Counseling перевод на турецкий
1,302 параллельный перевод
You might want to get your publicist some grief counseling.
Tanıtımcın üzüntüden yıkıldı. Bir psikoloğa görünse iyi olur.
I've been doing some volunteer counseling down at the woman's outreach center.
Kadınların Sosyal Yardım Merkezi'nde gönüllü danışmanlık yapıyordum.
exactly, so we'll get him home, we'll get him into christian counseling so it won't become a lifestyle.
Tamamen öyle, o zaman onu eve götüreceğiz Hristiyan nasihatlari vereceğiz ve bu bir yaşam tarzı olmayacak.
So have you thoughtabout counseling?
Bir danışmana gitmeyi düşündün mü?
That placeyou sent him to- - that behavioralmodification camp- - he got counseling there, right?
Onu daha önce gönderdiğin, davranışlara çeki düzen veren kamp gibi bir yere. Orada düzelmişti, değil mi?
And counseling.
Yardım filan aldık.
We're in counseling.
Danışmana gidiyoruz.
"And he said you told him our counseling isn't working."
"Ve ona demişsin ki, evlilik danışmanı bir işe yaramıyor."
"Where the hell do you come off telling people to stop counseling?"
"Ne hakla insanlara danışmana gitmeyi kesmelerini söylersin?"
- You've had counseling?
- Avukatınla görüştün mü?
Scotty's had counseling.
Scotty bu konuda yardım aldı.
When you get counseling, they tell you not to force it.
Hukuki danışmanlar, kendimi yapmak zorundaymış gibi hissetmememi söylediler.
- You've had counseling? - We had adultery.
- Avukatınla görüştün mü?
Veronica. I'd love to stay and chat, but I'm counseling runaways in the basement.
Kalıp sohbet etmek isterdim ama bodrumda evden kaçan gençlere danışmanlık yapıyorum.
You considered counseling?
Evlilik danışmanına gitmeyi düşündünüz mü? Evlilik danışmanı mı?
All right, Stephanie, what about our pancake breakfast for the Abused Children's Counseling Center?
Stephanie. Kötü Muamele Gören Çocuklar Terapi Merkezi için. ... düzenlediğimiz kahvaltı ne oldu?
Maybe if you eased up on the balloons, you'd have some more money for the counseling center.
Balon parasını biraz kısarsanız daha çok para toplayabilirsiniz.
It will be rather like marriage counseling.
Evlilik danışmanına gitmek gibi olacak.
It was his assignment as part of grief counseling.
Bir çeşit teselli çalışmasında ona verilmiş görevdi.
And this drawing that Justin allegedly did during grief counseling, you took it as proof?
Ve Justin'in teskin seansında yaptığını iddia ettiğin şu resim, onu delil olarak mı aldın?
How's the counseling going?
Danışmanlık nasıl gidiyor?
I didn't take the counseling route, Sean.
Danışman önerilerini umursamadım Sean.
He was held for observation for three weeks, and he was supposed to undergo psychiatric counseling. Oh, we did.
Tutuklamışız.
I work in the college counseling office.
Kolej danışma bürosunda çalışıyorum.
But I got some counseling, and I got back up on my feet.
Danışmanlardan yardım alıp kendime geldim.
- This is couples counseling. I can't do it myself.
- Bu bir çift terapisi, tek başıma gidemem.
This counseling is mandatory or you will be suspended.
Psikoloğa gitmek zorunlu yoksa uzaklaştırma cezası alacaksın.
Your Threshold protocols include stress counseling as part of the plan.
Threshold protokollerinde stres tedavisi planı var. Bence bu planı devreye sokmanın zamanı.
Couples counseling for me and Alan with you as the therapist.
Ben ve Alan, çiftlere verilen türden danışmanlık hizmeti alacağız ve terapistimiz de sen olacaksın.
Where was the grief counseling for her?
Başsağlığı dileyenler neredeydiler?
Seems as a college junior, she was suspended, and only reinstated after completing a summer of anger counseling.
Üniversite öğrencisiyken kaydı dondurulmuş ve okula devam etmesine ancak öfke konusunda danışmanlık aldıktan sonra izin verilmiş.
How was the counseling center?
Rehberlik araştırma merkezi nasıldı?
Look, I can provide a safe hospice if you agree at least to go to counseling.
Bakın, eğer en azından danışmana giderseniz size güvenli bir bakımevi ayarlayabilirim.
Okay, as a professional social worker who's devoted his life to counseling teens. You need to bottle up those emotions you're feeling, bury them deep inside.
Peki, hayatını gençlere rehberlik etmeye vermiş bir sosyal hizmet görevlisi olarak, şu duygularını içine atmak zorundasın.
And so we just try to analyze your personality, and if it seems like you need some help, then you can have an audit counseling for a nominal fee.
Ve böylece sadece kişiliğinizi analiz etmeye çalışıyoruz, ve sanırım sizin yardıma ihtiyacınız var. Küçük bir ücret karşılığında siz de denetlemeye katılabilirsiniz.
I can't tell you unless you pay for a few years of audit counseling!
Denetleme danışmasına bir kaç yıl para vermediğiniz sürece size söyleyemem!
Please don't forget to report your decisions to the Counseling Office as soon as possible. Good luck.
Lütfen kararlarınızı mümkün olduğu kadar kısa sürede danışmanlık ofisine bildirmeyi unutmayın.
It's couples counseling. We're...
Evlilik danışmanıyla.
At first, she said that, at the time of the murder, he was in her office for career counseling.
İlk önce, cinayet saatinde ona kendi ofisinde meslek danışmanlığı yaptığını iddia etti.
Career counseling at 11 pm?
Gecenin 11'inde meslek danışmanlığı?
You're the one that needs some psychiatric counseling!
Aslında psikolojik bir destek alması gereken sensin.
And you know what? It's none of my business, but when we get back... you and Upgrayedd should seriously think about couples counseling, okay?
Ve beni ilgilendirmez ama, geri döndüğümüzde... sen ve Upgrayedd bir çift terapistine görünmeyi ciddi olarak düşünmelisiniz, tamam mı?
My mother wanted me to go to the campus counseling center.
Annem kampüs danışmanlık merkezine gitmemi istedi.
" some couple's counseling. I mean, I think we have a problem.
Yani bence bir sorunumuz var...
Two : you agree to participate in pre-marriage counseling.
İki : Evlilik öncesi danışmanlığa katılmayı kabul edeceksiniz.
Counseling.
Danışmanlık.
- I'm not doing counseling. - Josef...
Ben danışmanlık istemem.
I'm not doing counseling.
Danışmanlık istemem.
I've done counseling, you know that. I'm not doing it.
Ben danışmanlığa gittim, bunu biliyorsun.
I mean, I went to counseling.
Ben danışmanlığa gittim.
I'm not going to counseling.
Ben danışmanlığa gitmem.