Flooded перевод на турецкий
1,067 параллельный перевод
Well, if you should get flooded out, stampeded out, frozen out or scalped by wild red Indians there'll always be substantial food on the plate and coffee on the boil.
Bakın, sel de olsa, sürüleriniz de dağılsa, donsanız da... Kızılderililer kafa derinizi yüzse de daima kap kap yemeğiniz ve sıcak kahveniz hazır olacak. Ama bu size 125 dolara patlar.
A secret room, hidden from view so long as it is flooded. But now, as the moon rises towards a zenith, the waters have receded and they flow underground, perhaps into the hidden River of Life itself.
Gözlerden uzak gizli bir oda suyla dolana dek ama ay zirve noktasına ulaştığında sular çekilip de yeraltında akmaya başladığında belki de yaşam ırmağı oluşacak.
The flooded gravel pit?
- Nereye? Su basan çakıl alana mı?
My mind is a raging torrent flooded with rivulets of thought cascading into a waterfall of creative alternatives.
Kafamdakiler, düşünce nehirlerinden... azgın dalgalarla taşıp... yaratıcı alternatif şelaleler şeklinde dökülen kudurmuş bir sel gibi.
The quake busted the conduit, and it's flooded the shaft.
Sanırım deprem kolonları kırmış ve şaftların dibini su basmış.
Tubes flooded.
Torpidolar su altına.
The roads are flooded.
Yollar sular altında.
Along the way, in every town and village, the people flooded to pay their respect as we passed.
Yol boyunca, geçtiğimiz her köyde ve kasabada insanlar saygılarını göstermek için akın ettiler.
French village is flooded, too.
Fransız köyünü de su başmış.
Even if they don't demolish it, the house will be flooded.
Nasıl olsa yıkılacak ana, yıkmasalar da su basacak.
May it be flooded by the waters.
Boğulsunlar suyun altında.
- Completely flooded.
- Tamamen dolmuş.
- That doesn't seem to be flooded.
- Dolu gibi görünmüyor. - Görünmüyor mu?
... as rivers in which human destiny has flooded its banks.
Aynı insanoğlunun yazgısıyla dolup taşan nehirler gibi.
It's a flooded booth on Amsterdam Avenue.
Amsterdam Bulvarı'nda içini su basmış bir kulübedeyim.
We are flooded with paintings.
Zaten dört bir yanımız resimlerle dolmuş taşıyor.
The body will be flooded by needles
Tüm bu iğneler bedene batacak
Our engine spaces may be flooded, but we have battery power for most systems, including air.
Makina dairesi su altında kalabilir, Ama hava da dahil olmak üzere çoğu sistem Akü gücüyle çalışıyor
All compartments were flooded.
Bütün bölmeler suyla doldu.
All compartments aft of the control room appear to be flooded.
Kıçtaki tüm bölmeler ve kontrol odası suyla dolmuş durumda
Page, that compartment's flooded, right?
Page, o bölümler su altında doğru mu?
- It's all flooded.
- Hepsi akmış.
You can see the watermarks here where the flood of 1966 flooded the whole floor of the basilica and filled the crypt up to the ceiling.
Burada 1966 sel felaketinin izlerini görebilirsiniz bazilikanın bütün zemini sular altında kalmış ve yer altı mahzenleri tavana dek suyla dolmuştu.
When the Romans were driven from here, they flooded the city with the floodgate.
Romalılar buradan sürüldükleri zaman setler ile şehri su altında bırakmışlar.
France at this time was flooded with such artifacts plundered by Napoleon and now arousing intense interest among scholars and the general public.
Fransa o zamanlar Napolyon'un ganimetleri dolayısıyla bu tip nesnelerle dolup taşmıştı ve şimdi toplum ve bilginler arasında yoğun ilgi uyandırıyordu.
The resulting basin was then flooded probably by dark lava producing one of the dry seas on the moon.
Oluşan havzayı, muhtemelen kara lavlar doldurdu ve Ay'ın en büyük kuru denizlerinden birisinin oluşmasına sebep oldu.
Jessica, I do hate to stop your free association, but our switchboard's flooded.
Jessica, beni rahatsız ediyor özgürce konuşmanızı kesmek, ama arayanlara bir kulak verelim.
Tubes one to four flooded.
Tüpler birden dörde hazır.
Number one tube is flooded.
Bir numaralı tüp hazır.
It's flooded down here.
Doluyor burası.
Nothing comes out of the faucets, yet the basement is flooded.
Musluklar akmıyor. Ama nasıl olduysa bodrumu su basmış.
I think it's flooded.
Motor boğuldu herhalde.
My kitchen is flooded!
Mutfağı su basmak üzereydi!
There're many who flooded to the cave... Hoping to learn the kungfu style.
Bu üstün kung fu'yu öğrenmek için nice adam buraya akın etti
I flooded the...
Su aldı...
Look, it's flooded.
Sorun bobinden. Islanmış.
How many farms flooded, Joe?
Kaç çiftliği su bastı, Joe?
You almost flooded your engine. - Thanks, Hound. You saved my- -
Gemilerin çoğu tamir oldu Cybertron'a dönmeye hazırlar, Decepticonları boş ver.
Tubes one through four, flooded.
Tüpler taşındı.
Tubes one through four flooded.
Baş torpido kovanları dolduruldu.
Well, if you flooded the ditches, they'd become like little moats and maybe force the ants down into the river.
Kanalları su basarsa, küçük hendeklere dönüşürler, böylece karıncaları nehre yöneltebilirler.
I can't calculate that because the sections came one after another, and people flooded in constantly, understand?
Hesaplanabilecek bir şey değil çünkü vagonlar sürekli birbiri ardına gelirdi. Sürekli bir insan sirkülâsyonu vardı. Bilmem anlatabiliyor muyum.
Long time ago, Chinese men with gold-rush fever flooded into California.
Uzun zaman önce, altına hücum heyecanıyla Çinli erkekler Florida'ya akın etmiştiler.
tell him the basement's flooded.
O zaman bodrumu su bastığını söyle.
the basement's flooded.
Bodrumu su bastı.
the basement's flooded?
Bodrumu su mu bastı?
is the basement flooded again?
Yine mi bodurumu su bastı?
see? there's the foundation of the building that flooded.
Görüyor musunuz, binanın sular altında kalan temeli burası.
An Australian news report has stated that the banned editor of the Daily Dispatch, Donald Woods, has escaped into Lesotho by swimming the flooded Telle River by night.
Avustralyalı bir haber muhabirinden aldığımız bilgiye göre Daily Dispatch'in yasaklı baş yazarı Donald Woods, suyla dolu Telle Nehri'ni yüzerek geçip dün gece Lesotho'ya kaçmış.
Each deck we passed flooded.
Geçtiğimiz her güverteye su doldu.
The ground floor was flooded..... and folders floating loose in the empty office.
Deniz kabardy? ynda alt katy sular basyyor,..... diki? leri açylmy?