Crime scene перевод на турецкий
7,202 параллельный перевод
This van was seen fleeing a crime scene last night.
Bu minibus dün gece suç mahalinden kaçarken görülmüş.
Can you pull up those crime scene photos?
Şu olay mahali fotoğraflarını gösterebilir misin?
Blood from both the foot and the torso were present at the crime scene.
Hem ayaktaki hem de gövdedeki kan olay yerinde de bulundu.
Except we are going to a crime scene...
Olay yerine gitmemiz dışında...
Clean up a crime scene with bleach after the kill.
Cinayetten sonra suç mahalini çamaşir suyuyla temizemek gibi.
Crime Scene recovered Mr. Matthews'phone at the scene.
Olay Yeri inceleme Bay Matthews'in telefonunu buldu.
Yeah, like fingerprints at a crime scene.
Olay yerindeki parmak izleri gibi.
Which is what we saw at the crime scene.
Ki biz bunu olay yerinde görmüştük.
The car started at the crime scene.
Araba olay yerindeyken çalıştı.
No. We ruled it out at the crime scene.
Olay mahalinde bu ihtimal ortadan kalktı.
Place was looted right after the actual robberies, so no crime scene integrity.
Asıl soygundan hemen sonra orası yağmalandı suç mahalli bozuldu.
Sure, Ali has an alibi, but how strong can it be when Ali's DNA is found at the crime scene?
Ali'nin mazereti var tabii ama olay yerinde DNA'sının bulunmasıyla eş değil.
You couldn't have made it from your place to the crime scene to fire a shot in that time frame.
Bu kadar zaman içinde bulunduğunuz yerden cinayet alanına gidip ateş edemezsiniz.
Well, this is a crime scene.
Pekala, burası bir suç mahali.
Sending crime scene location to your nav.
Olay yeri konumunu gönderiyorum.
You are entering a sealed crime scene.
Kapalı bir olay yerine giriyorsunuz.
Look, I'm with the crime scene c-cleanup service.
Bak, ben olay yeri temizleme ekibiyle birlikteyim.
Except you're a week early and crime scene scrubbers are Bots... you know, little aluminum fellas on wheels.
Bir hafta erken gelmen ve olay yerini temizleyeceklerin Botlar olması dışında.
You know, mental patients escape often enough, but they're not normally former astronauts making a beeline for the closest crime scene.
Akıl hastaları çok sık kaçıyorlar. Ama normalde en yakın olay yerine doğrucu giden eski astronotlar yok aralarında.
Says the lady that broke out of Crazy Acres, stole a phone, stole a car... and then trespassed onto my crime scene.
Tımarhaneden kaçan kadının dediğine bak. Bir telefon, bir araba çalmışsın sonra da benim olay yerime izinsiz giriyorsun.
I'm at the crime scene now.
Olay mahalindeyim şu anda.
Now that we've linked Tommy Egan to Ruiz's hideout, if we can pin Tommy Egan to this crime scene, maybe we can prove that he's Ghost.
Tommy Egan ve Ruiz'in gizlenmesini eşleştirdik şimdi Tommy Egan'ı suç mahaliyle bağdaştırabilirsek belki onun Ghost olduğunu kanıtlayabiliriz.
The whole area surrounding the crime scene?
Tüm alanı olay yeri mi çevirdi?
the same drugs I found in Littlefield's shoe at the crime scene yesterday morning.
Dün sabah suç mahallinde Littlefield'ın ayakkabısında bulduğum uyuşturucunun aynısı.
Forensics is working the crime scene now.
Tamamdır patron. Adli tıp şu an suç mahallini araştırıyor.
All we have is one witness outside of the crime scene, that's it.
Elimizde sadece suç mahallinde bile bulunmayan bir görgü tanığı var.
I was going through the crime scene evidence from the Fairchild murder, and, uh..., there's a piece of evidence missing.
Fairchild cinayetinin suç mahallinde bulunan kanıtlara bakıyordum ve kaybolan bir parçaya rastladım.
- Well, to be clear, this isn't an actual piece of crime scene evidence.
- Açıkçası bu suç mahallinde bulunan kanıtlardan değil.
This was at the crime scene?
Bu suç mahallinde miydi?
Every time he makes a kill, he leaves one of these at the crime scene.
Ne zaman cinayet işlerse bunlardan birini suç mahalline bırakıyor.
Not to mention a federal crime scene.
Federal suç mahali olduğunu söylemiyorum bile.
His room key is the only evidence we found at the crime scene.
Oda anahtarı, suç mahalinde bulduğumuz tek delildi.
That bumper was found in a major crime scene.
Tampon birinci dereceden suç mahalinde bulundu.
it's a potential crime scene.
orası şu an potansiyel olay yeri.
The crime scene photos from Simon's basement show several empty boxes from Donuts Etc.
Olayı yeri fotoğrafları Simon'un odasında birkaç boş Donuts ETC kutusu buldu.
From the crime scene.
- Olay yerinden.
I mean, you were acting so weird at the crime scene.
- Suç mahallinde çok tuhaf davranıyordun.
As big a surprise as Eddie punching Barry at a crime scene this evening.
Geçen gece Eddie'nin, suç mahallinde Barry'i yumruklaması kadar büyük bir sürpriz.
When we found the crime scene he wanted to know what we'd discovered.
Suç mahalini bulduğumuz zaman ne keşfettiğimizi öğrenmek istedi.
Another processed crime scene.
Başka işlenmiş suç sahne.
So here is the crime scene blood drop.
Olay yeri kan damlası Yani burada. Taze kan damlası önceden belirlenmiş temel için
You were right about the rope from the crime scene.
Suç mahallinden ip konusunda haklıydın.
What does the crime scene tell you?
Ne suç sahne size ne anlatıyor?
You wanted me to take a look at your crime scene?
Senin suç mahallinde bir göz almak için Sen beni istedi?
Maybe Rios would appreciate having details from the crime scene where she will meet the woman she condemned to death by her inaction.
Belki Rios, hareketsizliği sonucu ölüme mahkum ettiği kadınla tanışacağı olay yerinin detaylarını almaktan memnun olur.
He places the symbol at the crime scene in different ways.
- Sembolü olay yerine farklı şekillerde yerleştiriyor.
He came back to the scene of the crime.
Suç mahalline geri döndü.
Ruin the crime scene.
Ben olay yerini dağıtacağız sanıyordum.
No cop brings a full crime-scene unit to the boonies for no reason.
Hiçbir polis nedensiz yere bütün bir olay yeri inceleme ekibini taşraya getirmez.
In other words every time he ran from the scene of the crime, he ran in this general direction.
Başka bir deyişle, ne zaman suç mahalline koşmaya başlasa genel olarak bu taraftan koşuyor.
I will take you back to the scene of the crime.
Seni olay yerine geri götüreceğim.
scene 170
scenes 17
scene of the crime 18
scene six 23
scene photos 20
crime 137
crimes 20
crime of passion 33
scenes 17
scene of the crime 18
scene six 23
scene photos 20
crime 137
crimes 20
crime of passion 33