For others перевод на турецкий
3,180 параллельный перевод
Didn't I say talking gets through to some, but not for others?
Ben demedim mi, kimi konuşarak anlaşır kimisi değil diye?
It's hard for others, but easy for you.
Başkaları için zor ama senin için çok kolay.
They don't know that all the fat exists for others to feed on.
Onlar başkalarının üzerinden beslendiği için şişmanlar.
Yeah! I brought enough for others to share.
Yeteri kadar getirdim.
Blowing bubbles gives cover for others to lunge at the seal's tail.
Baloncuklar çıkarmak, diğerlerinin fokun kuyruğuna hamle yapması için kamuflaj sağlıyor.
= = sync, corrected by elderman = = ♪ May God bless and keep you always ♪ ♪ and may your wishes all come true ♪
= = sync, corrected by elderman = = d May God bless and keep you always d d and may your wishes all come true d d may you always do for others d d and let others do for you d
♪ Parenthood 3x10 ♪ Mr. Honesty Original Air Date on November 22, 2011 ♪ May God bless and keep you always ♪ ♪ and may your wishes all come true ♪
d Parenthood 3x10 d Bay Dürüstlük Orijinal yayınlanma tarihi 22 Kasım 2011 Çeviren : cbalkan d May God bless and keep you always d d and may your wishes all come true d d may you always do for others d
♪ may you always do for others ♪
♪ may you always do for others ♪
For others it's when their lifelong dream finally comes true.
Belki de uzun süre düşlenen bir hayalin gerçek olması gibiydi.
Light the path for others to a great future
Harika bir gelecek için diğer insanlara yol olup parlıyorsunuz
For others, a life of servitude.
Diğerleri içinse, tam bir esaret.
Protect yourself, for others.
Benim işim seni diğerlerine karşı korumak.
They wait for others to do it.
Diğerlerinin yapmasını beklerler.
I blame her for showing too much pity, for others'misfortune.
Kendisini başkasının talihsizliğinden kaynaklanan bir sorunun alıp götürmesine izin verdi.
The cause you're fighting for, the respect you have for others.
Ne uğruna savaştığın, ve diğerlerine olan saygın.
I was looking for others like us.
Bizim gibi olan diğerlerini arıyordum.
Got people looking for the others.
Diğerlerini arattırıyorum.
Even for a genius like Einstein, his brain was only 3-5 % more active than others.
Einstein gibi bir dahinin bile, beyni diğerlerine göre % 3-5 daha fazla aktif.
♪ and let others do for you ♪ ♪ may you build a ladder to the stars ♪ ♪ and climb on every rung ♪
İlk çevirimdir, umarım beğenirsiniz.
Others must use this special time wisely, for summer's riches will not last.
Bazılarıysa bu özel zamanı akıllıca kullanmalı çünkü yazın getirdiği zenginlik uzun sürmeyecek.
Their boats were trapped in sea-ice for days, while bears trapped others indoors.
Gemileri günlerce deniz buzunda hapis kaldı. Ayılar da onları içeriye hapsetti.
So... two tours in Afghanistan later, and I was even more convinced that I was doing what God had intended for me- - helping others find inner peace.
Yani, Afganistan'da iki kez görev yaptıktan sonra Tanrı'nın benim için, insanların iç huzurlarını bulmalarına yardımcı olmamı planladığına daha da fazla inandım.
For I, and others like me, have dreamt of the world you seek to build.
Benim ve benim gibiler için kurmak istediğin dünyanın hayalini kuruyorum.
♪ may you always do for others ♪ ♪ and let others do for you ♪ ♪ may you build a ladder to the stars ♪
d and let others do for you d d may you build a ladder to the stars d d and climb on every rung d d and may you stay d d forever young d d may you grow up to be righteous d
Whoever these dozen victims are, he's targeting them for the same reason he went after the others, so we can assume they're all part of the same group.
Bu bir düzine hedef kimse, yine aynı şekilde ve aynı sebepten seçmiş olmalı. Hepsinin aynı gruptan olduğunu düşünebiliriz.
♪ and let others do for you ♪
♪ and let others do for you ♪
We hope that peace will come swiftly, but that is in the hands of others, and we must be prepared for a long, continued conflict.
Umarız kısa sürede barış olur ama bu bizim elimizde değil. Bu yüzden uzun ve aralıksız bir savaşa hazır olmak zorundayız.
Orders consist of powerful men who ensure benefits for each other at the cost of others.
Tarikatlar, kendilerine çıkar sağlamak için başkalarını hiçe sayan nüfuzlu insanlardan oluşur.
