Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ F ] / Fellow citizens

Fellow citizens перевод на турецкий

171 параллельный перевод
Dear fellow citizens listen to me la la
Sevgili Vatandaşlar beni dinleyin la la
Talk to your fellow citizens.
Vatandaşlarla konuşun.
You think it's snobbish to want to see someone besides fellow citizens aboard?
Vatandaşlarından başka birilerini gemide görmek züppece bir hareket mi yani?
Fellow citizens... our esteemed sheriff, Mr Joseph Keogh... has been suddenly called out of town on urgent business.
Vatandaşlarım! Değerli şerifimiz Keogh, acil bir durum sebebiyle... kasabamız dışına çağrılmıştır.
Gentlemen and fellow citizens... I presume you all know who I am.
Sevgili hemşerilerim hepiniz kim olduğumu biliyorsunuz.
But with the fees our fellow citizens pay us, we can't collect pieces like these.
Ama dostlarımızın ödediği ücretlerle böyle parçalar alamayız.
He was a country boy who thought even a poor man can be governor... if his fellow citizens find he's got the stuff for the job.
Yurttaşları onu göreve uygun bulursa, fakir bir adamın bile vali olacağını düşünen bir köylüydü o.
I'm willing to admit that to a majority of my fellow citizens... I'm a slightly comic figure... an educated man.
Çoğu kişi karşısında bir parça komik ve eğitimli biri gibi kaldığımı kabul ediyorum.
Here is Mr. Durrieux. Fellow citizens, we face difficult times.
Devlet bakanı Dr. Bleibtreu Frankfurt'ta verdiği demeçte şunları söyledi :
I say to you, my fellow citizens of Massachusetts that those who have led in war must lead in peace.
Massachusetts'deki vatandaşlar savaş döneminde başınızda olanlar barış döneminde de olmalılar.
Fellow citizens, I'm too emotional to talk for long.
Sevgili Vatandaşlarım! Duygularım uzun konuşmamı engelliyor.
Fellow citizens and friends of the unseen audience, from the hallowed hills of sacred Sinai in the days of antiquity came a law which has been our bulwark and our shield. Age upon age, men have looked to the law as they would to the mountains. And here, here in this courtroom...
Yurttaşlarım ve görünmez dinleyici dostlar, antik zamanlarda kutsal Sina'nın kutsal tepelerinden bizi koruyup ve burada, bu mahkeme salonunda bu mahkeme salonunda...
Good evening, ladies and gentlemen fellow citizens of Abalone.
İyi akşamlar, baylar ve bayanlar Abalone'un güzel halkı.
Fellow citizens... we are regional delegates of on a peace march...
Değerli yurttaşlar bizler barış yürüyüşüne katılan yerel temsilcileriz.
Therefore I say, if you once forfeit the confidence of your fellow citizens you can never regain their respect and esteem.
O yüzden, ben diyorum ki, vatandaşlarınızın güvenini bir kez kaybettiğinizde bir daha asla saygılarını kazanamazsınız.
"Our 5 fellow citizens, whose uprightness no one has doubted..."
"Namuslu olduklarından kimsenin şüphe etmediği beş hemşerimiz..."
After battle find your peace In your fellow citizens'circle.
"Savaştan sonra sevdiklerinle mutlu bir hayat yaşa"
Fellow citizens, members of the National Assembly our country is in danger.
Sevgili yurttaşlar, Millet Meclisi üyeleri ülkemiz tehlikede.
Ladies and gentlemen, er, fellow citizens... my work is its own satisfaction.
Beyefendiler ve hanımefendiler, saygıdeğer yurttaşlar... Çalışmam kendimi tatmin içindi.
Fellow citizens...
Değerli yurttaşlar...
On account of the payroll thieves, fellow citizens.
Hırsızlar yüzünden... yurttaşlarım.
My fellow citizens, as long as that madman prowls among us, - no one is safe.
- Vatandaşlar,... o deli aramızda dolaştığı sürece hiç kimse güvende sayılmaz.
I beg you, my fellow citizens, listen to me.
Size yalvarıyorum yurttaşlarım, beni dinleyin.
Fellow citizens of the world.
Dünya'nın saygıdeğer vatandaşları...
fellow citizens!
Vatandaşlar!
You abandoned one of your fellow citizens to the hands of that gang of pigs.
Gözde bir vatandaşınızı yanlız bıraktınız, sizi pis domuzlar.
I call upon my fellow citizens everywhere... to cooperate with me in making this the most efficient... and the cleanest example of public enterprise... the world has ever seen.
Dünyanın gördüğü en etkin ve en temiz... kamu girişimini gerçekleştirmede benimle... işbirliği yapmaları için her taraftaki... kıymetli vatandaşlarıma sesleniyorum
It knows even the most intimate secrets of our fellow citizens.
En gizli sırları bile... ortaya çıkartır.
