Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ E ] / Eye dog

Eye dog перевод на турецкий

132 параллельный перевод
- You'd be better off with a Seeing Eye dog.
Rehber köpek daha iyidir.
- Arlene, I'll get you a Seeing Eye dog.
- Arlene, sana rehber köpek alacağım.
This is my seeing-eye dog.
Bu benim rehber köpeğim.
In fact, any fewer and I'd need a seeing-eye dog.
Seni görebilmek için bir kör köpeğine ihtiyaç var.
What kind of seein'eye dog is this anyway?
Ne biçim rehber köpek bu?
THE GUY WITH THE SEEING-EYE DOG?
Rehber köpeği olandan mı bahsediyorsun?
THAT'S NO SEEING-EYE DOG.
O rehber köpeği değil.
- Well, this is my seeing Eye dog.
- Bu benim Yol Gösterici köpeğim.
My seeing-eye dog?
Rehber köpeğim?
Amber had a seeing eye dog since she was 18.
Amber'in 18 yaşından beri köpeği varmış.
He almost put the seeing eye dog business outta business.
Körler için köpek satanlar az daha iflas edecekti.
He's my blind seeing-eye dog.
O benim kör rehber köpeğim.
If you so much as touch her, Kano... you'll need a seeing eye dog.
Eğer ona dokunacak olursan... Rehber köpekle dolaşman gerekir.
They said you wouldn't use the seeing-eye dog, or even meet him.
Hiç gelmeyeceksin sanmıştım.
So I'm supposed to play Seeing Eye dog to the Attorney General's trigger man without askin'what, when or why.
Yani yapmam gereken, Başsavcılık Dairesi'nin tetikçilerine hiç soru sormadan rehber köpekliği yapmak.
Shall we all go out and rile up a seeing-eye dog now?
Hadi, dışarı çıkıp hep birlikte körebe oynayalım.
Man, get a fucking eye dog.
Körlere yardımcı olan lanet bir köpek satın alsana.
It's not like I'm wearing a seeing-eye dog coat!
Rehber köpek kürkü giymiyorum herhalde!
I fed it to my seeing eye dog.
Onu rehber köpeğime yedirdim.
You're more like a sleeping-eye dog than a Seeing Eye dog.
Sen Rehber Köpek'ten çok uyuyan bir köpeğe benziyorsun.
And what other possible reason would there be for me to spend an entire summer training a seeing-eye dog?
Başka nasıl bir neden olabilir ki tüm yaz tatilini körlere yardım eden bir köpeğin eğitimi için harcayayım.
I got them off a lucky guy while his lucky seeing-eye dog was whizzing.
Şanslı köpeği işini gördüğü sırada, şanslı bir adamdan çaldım.
Seeing Eye dog.
Rehber köpek.
You see a Seeing Eye dog here?
Gören Göz köpeği görüyor musun?
It's Mr. Kindlevich's Seeing Eye dog.
Bay Kindlevich'in rehber köpeği.
If you had to, which would you eat a Seeing Eye dog or a talking gorilla?
- Tamam, bir tane buldum. Eğer mecbur kalsan, hangisini yerdin? - Sana bakan bir köpeği mi yoksa konuşan bir gorili mi?
A Seeing Eye dog or a talking gorilla?
Gören gözlü bir köpek ya da konuşan bir Goril?
Look, I know he did a good job training the seeing-eye dog, but one pooch hardly balances out his criminal record.
Bak, rehber köpek yetiştirerek iyi yaptığını biliyorum, ama bir tane köpek adli sicilini dengelemeye yetmez.
Would you ask your Seeing Eye dog to wait outside?
Kör yardımcısı köpeğin dışarıda bekleyebilir mi?
That little old dog's got the evilest eye.
O küçük köpek kesinlikle şeytanın gözlerine sahip.
I can spit in a prairie dog's eye at 50 feet.
20 metreden bir köpeği gözünden vururum.
My good woman you, you keep an eye on that dog.
İyi bayan siz, şu köpeğe mukayet olun.
I'm not here to keep an eye on the dog.
Burda gözüme hiç köpek çarpmadı.
The dog's mine to kill, an eye for an eye.
Köpeği ben öldüreceğim. Göze göz.
Bull's-eye? That's Bill Sikes ♪ dog.
Bill Sikes'ın köpeği.
Eye of newt and toe of frog, wool of bat and tongue of dog.
Semender gözü ve kurbağa ayağı, yarasa tüyü ve köpek dili.
You must learn to see with the same eye a mount of earth and a heap of gold, a cow and a sage, a dog and a man who eats the dog.
Aynı gözle görmeyi öğrenmelisin bir toprak parçasını ve bir yığın altını, bir ineği ve bir bilgeyi, bir köpeği ve köpeği yiyen adamı.
I wanna look him straight in the eye and tell him what a cheap, lying, no good, rotten, four-flushing low-life, snake-licking, dirt-eating, inbred, overstuffed ignorant, bloodsucking, dog-kissing, brainless, dickless, hopeless heartless, fat-assed, bug-eyed, stiff-legged, spotty-lipped worm-headed sack of monkey shit he is!
Gözlerinin içine bakıp, ona nasıl bir..... cimri, yalancı, bir işe yaramaz, kokuşmuş, düzenbaz..... aşağılık, sinsi, bok yiyen, piç kurusu, şişko..... cahil, kan emici, köpek öpücü, beyinsiz, ödlek, umutsuz, kalpsiz... .. kıçı büyük, patlak gözlü, çarpık bacaklı, yamuk dudaklı..... solucan beyinli bir bok torbası olduğunu söylemek istiyorum!
A good rule of thumb is keep the dog's asshole below eye level.
İyi bir temel kural köpeğin kıçını göz hizasından aşağıda tutmaktır.
Do you have a seeing eye dog?
Köpeğin var mı?
The dog scratched my eye i came here driving like this
Köpek gözümü tırmaladı. Buraya bu halde geldim işte.
If you think he's being seized... even if you suspect it... you treat him like you would a... strange dog in an alley. Don't initiate any casual conversation... and don't stare him in the eye.
Eğer onun nöbet geçirdiğini düşünüyorsanız ve ondan şüphe duyuyorsanız ve ona yabancı bir hayvan gibi muamele ettiyseniz sakın rastgele bir konuşma başlatmayın ve sakın onun gözlerine dik dik bakmayın.
Eye of newt toe of frog wool of bat, tongue of dog...
Taze göz kurbağa parmağı yarasa yünü, köpek dili...
You don't do eye of newt or toe of frog, wool of bat or tongue of dog, then? ( GIGGLES )
Siz de hiç salyangoz gözü, kurbağa bacağı yarasa kanadı veya köpek dili yok, değil mi?
It's not enough to take my eye you gotta cripple my dog, too?
Gözüme yaptıkların yetmiyor, bir de köpeğimi mi sakatlayacaksın?
Look at me like Dog-Eye!
Bana köpekler gibi bak!
Hey, Dog-Eye!
Hey, köpek göz!
where are dog-eye?
Köpek göz orda mısın?
The vet said someone had to keep an eye on the dog.
Veteriner birinin köpeğe göz kulak olması gerektiğini söyledi.
Soon everything will require a dog, so it could keep an eye on things.
Yakında her şeyimize göz kulak olsun diye başlarına köpek dikmemiz gerekecek.
Sad Eye Sadie, Mad Dog, is it, giant?
Gözüpek Sadie, Çatlak Köpek, amma da irisin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]