Further west, others cross the border and head right for the heart of the tundra.
Diğerleri sınırı daha batıdan geçerek doğrudan tundranın ortasına ilerliyor.
I love to sing, I just never used it for good or to help others.
Şarkı söylemeyi seviyorum. İyi şeyler ya da birilerine yardım etmek için kullanmadım.
Whenever you find yourself blaming others for your circumstances, look at the key.
Gelişen koşullar karşısında kendini, başkalarını suçlarken bulduğunda bu anahtara bak.
Someone who knows what it's ike to work for himself and not let others feed off the profits of h s energy.
Kendisi için çalışmanın ne demek olduğunu bilen birisi ve başkalarının, enerjinden yararlanmasına izin vermeyen birisi.
Noah, being warned by God of things not seen as yet... prepared an ark... for the saving'of his house... by which he condemned all others.
Henüz yaşanmamış olanlar için Tanrı Nuh'u uyardı....... diğerlerini lanetlerken ailesini kurtarması için bir gemi yapmasını istedi.
Went down on girls for a wicked long time'cause he was a giver and he wanted to see others be happy.
Kızları uzun süre yalardı çünkü vermekten hoşlanırdı ve başkalarını mutlu görmek isterdi.
I promised myself that if I made it out... I would find that girl... and thank her... for saving my life... when others weren't so lucky.
Eğer buradan kurtulursam o kızı bulup diğerleri o kadar şanslı değilken benim hayatımı kurtardığı için teşekkür edeceğim diye kendime söz verdim.
"There are others craving for my love."
Herkes benim aşkıma susamış.
I watched them all die looking for you and the others.
Onların, seni ve diğerlerini ararken yavaş yavaş ölmelerini izledim.
How long do we have to tool around with him in a car with the others looking for a shark?
Etrafta daha ne kadar oyalanmamız gerek köpekbalığı arayarak?
- For not listening to the others.
- Diğerlerini dinlemediğin için.
Whereas others, like Céline, opted for the fresh air of Denmark, just to kick back in kinder climes.
Danimarka'yı temiz havası sebebiyle seçti.
She made an altar for him, like she did for all the others.
Trish de tıpkı kaybolan diğer çocuklarda olduğu gibi, onun için bir sunak hazırladı.
The arrival of Senna and Zafrina meant that our plea was being heard in even the most remote corners of the world while others searched for witnesses closer to home.
Senna ve Zafrina'nın gelişi, dileklerimizin dünyanın en ücra köşelerinden bile duyulduğunun kanıtıydı. Hem de diğerleri tanıkları yakınlarda ararken.
For three years, I and a few others have been trying to speak out about what happened in Claridge, Maryland, on July 4th, 2009.
Üç yıldır, ben ve bir kaç diğer insan Claridge, Maryland'de olanlarla ilgili konuşmaya çalışıyorduk. 4 Temmuz 2009'da olanlarla ilgili.
- Should we wait for the others?
- Diğerlerini de beklemeli miyiz?
I MEAN, WHY DO SOME OF US HAVE TO WORK SO HARD FOR THINGS WE BELIEVE IN AND OTHERS DON'T?
Neden bazılarımız inandıkları şeyler için çok çalışmak zorunda ama diğerleri değil?
If you think how it was just a year ago... If he feels he wants to be with the others for a whole week, that's a wonderful sign.
Diğerleriyle koca bir hafta geçirmek istiyor sadece bir yıl önceki durumunu düşünürsen bu harika bir işaret.
I'll wait here for my girls and the others.
Ben burada kızlarımı ve diğerlerini bekleyeceğim.
Like others here, I went to prison twice for my addictions.
Buradaki herkes gibi, ben de bağımlılığım yüzünden iki kez hapse düştüm.
Now, listen, Gary, unlike the others, you're a bright lad, so you don't need me to spell it out for you.
Gary, dinle. Sen zeki bir çocuksun, diğerleri gibi değilsin. o yüzden bunu bana söylettirme.
I'd headed out looking for Manderson wondering if there were others out there.
Manderson'ı aramak için yola koyuldum. Bizim gibi başkaları var mıydı? Varsa, onlara güvenebilir miydik?
Others have longed for it.
Bazılarımız ise bu günü bekledi.
others 288
for one thing 438
for once 763
for one 714
for one moment 21
for one minute 20
for one night 42
for one day 34
for one second 35
for once in my life 49
for one thing 438
for once 763
for one 714
for one moment 21
for one minute 20
for one night 42
for one day 34
for one second 35
for once in my life 49