Do i ever перевод на турецкий
3,789 параллельный перевод
Oh, man, do I ever.
Oh, dostum, yapabildiğim zamanlarda.
When do I ever read the paperwork?
Ne zaman okudum ki?
Do you think I'll ever be able to make things right with her?
Sence Emma'yla aramızı düzeltebilecek miyim?
- No. Believe me, this is the last time I ever judge you for anything that you ever do.
İnan bana bu, yapacağın herhangi bir şey için seni son yargılayışım.
I think when we look back at this no matter what we do after this, we'II never, ever beat this.
Büyüyüp geçmişe bakınca... bence ne yaparsak yapalım bundan iyisi olmayacaktır.
Ever since my drunk and disorderly, I get blamed for shit that I didn't do.
İçip etrafı rahatsız ettiğimden beri yapmadığım binbir türlü haltı üstüme attılar.
I will never do something so stupid ever again.
Böyle bir şey bir daha asla olmayacak.
I know I haven't been there for you but if we ever get out of this, I'll do better. I promise.
Biliyorum ihtiyacın olduğunda orada değildim. fakat... bunu atlatabilirsek sana söz veriyorum çok daha iyi biri olacağım.
That's all I ever do!
Yaptığım başka bir şey yok ki zaten!
I'm asking you to do the last thing they'd ever suspect.
Şüphelenecekleri, son şeyi yapmanızı istiyorum.
Do you think that... That I could ever be the kind of woman who belongs in these clothes?
Sence bir gün bu kıyafetlere uygun bir kadın haline hiç gelebilecek miyim?
I have a lot to deal with, but I do not feel powerless, ever!
Uğraşmam gereken birçok şey olur ama hiçbir zaman aciz hissetmem kendimi.
All I've ever wanted to do is manage fighters.
Her zaman dövüşçü menajerliği yapmak istemiştim.
"I will never, ever do that."
Ben bunu asla yapmam demiştim.
I'm not the first person to ever do something like that, Lucas.
Bunu yapan ilk insan ben değilim, Lucas.
Do you ever let me think that I'm the smart one when you've figured it out already?
Ben en zeki kişi olduğumu düşündüğüm zaman da bunu çoktan anladığın için izin verdin mi?
Ever since I was 4 years old, it's all I've ever wanted to do.
4 yaşımdan beri yapmak istediğim tek şeydi.
And you said, "If there's anything I can ever do for you"...
"Senin için yapabileceğim bir şey olursa hiç çekinme" demiştin.
I hope you do everything you ever wanted.
Umarım istediğin her şeyi yaparsın.
That's all I ever wanted to do.
Benim de tek yapmak istediğim şey bu.
Well, I know I owe you one, so I came to tell you, i-if you ever need anything, a favor, all you have to do is ask.
Sana bir teşekkür borcum var. O yüzden geldim. Eğer istediğin bir şey olursa sorman yeter.
I promise you this- - the only things you will ever regret are the things that you didn't do.
Ama şunu söyleyebilirim ki pişmanlık duyacağın tek şey yapmadıkların olur.
If I do things any differently, it'll cost me more than I can ever earn.
Bugün çalışma şeklimi değiştirsem kazanacağımdan çok daha fazla masrafım olur.
I feel like the only thing that I won't do ever again is a butt plug.
Herhalde tekrar yapmayacağım tek şey kıç tıkacı.
I pee in every bathtub I ever get in and I wouldn't do that.
Ki ben girdiğim her küvete işiyorum.
I mean, it's, like, the biggest thing a guy could ever ask his friend to do.
Bir erkeğin arkadaşından yapmasını isteyeceği en büyük şey belki de.
I just hope that if I'm ever in your shoes, I have a friend close enough to do this for me.
Senin yerinde olsaydım benim için bunu yapacak kadar yakın bir arkadaşım olsun isterdim.
Tom, I know that you feel right now more than ever that you have a job to do, but with everything that's happen- -
Tom, eminim her zamankinden çok yapacak işin var diye düşünüyorsun. Ama olanları düşününce -
The fact that while you could certainly do better, there's no way I ever could.
İşin doğrusu, sen çok daha iyilerini bulabilirsin ama ben onu asla yapamam.
In what star system do you think I would ever help you?
Sana yardım edeceğim düşüncesini de nereden çıkardın?
I will never, ever do that to my son.
Ben oğluma asla ve asla böyle yapmam.
And if there's ever anything I can do to make you feel more secure, then tell me,'cause I take requests.
Ve seni daha güvende hissettirmek için yapabileceğim bir şey varsa, söyle çünkü "istek" alıyorum.
What could I ever do for you?
Senin için ne yapabilirim ki?
How can I ever love anybody who would do such horrible things?
Bu kadar kötülük yapabilecek olan birini ben nasıl sevebilirim?
I would never ever do again ever. Ever!
Bir daha hiç yapmayacağım bir şeyi yapacağım.
I'm interested. Anne, ever do acid?
Anne, LSD yaptın mı hiç?
I don't think that T. Henry Moray ever got a decent chance to ever do anything with that.
Bu dalaverelerle başa çıkma fırsatının T. Henry Morray'e verildiğini düşünmüyorum.
What did I ever do to you?
Ben sana ne yaptım?
I don't think I ever made you do that.
Sana bunu yaptığımı sanmıyorum.
You don't get to lecture her about the distinction between doing and thinking. You know, all I've ever seen you do is think. Whatever crap you got going on with Rayna,
Diyorum ki, belki de sineye çekip orada kalmalıyım, anlıyor musun?
I will find you, and when I do, you will regret the day you ever met me.
Seni bulurum ve bulduğumda benimle tanıştığın güne pişman olursun.
I do not believe nuclear arms can ever serve to protect the people of a country.
Ben nükleer silahların bir ülkeyi koruyabileceğine kesinlikle inanmıyorum.
How is it my fault when I've done everything that you have ever asked me to do?
İstediğin her şeyi yaptığım hâlde nasıl benim hatam oluyormuş bu?
Okay, if you ever do that again, I swear...
Tamam, bir daha bunu yaparsan, yemin ederim...
Shoot me if I ever do.
Değişirsem vur beni.
Do you ever shut up and give that man-bear 25 grand so you and I can split the other 70?
Sus da ayı adama 25 bini ver. Diğer 70 bini kırışırız.
He only ever asks one question, "What can I do?"
Sorduğu tek soru, "Ne yapabilirim?"
Then, I do wish it, else how will the King and I ever be safe?
Eğer Kral ve ben güvende olamayacaksak, bu durumda, bunu istemek durumundayım.
I am terrified to even repeat what Hetty said she'd do to me if I ever helped you off the record again.
Bir daha özel işinde sana yardım edersem Hetty'nin bana ne yapacağını söylemeye bile korkuyorum.
I do now more than ever.
Şimdi daha da güveniyorum.
Sending you back is the last thing I ever wanted to do. - I know, I know.
Benny seni oraya geri yollamak son yapmak isteyeceğim şey.
do it 5363
do it anyway 19
do it for me 171
do it right now 27
do it for yourself 17
do it later 23
do it up 17
do it today 16
do it tomorrow 16
do it again 594
do it anyway 19
do it for me 171
do it right now 27
do it for yourself 17
do it later 23
do it up 17
do it today 16
do it tomorrow 16
do it again 594
do it to me 21
do it right 79
do it now 637
do it yourself 113
do it fast 39
do it quickly 49
do it quick 22
do it properly 26
do it then 24
do it quietly 27
do it right 79
do it now 637
do it yourself 113
do it fast 39
do it quickly 49
do it quick 22
do it properly 26
do it then 24
do it quietly 27