Figures перевод на турецкий
4,156 параллельный перевод
Figures the guy's not going to check out any time soon.
Elemanın uzunca bir süre arabasını aramayacağını düşündü.
Figures.
Tavırlar.
What do you think will happen if Monroe figures out that necklace?
Sence Monroe o kolyeyi çözerse ne olur?
The sheriff in Kingman figures it's someone in her life but never got a lead to who that was.
Şerif kızın tanıdığı birinin olduğunu anlamış ama kim olduğunu bulamamış.
What do you think will happen if Monroe figures out that necklace?
Monroe bu kolyeyi öğrenirse ne olur sanıyorsun?
The two figures- - you and Justin Cannady?
Bu ikisi, sen ve Justin Cannady?
The numbers? The figures?
- Rakamları, şekilleri?
The frescos and figures of women holding snakes up to the sky suggest that women held a dominant position in Minoan culture.
Yılanları gökyüzüne doğru tutan kadın figürleri... Minoan kültüründe kadınların baskın konumda oldukları sanılıyor.
I just hope you don't come across any criminal mastermind who figures out how to do this.
Umarım, şunu yapmayı bilen bir suç ustasıyla karşılaşmazsınız.
You know, I read this article in the New York Times saying that cross-gender experimentation happens in about 5 % of boys and really it can be caused by anything, from emulating maternal figures to the presence of prenatal hormones.
New York Times'ta bir haber okudum, cinsiyetler arası deneyim edinme erkek çocukların % 5'inde görüldüğünü, bunun da anneye benzemeye çalışmaktan baba hormonlarına kadar her şeyden etkilenebileceğini söylüyordu.
We all know that public figures like politicians can have psychopathic tendencies and the ability to hide it.
Halk figürlerinin ve politikacıların psikopat eğilimleri olduğunu ve bunu saklamaya meyilli olduklarını biliyoruz.
The psychologist Steven Pinker has looked at the figures in detail, including data from the British Home Office and the US Bureau of Justice, and found that as religion declines, we're becoming ever more civilised.
Psikolog Steven Pinker, British Home Office ve US Bureau of Justice verilerini de içeren detaylı çalışmalar yapmaktadır ve dinin gerilediği ve daha fazla medenileştiğimiz sonuca ulaşmıştır.
Of course, I'm familiar with the figures.
Elbette, rakamlara aşinayım.
I've had father figures.
Hayatımda baba figürleri olmuştu.
Look at this guy's attendance figures.
Adamin katilimci grafigine bi bakin!
Yeah, let's put some ducks in there and some cartoon figures and, you know, just keep it mid-century modern, though.
Tabi, birkac ordek ve cizgifilm figurleri falan koyalim, iste bilirsin, ama ayni zamanda modernde olsun.
- Oh, it figures.
Belli oldu
Blue Label on the rocks, seven figures a year Graham Jackson?
Pahalı viski içen, yılda en az bir milyon dolar kazanan Graham Jackson mı?
That figures. What I actually am is a biological DNA coder running a team of 40 out of a privately funded think tank. But sure, you can call me a botanist.
Şimdi anlaşılıyor, ben aslında özel finanse edilen 40 kişilik beyin takımını yürüten biyolojik DNA kodlayıcısıydım ama tabii sen bana botanist diyebilirsin.
I see strange figures... in white.
Garip şekiller görüyorum... beyazlar içinde.
Figures.
Şaşırmadım.
Now, if I'm voted to Congress, reducing those figures is gonna be... one of my primary objectives.
Şimdi, kongre beni oylarsa, bu rakamların azaltılması.. .. birinci hedeflerimden biri olacak.
That figures.
- Şimdi anlaşıldı.
And it hurts my head, all these facts and figures.
Ayrıca bütün bu gerçekler ve olanlar başımı ağrıtıyor.
Joe, being smart, figures out that there may be something at the center of the dome that powers the dome.
Joe, zeki çocuk, Kubbenin merkezinde kubbeye güç beren birşey olabilir.
Joe figures out that they're being called to go to the big dome.
Joe bir sonuca varır. büyük kubbenin tam ortasına
Yeah, well, that figures.
Şimdi anlaşıldı.
No facts, no figures, no evidence.
- Hiçbir olgu, rakam, kanıt yok.
Your own figures show a 17 % increase in gun crime in the last 12 months.
Sizin kendi verileriniz, son 12 ayda silahlı suçların % 17 arttığını gösteriyor.
No! We have two unidentified figures.
İki tane belirlenemeyen cisim görüyoruz.
We have two unidentified figures.
İki tane belirlenemeyen cisim görüyoruz.
They're action figures! And they're classics!
Figür modelleri onlar ve klasikler!
Figures they'd have the Thrill Kills on the jukebox in the place that Nikki picked to meet.
Thrill Kills'i müzik kutusuna koymaları Nikki'nin buraya gelmesiyle oldu.
If we have to talk figures, can you do that thing where you use vegetables?
İlla hesaplardan söz edeceksek sebze kullandığın kısmı yapsana.
- but no head for figures.
- Lakin sayılara kafası basmaz.
Without the tree's barrier... he probably figures there's enough demi-Titans out there to get him what he wants.
Ağacın koruması olmadan... muhtemelen istediğini yaptırabileceği... yeteri kadar yarı titan olduğunun farkına vardı.
The latest figures are in.
Son veriler şimdi geldi.
A pair of oak veneer cabinets in the Flemish style... upper section with two doors featuring carved anthropomorphic figures and caryatids...
Flaman tarzı bir çift meşe kaplamalı dolap. Üst kısımdaki iki kapağa insan benzeri figürler ve karyalitler eşlik ediyor.
I did warn you, those figures require interpretation.
O verilerin izah edilmesi gerektiğini söylemiştim.
I honestly don't know how he figures this stuff out.
Bütün bunları nasıl düşünüyordu gerçekten bilmiyorum.
Figures!
Şimdi anlaşıldı!
And then I... I go back to the original painting and take the figures out as if they weren't there to begin with.
Daha sonra orjinal boyamaya dönüyorum ve en başta orada değillermiş gibi ele alıyorum.
That figures, you always say no.
Hiç şaşırmadım. Hep hayır diyorsun.
It's essential in dealing with otherworldly figures.
Dunya disi varliklarla mucadelede oldukca etkilidir.
- Now, we don't have any official figures relative to the first outbreak.
İlk salgına dair elimizde tek bir resmi rakam yok.
SPANISH BANKS RED FIGURES
İSPANYOL BANKALARI KIRMIZI RAKAMLARI
Mr Whalley was fond of boasting that his most prized possession was a set of little ivory figures that he kept in here,
Bay Whalley en değerli malının burada sakladığı küçük fildişi takımı olmasıyla çalım satardı.
The missing figures?
Kayıp biblolar mı?
And the figures of ivory?
Peki ya fildişi biblolar?
I've looked at the viewing figures for the last 6 months. I have to say I'm surprised.
Son altı ayın izlenme oranlarını inceleme fırsatım oldu itiraf edeyim, biraz şaşırdım.
You know, figures.
- Bir sürü fosil kalıntı var.
figure 41
figured 45
figuratively 38
figure it out 234
figured it out 18
figure something out 22
figure of speech 37
figured 45
figuratively 38
figure it out 234
figured it out 18
figure something out 22
figure of speech 37