Fair maiden перевод на турецкий
98 параллельный перевод
Come, fair maiden.
Gelsenize güzel bakire.
Nor rescuing a fair maiden a pirate caper.
Ne de el değmemiş kız kurtarmak bir korsan işi.
- Sulu! - I'll protect you, fair maiden.
- Seni koruyacağım, güzel bakire.
Neath the setting sun the fair maiden leaves the fields,..
Batan güneşin altında, gencecik kız tarladan çıkıyor.
I'm a prince of plunger. fair maiden.
Ben tesisatçılar prensiyim, sevimli bayan.
Someone has to rescue the fair maiden.
Birinin masum genç kızı kurtarması lâzım.
Farewell, fair maiden.
Elveda sarışın kız.
( GROWLING ) I'm coming, fair maiden.
Geliyorum sarışın kız.
I'll save you, fair maiden.
Seni kurtaracağım sarışın kız.
Go, fair maiden!
Git sarışın kız!
Fear not, fair maiden.
Korkma genç bayan.
Fair maiden.
Genç bayan.
Remember, fair maiden should you need us...
Unutma genç bayan bize ihtiyacın olursa...
And if no one saves her soul, by speaking "God bless you," the fair maiden is mine forever.
Tabi hiç kimse "çok yaşa" deyip ruhunu kurtarmazsa o güzel bakire, sonsuza dek benim olacak.
Fair maiden, we shall be married at once.
Bir an önce evleneceğiz, prensesim.
Perhaps the fair maiden can do better.
Belki de güzel bakire daha iyisini yapabilir.
Looks like a fair maiden on a swing.
Onun gözlerini oyacağım!
We had a saying, Lebed and the art is like... a fair maiden and a good...
Derdik ki, Lebed ve iyi sanat bakireyle iyi bir düzüş gibidir.
"Hey fair maiden..."
"Hey, Bakire kız."
"Hey fair maiden..."
"Hey bakire kız."
"Hey fair maiden... sometime, somewhere, secretly..."
"Tatlı ve toy."
- Some libations for the fair maiden?
- Genç bakire biraz içki ister mi?
Remember : "A faint heart never won a fair maiden."
Unutma : "Titrek bir yürek, asla güzel bir kadının kalbini kazanamaz."
And then there's one fair maiden.
Ve bir de güzel bakire var.
Are you a fair maiden, lady-in-waiting, damsel in distress?
Güzel bir bakire misin? Oturup bekler misin? Başı dertte bir güzel misin?
The blacksmith loved a fair maiden.
Demirci alımlı bir bakireden hoşlanıyordu.
That poor, fair maiden.
Zavallı güzel bakire.
After such a bad experience you again fell into a.. .. fair maiden's trap?
Böyle kötü bir deneyimden sonra yine gidip başka bir kadının tuzağına düştün, öyle mi?
Fear not, fair maiden.
Korkmayın, sevgili leydim.
I'm here to rescue the fair maiden, baby.
Zavallı hizmetçiyi kurtarmak için buradayım.
Fear not, fair maiden.
Korkma, ey güzel kız.
We had a saying, Lebed and the art is like... a fair maiden and a good... Fuck.
Derdik ki, Lebed ve iyi sanat bakireyle iyi bir düzüş gibidir.
The only way to save your fair maiden is to go to the Forbidden Forest, and find the Golden Ring.
Güzel nedimeni kurtarmanın tek yolu yasak ormana girip, altın yüzüğü bulmak.
I'm sure that's not the only thing you're handy at, fair maiden, whose beauty makes even goddesses blush with envy.
Eminim becerikli olduğun tek şey bu değildir, tanrıçaları bile... kıskançlıktan çatlatacak güzelliğe sahip tatlı kız.
fair maiden!
İşte buradayım güzel kadın!
For the love of the gods we commit this fair maiden to Moloch's holy fire.
Tanrıların aşkına bu güzel bakireyi Moloch'un kutsal ateşine atacağız.
♪ If e'er a fair maiden a knight chanced to see ♪
"Eğer güzel bir genç bayan bir şövalye görme şansı olursa,"
And who be ye, fair maiden?
Sen kim oluyorsun, masum güzel?
Fair maiden.
Soylu Hanımım.
Each of these young ladies here... has packed two boxed suppers... and the high bidder wins not only the delicious vittles... but also the privilege of eating " em... with the fair young maiden who prepared'em... with her own lily-white hands.
Buradaki her genç bayan iki tane akşam yemeği hazırladı ve en yüksek fiyatı veren sadece lezzetli ızgaraları değil onları beyaz elleriyle hazırlayan genç bayanlarla yemek yeme hakkını da kazanacak.
Maiden-fair is waiting for her knight in shining corduroy.
Peri kızı parlak kaftanlı şövalyesini bekliyor.
" Pity the fate of a fair young maiden
" Pity the fate of a fair young maiden
Well, there's these two kings, see... and they're both always fighting over the same fair-haired maiden.
İki kral varmış ve ikisi de aynı sarışın bakire için birbirlerini yiyorlarmış.
I wanna court this fair, young maiden.
Bu sarışın, bekar kıza kur yapmak istiyorum.
It's not fair that we should have to care for somebody else's maiden aunt.
Bizim başka birinin bakire halasına bakmak zorunda kalmamız adil değil.
You think a fair maiden would be out here on a swing?
Yakalayın onu! Kaçırmayın!
Fair skinned maiden with a black strand on the face...
"Yüzüne kara çalmış güzel yüzlü genç kız."
Ah, the young * *... comes to save the maiden fair, no doubt.
Ah! Genç ve toy delikanlı, bakire kızı kurtarmaya gelir.
So he took the fair maiden to his bedchamber.
Orada oldukça fazla kalmışlar.
fair maiden!
Gözlerini kurula, güzel kadın.
Lovely maiden, modest and fair makes a fine match for the gentleman
Sevimli kız, alçakgönüllü ve dürüst. Beyefendiyle oldu, güzel bir çift.
maiden 46
fair enough 1495
fair point 106
fair lady 16
fair and square 46
fair warning 60
fair play 60
fair is fair 49
fair dos 19
fair enough 1495
fair point 106
fair lady 16
fair and square 46
fair warning 60
fair play 60
fair is fair 49
fair dos 19