Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ E ] / Exploit

Exploit перевод на турецкий

1,025 параллельный перевод
You're trying to exploit me!
Benden faydalanmak mı istiyorsunuz!
We'd better exploit those victories to try to conquer all Prussia.
Prusya'yı fethetmeyi denemek.. bu insanları istismar etmek olur.
What is absurd... is to exploit people.
Asıl insanların sömürülmesi akıl alır gibi değil.
From now on when I come to see you, it won't be because I want to exploit you and ask for money.
Artık seni görmeye geldiğimde bunun sebebi seni sömürmek olmayacak.
He and his followers, the Voords, were able to rob, exploit, kill, cheat.
O ve yandaşları, Voordlar ; çalmaya, sömürmeye, öldürmeye, aldatmaya müsaittiler.
Think of the ways we could exploit this product!
Bu üründen kazanabileceğimiz şeyleri bir düşünsene!
For example, we could think of some way to exploit the sand's appeal.
Örneğin, biz kumun cazibesinin nasıl değerlendirilebileceği hakkında düşünebilirdik.
I believe the Daleks have discovered a way to exploit static electricity.
Daleklerin durgun elektriği kullanmanın bir yolunu bulduklarına inanıyorum.
War is something to exploit, is that it?
Savaş, sömürüden başka bir şey değil de ne?
Well, what a waste not to exploit it.
Kullanmamak büyük hata olur.
Very... interesting exploit.
Çok... ilginç bir başarı.
"for successful achievements on behalf of the German Army, " culminating in an exploit that resulted in the destruction of the Vickers Aircraft factory in England. " At personal risk, and requiring specialised skills.
Dünyanın yarısını kaplayan Alman Ordu İstihbaratı'ndaki üstün başarılarınız İngiltere'deki Vickers uçak fabrikasının büyük bölümünün yıkımıyla sonuçlanan görevinizde hayatınızı tehlikeye atmanız ve gösterdiğiniz olağanüstü kişisel becerileriniz nedeniyle sizi, Führerimiz Adolf Hitler adına bu Demir Haç'la ödüllendiriyorum.
Soldiers, a daring exploit.
Üstün cesaretli askerler.
I see a field, soldiers, a daring exploit.
Bir savaş alanı, üstün cesaretli askerler.
Second, they exploit us.
İkincisi, bizi kullanıyorlar.
She'll help you find an incentive to work with the androids, not exploit them.
O seni, insansılarla çalışmaya teşvik edecektir.
Good people, don't let that wretched architect Edephus exploit you.
İyi insanlar, şu rezil Edephus'un sizi sömürmesine izin vermeyin.
He may rob your wife, exploit or beat her.
Karını dolandırabilir, sömürebilir ya da dövebilir.
Well, you have another 89 years to exploit them.
İyi, onları sömürmek için 89 yılınız daha var.
You'll let the Reds exploit this?
Kızılların bunu istismar etmesine izin verecek misiniz?
Those who stayed behind in Bordeaux quickly understood that they could exploit the circumstances, and influence the public to think that the departure of the boat and the fact that a number of politicians were aboard, was a sign we were panicking, running away, abandoning them.
Bordeaux'da kalanlar, mevcut durumu sömürebileceklerini çabucak anladılar. Halkı etkileyerek geminin kalkışını ve pek çok politikacının yurt dışında olduğu gerçeğini düşünmeleri panik yaptığımızın, tüydüğümüzün, onları yüzüstü bıraktığımızın bir işaretiydi.
Its mission : To colonise, exploit, destroy, if necessary, to advance Federation causes.
Görevi, sömürgeleştirmek, yok etmek, Federasyon amaçlarını yaymak.
We're fed up of hearing good things about piecework, whilst they exploit us!
Herifler bizi sömürüp dururlarken parça başının nimetlerini duymaktan artık sıkıldık!
What seems quite clear now is that instead of trying to bring estranged and excluded Americans back into the national community the administration has chosen to accept and exploit the division within the country and to side with what it considers as the majority
Şuan açıkça görünen şu ki yabancılaşmış ve dışlanan Amerikalıları .. topluma geri kazandırmaya çalışmak yerine yönetim ülke içindeki ayrışmayı kabul etmeyi ve sömürmeyi seçti ve çoğunluk olarak düşündüklerinin tarafına geçti.
I authorise you to exploit it, maliciously.
Sana izin veriyorum. Bunu art niyetle kullan.
It becomes a vicious attempt on the part of the white power structure to exploit our black men and women in this society.
