Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ D ] / Do you remember her

Do you remember her перевод на турецкий

510 параллельный перевод
Do you remember her?
Onu hatırlıyor musun?
Do you remember her, honey?
Hatırladın mı onu tatlım?
Do you remember her, Holsom?
Onu anımsıyor musun, Holsom?
Do you remember her?
Hatırladın mı?
Do you remember her? Huh?
Onu hatırlıyor musun?
Do you remember her?
Onu anımsadın mı?
- Do you remember her?
- Anımsadın mı onu?
Do you remember her?
- Onu hatırlıyor musunuz?
" Do you remember her?
" Onu hatırlıyor musunuz?
Do you remember her, Mr. Emerson?
Bayan Lavish'i hatırlıyor musunuz Bay Emerson?
Come on, Ed. If you start telling me you're in love again I'm gonna remind you of the time we made you propose to that checkout girl at Thrifty's. Do you remember her reaction?
Tekrar aşık olduğunu söyleyeceksen sana, evlenme teklif ettiğin o kasiyer kızı hatırlatmalıyım.
- Do you remember her?
- Onu hatırlıyor musun?
Do you remember her name?
- Onun adını hatırlıyor musun?
Do you remember her last name?
Soyadını hatırlıyor musunuz?
Uncle. Do you remember the emails you always sent me?
Amca, bana her zaman mail atıyordun.
I want you to remember that whatever you do, and wherever you are, you've always got a home here... and, whatever you shoot, there's always room for them here, too.
Unutma ki, her ne yaparsan yap ve nerede olursan ol burası daima senin evin. Ayrıca her ne avlarsan avla, onlar için de daima yerim var.
Do you not remember that we always take the obvious and reverse it?
Her zaman görünürdekini alıp değiştirmeye çalıştığımızı hatırlamıyor musunuz?
Do you remember the proprietress, what was her name?
Sahibini hatırlıyor musunuz, Adı neydi?
Do you remember coming to see her, Isak?
Onu görmeye geldiğini hatırlıyor musun, Isak?
You just remember... from now on, everything you do, I'll be watching.
Sakın unutma... şu andan itibaren, yaptığın her şeyi izleyeceğim.
- Remember, - Miss Welenmelon knows best. - Yes, you do.
Unutma, Bayan Welenmelon her şeyin en iyisini bilir.
I'LL TOUCH YOUR HAND, AND WHEN I DO YOU WILL AWAKEN FEELING REFRESHED AND YOU WILL REMEMBER EVERYTHING YOU'VE SEEN.
Eline dokunacağım, ve bunu yaptığımda sen uyanacaksın ve gördüğün her şeyi hatırlayacaksın.
When visiting us you always ran through all the rooms ; do you remember?
Bizi her ziyaret edişinde bütün odaları gezerdin, hatırlıyor musun?
But all you do is long for what you remember of the past.
Her zaman eski hatıralarının arasında yaşadın.
Finally, do remember to tolerate your friends'friends... however alien and peculiar they may seem to you.
Sonuçta, arkadaşının arkadaşını tolore edebilirsin. Her ne kadar sana tuhaf görünüyor olsalar da.
But remember, if things do go wrong, you will all need a friend.
Unutma, işler ters giderse her zaman dosta ihtiyacın olacak.
Daisy, do you remember everything we talked about?
Daisy, konuştuğumuz her şeyi hatırlıyor musun?
Do you happen to remember her name?
İsmini hatırlıyor musunuz?
Dad, I remember what you said I've done something you thought I couldn't do lf you want an apology I'm sorry I must take care of Cindy I love her. I won't try to explain ;
"Baba, dediklerini unutmadım!" "ve senin yapamayacağımı düşündüğün şeyler yaptım" "o nedenle senden özür dilemeyeceğim"
You do remember, monsieur, how in Titus Andronicus, the Queen Tamora was served her own children baked in a pie.
Titus Andronicus oyununda, Kraliçe Tamora'nın öz çocuklarını pasta zannedip yediği sahneyi hatırlıyor musun?
I don't remember her getting that much wrong before, do you?
Daha önce böyle yanlış anladığı bir durum olduğunu hatırlamıyorum, ya siz?
do you remember anything Hamza?
Her şeyi hatırlıyorsun değil mi Hamza?
Do you remember that scene where they threatened to dig up her land?
- Araziyi kazmaya geldiler.
Do you remember everything?
Her şeyi hatırlıyor musun?
Do you still remember? Of course, once every ten years is the contest between Wudang and Wu Di.
Elbette, her 10 yılda bir Wudang ve WuDi....... arasında bir düello yapılır!
Do you remember Miss Stoner said that her sister could smell Dr. Roylott's cigar?
Hatırlıyor musun, Bayan Stoner kız kardeşinin Doktor Roylott'un sigarasının kokusunu aldığını söylemişti?
Do you remember hauling garbage after dinner every night of your life?
Hayatının her akşamı yemekten sonra çöpleri çıkarmayı hatırlıyor musun?
alf, you're always doing- - do you remember when you thought mr. litwak... was building an atomic bomb in his basement?
Alf, sen her zaman... Bay Litwak'ın bodrumunda bir atom bombası yaptığını düşünmüştün.
Mr. Kirk. You said that among the many fatherly duties that you assumed when Claudia entered your life was bathing her. Do you remember saying that?
Bay Kirk Claudia hayatınıza girdiğinde saydığınız babalık görevleri arasında ona banyo yaptırdığınızı söylemiştiniz.
And do you remember then that you said that if I was ever in real trouble, if I ever really needed a favor, you'd do anything you could to help me?
Öyleyse hatırlıyorsunuzdur, demiştiniz ki, eğer bir gün başım gerçekten belaya girerse, gerçekten yardıma ihtiyaç duyarsam, bana yardım etmek için her şeyi yapacaktınız.
I remember her father had a great coat. I know what you're trying to do.
Neyse, ben alışverişe çıkıyorum dört gün içinde gelmezsem, bensiz yiyin, yok eğer dönersem, bir doktor çağırın çünkü gelirsem muhtemelen kim olduğumu bilmiyorumdur.
What do you know when you... can't even remember her name?
ismini dahi hatırlamıyorsun da bunu nereden biliyorsun?
Do you remember liking her?
Onu severmiydiniz?
Honey, remember, others don't see her the way you do.
İnsanlar annene o şekilde bakmıyor.
Do you remember Ms Gebhart, the gym teacher,
Her zaman gey olduğunu söylediğimiz jimnastik hocası,
Do you remember crying every morning afternoon, evening?
Her sabah, öğle, akşam ağladığını hatırlamıyor musun?
Do you remember what Wilton always said?
Wilton her zaman ne derdi, hatırlıyor musun?
Do you remember... That day you were seated here and my mother was standing there and begging for her own wealth.
hatırladın mı... sen o gün burada oturuyordun Ve benim annem, orada duruyordu, ve kendi varlığı için rica ediyordu.
Well, do you remember... trying to force yourself on her in the parking lot?
Peki, park alnında ona... tacize yeltendiğinizi hatırlıyor musunuz?
Do you remember what it was like... all of us jumping at every knock?
Her kapı çalışında hepimizin yerinden sıçramasının nasıl olduğunu hatırlıyor musun?
Do you remember any strange sounds or lights or anything like that?
Garip sesler ya da ışıklar, ya da garip her hangi bir şey hatırlıyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]