Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ D ] / Do not do this

Do not do this перевод на турецкий

10,635 параллельный перевод
Enoch, do not do this!
Enoch, bunu yapma!
Turning to exhibit number 372 for a moment, do you have an opinion about whether or not this would fill up the capacity of this subscriber's voice mailbox?
372 numaralı delile biraz geri dönelim. Bu kadar mesajın bu abonenin sesli mesaj kutusunu tamamen doldurup dolduramayacağı konusunda bir fikriniz var mı?
Do not move your ass from this spot.
Popon bu noktadan kıpırdamasın.
- It's not useless, man, you can do this.
- Değil dostum, yapabilirsin.
Although I'm not sure what this has to do with me.
Bunun benimle ne ilgisi olduğunu bilmeme rağmen.
But whatever you do, do not hook up in this copy room.
Ama ne yaparsan yap, asla fotokopi odasında mercimeği fırına verme.
I do not want to do this in front of your daughter.
Bunu kızının gözü önünde yapmak istemem.
Magic or not, this girl can do some pretty incredible things.
Sihir veya değil, bu kız inanılmaz şeyler yapabiliyor.
Do not say this oath thoughtlessly.
Bu yemini düşünmeden etme.
No, we're not gonna do this.
Hayır, bunu yapmayacağız.
We're not gonna do this.
Yapmayacağız bunu.
But when she tells you she's going shopping, how do you know she's not actually going to a sordid motel like this one?
Ama ya size alışverişe gidiyorum dediğinde bunun gibi iğrenç bir motelde sürtmediğini nereden bileceksiniz?
You will not have to do this alone.
Bunu tek başına yapmak zorunda değilsin.
Okay, this has to do with me not wanting to spend my Friday night answering the "What are you doing now?" question.
Asıl olay bu cuma akşamını "Şu anda ne yapıyorsun?" sorusunu cevaplamakla geçirmek istemememle alakalı.
I do not want to do this.
Ben bunu yapmak istemiyorum.
- I can't do this, I'm not...
- Bunu yapmayacağım, Ben...
Please do not judge me for this, it's my only guilty pleasure.
Lütfen beni yargılama. Bu benim tek kötü zevkim.
Well, everybody told me not to do this.
Herkes bunu yapmamamı söyledi.
You wouldn't do this to Fitzgerald... not to your two goddamn sacred cows!
Bunu Fitzgerald'a yapamazdın, lanet olası o iki eleştirilemez yazarına yapamazdın!
Rick, do you want this deal or not?
Rick, bu anlaşmayı istiyor musun istemiyor musun istemiyor musun?
How do you not know this?
Bunu nasıl olur da bilmezsin?
Can you not do this shit right now?
Bu boku hemen şimdi yapmasan olmaz mı?
'Cause we do not have to do this if you're not into it.
Çünkü istemiyorsan bunu yapmak zorunda değiliz.
You're not gonna do this with just a couple of shovels and a pickaxe.
Ekipmanlar. Bunu yalnızca bir çift kürek ve kazmayla yapamazsın
I told you not to do this.
Sana bunu yapma demiştim.
Where I come from, people do not burp this way in front of others.
Nereden geldim, insanlar bu şekilde patlamıyor Başkalarının önüne.
I do not want to talk about this anymore.
Artık bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.
Negative, 36-500, this is the Pollock lightship, do not proceed to shore.
Olumsuz 36-500, burası Pollock fener gemisi. Kıyıya doğru gitmeyin.
I'm sorry, Cal, this is not the way I like to do things.
- Üzgünüm Cal. İşleri böyle yapmayı sevmem.
Casey, I do not know how to say this man but she was not there.
Casey, nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama orada değildi.
Do not cut this...
Kesmeyin...
OK, now jump up, ring this bell, land and do not splash the water.
Tamam, şimdi atla, bu zili çal, suyu etrefa sıçratma.
But I do know that this one's not coming.
Ama biliyorum ki gelmeyecek.
Do not know, this is your job.
Bilmem, bu senin işin.
I have a trial in two days that I'm not prepared for so I can't do this with you today.
Top çizgiyi geçmedi. Gol geçerli değil! Ne?
No, I am not letting you do this.
Hayır, bunu yapmana izin veremem.
I'm not gonna watch you do this.
- Biliyorum, tuhaf görünüyor.
It's not far from your home. But you might need to do something about your wardrobe for this one.
Evine uzak değil fakat kıyafetlerine çeki düzen vermen gerekebilir.
I don't wanna do it, but if you promise not to hurt anybody in this room, I'll suck your dick.
Yapmak istemiyorum ama bu odadaki kimseye zarar vermeyeceğine söz verirsen sikini yalayacağım.
How Bodi put up with you for this long, I do not...
Bodi bu kadar uzun süredir sana nasıl katlandıysa, ben...
You know what? This is beneath my dignity, I do not.
Bununla ilgilenmek zorunda değilim ve ilgilenmeyeceğim.
I do not like this rebellion.
Bu asiliğin hoşuma gitmedi.
But I do not like this lady in hotpants.
Ama o seksi donlu kızı sevmedim.
Mom, I do not love Nard in this way.
Anne, ben Nard'ı o şekilde sevmiyorum.
I'm not gonna do this with you.
Seninle bunu yapmayacağım.
James, I'm not gonna do this.
James, Anahtarları vermeyeceğim.
She needs to go to a doctor, but I'm not grown-up and I'm not her parent so you gotta do it, or you can do this.
Doktora gitmesi gerek. Ama ben yetişkin değilim. Yani senin yapman gerekiyor.
Do not stop this car!
- Sakın durdurayım deme!
You're not gonna kill me because if you do... This will never end.
Beni öldürmeyeceksin çünkü öldürürsen bu asla sona ermez.
Honey, we do not have money for this.
- Hayatım, buna paramız yetmez.
I do not want this, I do not want to, I do not want to!
Ben bunu istemiyorum, istemiyorum, istemiyorum!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]