Bu, beyaz yönetim yapısı tarafından, siyah erkek ve kadınların, beyazlarca sömürülmesi için yapılan ahlaksız bir girişimdir.
They're capable of doing anything to humiliate and exploit you!
Onlar alabildiğine insanı sömürüp duruyorlar...
This last exploit had far too many loose ends... even though you had four days to prepare it.
Bu son kahramanlık çok fazla sona neden olur... hazırlamak için 4 günün var.
( narrator ) But Rommel lacked the strength to exploit his victory.
Ancak Rommel, zaferinin faydalarından yararlanmak için gereken güce sahip değildi.
( Ambrose ) The Russians paid an enormous price for victory, but they did gain from the war - security for themselves, control of East Europe, and the opportunity, which they took advantage of, to exploit East Europe economically.
Ruslar kazanmak için büyük bedel ödemişti. Ancak savaştan kazançlı çıktılar. Güvenlikleri sağlandı, Doğu Avrupa'nın kontrolünü aldılar.
It's not nice to exploit those people, man.
O adamlara kahramanlık taslamak iyi değildir.
So that Poles can say... they produce trash, swindle us and exploit workers.
Polonyalıların dedikleri gibi ıvır zıvır üretirler, bizi dolandırırlar ve işçileri sömürürler.
You have to exploit that.
Bunu sömürmelisin.
So I can't show those films which exploit everything that can be exploited in people's heads and eyes
İşte bu yüzden ben, sömürülebilecek her şeyi sömüren bu rezil filmleri, sinemamda gösteremem.
The rich exploit and sack us.
Zenginler bizi sömürdüler ve talan ettiler.
This daring and successful exploit stunned the world.
Bu cüretkar ve başarılı harekat tüm dünyayı sarstı.
I'll put him in a hospital before I'll let you exploit him like a freak.
Siz onu bir kaçkın gibi ifşa etmeden önce hastaneye yatmasını sağlayacağım.
Some may be politically motivated, but most are in it for the risk, the exploit.
Bazıları politik sebeplerle hareket ediyor ama çoğu riski seviyor.
He said a mysterious man has appeared and might exploit the Grand Hearing for his own questionable goals
Dedi ki ; ortaya çıkan gizemli kişinin kişisel emelleri uğruna Ulu mahkmeyi sabote etmesi mümkünmüş
If the rebels have obtained a complete technical readout of this station it is possible, however unlikely, that they might find a weakness and exploit it.
Bu istasyonun planlarını ele geçirdilerse bizi zayıf noktamızdan vurabilirler. Bunun olacağını sanmam, ama yine de mümkün.
And I also wanted to exploit the hypocrites,... as my pawns.
Ve ayrıca diğer riyakar... dövüş üstadlarını piyonum olarak kullandım
but when you get rich and famous. Maybe we -'II show up and exploit your wealth.
Ama zengin ve ünlü olduğunuzda ortaya çıkıp servetinizi sömürebiliriz.
Therefore they are free to exploit you, to lie to you, to cheat you, and to take away from you what is rightfully yours.
Bundan dolayı sizleri sömürmekte serbesttirler. Size yalan söylerler, sizi aldatırlar, haklarınızı gasp ederler :
I hardly think thatwe can exploit ourSovereign by involving her in what some might call a squalid vote grubbing exercise.
Kraliçeyi "Bu tavırlar oy avcılığı." denebilecek yollara sokarsak İktidarımızı kötüye kullanmış oluruz.
Weichselberger continued to exploit him and prevent him from attending school.
Weichselberger Joseph'i kendi çıkarı için kullanmaya ve okulda gitmekten men etmeye devam eder.
But you look like somebody I can exploit you to force him to tell me... the name of a person
Ama birine çok benziyorsun sen Seni, o kişinin ismini ondan.. öğrenmek için kullanacağım
- I've many skills for you to exploit.
- Benim senin için kullana bileceğim fazla yeteneğim var.
I can't exploit animals, she'd roll over in her grave.
Hayvanları sömüremem, mezarında kemikleri sızlar.
You're not naive, you allow others to exploit you.
Sen saf değilsin, başkalarının seni sömürmesine göz yumuyorsun.
- Even if you find them even if they show you a way to defeat the lKraken you may not live to exploit their advice.
- Onları bulsan bile sana Kraken'ı alt etmenin yolunu gösterseler bile onların öğüdünü tutacak kadar yaşamayabilirsin.
And you, who doesn't like to waste anything, have decided to exploit it.
Ve israfı sevmeyen sen de bundan istifade etmeye karar verdin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]