of those people your friend?
Etrafın insanlarla çevrili olabilir ama onlardan herhangi birini dostun olarak görüyor musun?
Well, perhaps he should consider changing his name.
Belki de ismini değiştirmeyi düşünmeliymiş.
You might also consider telling the Captain what happened before she hears about it some other way.
Başka şekilde duymadan önce Başkomiser'e de olanları anlat istersen.
I might consider sparing them if you complete the Heart of Darkness.
Eğer Karanlığın Kalbini tamamlarsanız kalmalarını düşünebilirim.
I'm unable to fully consider the implications of our conversation.
Konuşmamızın imalarını tam olarak anlayamıyorum.
I consider myself quite fast. In fact...
Kendimi oldukça hızlı düşünürüm.
We are looking for a man from Dharavi between the ages of 25 to 45 whom we'd most likely consider to be a power reassurance offender.
Aradığımız adam Dharavi'den, 25-45 yaşları arasında ve muhtemelen güçle tatmin olan biri.
Only then will the Master deign to consider your personal needs.
Ancak o zaman Efendi senin kişisel ihtiyaçlarını bahşetmeyi düşünebilir.
In my world, you must have a life worth living before you can even consider death.
Benim dünyamda ölümü düşünebilmen için önce yaşamaya değer bir hayatın olması gerekir.
I really need you to consider canceling this presentation.
Senden bu sunumu iptal etme konusunu yeniden düşünmeni istiyorum.
Do you consider her your friend?
Onu dostun olarak görüyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]