My dear fellow citizens, I have the honor to inform you that your cinema "New Europe" will begin to work again.
Benim sevgili dost yurttaşlarım, sinemanız "Yeni Avrupa" nın yakında çalışmaya başlayacağını müjdelerim.
If the kids have energy and want to do something, we'll give them all brooms, we'll give them all sponges, and they can do something that is publicly productive, useful and that would earn for them the respect and approbation of their fellow citizens.
Eğer bu çocuklar sahip olduğu enerjileriyle birşeyler yapmak isteselerdi, hepsine süpürgeleri verecektik, hepsine süngerleri verecektik, ve onlarda bu şekilde yapacaklardı kamu için yararlı, kullanışlı ve onlar için saygı kazandıran ve kendi vatandaşlarının övgüsünü alan.
My fellow citizens...
Sevgili vatandaşlarım...
Remember, fellow citizens, the future is in your hands.
Değerli vatandaşlar, unutmayın, gelecek sizin elinizde.
Communications may be broken at any time... but I have told you what is most important my fellow citizens.
İletişim hatlarımızda her an bir kopukluk meydana gelebilir. Ancak, en önemli şeyi, sizlere söylemiş bulunuyorum. Sevgili yurttaşlarım...
In the 15. century the Pfilzing Christians tortured and cruelly killed the Jewish fellow citizens, because a Jew allegedly stole the host and pierced it with a knife.
Doğal olarak, üçüncü Nazi dönemi efsanesinin böyle harika bir etkisi vardır. Girmene izin veremem. Üzgünüm.
The notion of good over evil will not allow you to sit idly by and watch the needless death of your fellow citizens.
Kötülüğe üstün gelen iyi yanın, öyle hiçbir şey yapmadan durup... masum insanların gereksiz ölümünü seyretmene izin vermeyecektir.
My fellow citizens.
Sevgili yurttaşlarım.
An American passport is worth a LOT of money in this country, and some of our fellow citizens have been known to sell theirs.
Amerikan pasaportu bu ülkede çok para ediyor. Bazı vatandaşlarımızın pasaportunu sattığı biliniyor.
Let me show your fellow citizens what happens to those who don't cooperate with Draco.
Halkına Draco ile işbirliği yapmayanlara ne olduğunu göstereyim. Lütfen beni öldürme!
Fellow citizens, when I learned about the impending crisis I caught the very next plane to Springfeld.
Sevgili vatandaşlarım, yaklaşan krizi öğrendiğimde Springfeld'e ilk uçağa yetiştim.
And so, my friends and fellow citizens, without further delay I give you... Meleager, the Mighty.
Ve böylece arkadaşlarım ve yurttaşlarım, daha fazla gecikme olmadan, size Güçlü Meleager'ı takdim ediyorum!
Fellow citizens, I give you Meleager, the Mighty.
Vatandaşlar... size Güçlü Meleager'ı takdim ediyorum!
That's exactly what we'll do. We'll protect the life of 200 billion of my fellow citizens.
Yapacağımız da bu, 200 milyar vatandaşımızın yaşamını korumak.
Well, what I mean is that you didn't seem... to think what we were trying to do is laughable... like some of your fellow citizens around hereabouts.
Çevredeki diğer vatandaşların aksine. - Onların hoşuna gitmiyor.
What a great publicity break our capturing this Chicago fellow is gonna give our little city, assuming of course the citizens, leading citizens...
Kasabamıza ne büyük bir ün kazandıracağını konuşuyorduk. Tabii adalet yerini...
Therefore, my faithful and beloved fellow citizens,
Bu yüzden, benim inançlı ve sadık hemşerilerim... insanları, buna uygun bir partiye oy vermeye teşvik ederler...
With this expansion project, we and the entire governing committee can appear before our fellow citizens in the upcoming elections certain that, once again, they will not deny us the trust that has allowed us for years to garner a majority on the city council.
Önümüzdeki seçimlerde bizler ve bütün idare heyeti, .. vatandaşlarımızın karşısına.. .. bu gelişim projesi ile çıkacağız ve böylece..
In return, I promise the freedom of your friend Aaron, plus a little sum from my fellow-citizens as an expression of gratitude :
Döndüğünde, söz veriyorum, ben de dostun Aaron'a özgürlüğünü vereceğim,... ayrıca, benim ve diğer vatandaşlarımın,... bir minnettarlık göstergesi olarak sayabileceğin :
Fellow citizens... ( Cheering )
Değerli yurttaşlar...
I bring you greetings from your fellow Americans and all the citizens of the world. "
Amerikalı dostlarınız ve tüm Dünya vatandaşları adına sizleri selamlıyorum. "
MY FELLOW CITIZENS WILL BE ETERNALLY GRATEFUL.
Sonsuza dek minnettar kalacaklar.
Comrades and citizens... my fellow countrymen.
Yoldaşlar ve vatandaşlar, sevgili yurttaşlarım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]