For some time now перевод на турецкий
504 параллельный перевод
For some time now a man has been trying to lure women and girls to dark places in order to murder them
Bir süredir adamın teki, onları öldürmek için kadınları ve kızları tuzağa düşürmeye çalışıyor.
Then perhaps you will convey to Her Highness... that I've been waiting for some time now to congratulate her... on the great historic event of providing our country with a much-needed heir to the throne.
O halde majestelerine ülkemizin beklediği o varisi sağlamak gibi harika bir tarihi olaydan ötürü. tebriklerimi sunmak için epey bir süredir beklediğimi iletirsiniz.
I've been thinking things over for some time now... and I'll be happy to make you my wife.
Bir süredir üzerinde düşünüp duruyordum eşim olmandan mutluluk duyarım.
That is, for some time now.
Bir süreliğine yani.
I've loved you for some time now.
Seni uzun süredir seviyorum.
He's been interested in the property for some time now and...
- Evet. Uzun zamandır evimle ilgileniyordu ve...
For some time now, I have sensed discord in the violin section.
Bir süredir keman kısmında uyumsuzluk seziyorum.
I've held back from telling you for some time now.
Şimdi sana anlatmaya çekiniyorum.
My niece has been dancing leading roles for some time now.
Yeğenim bir süredir gösterilere baş dansçı olarak çıkmakta.
For some time now.
Uzun süredir.
You have to admit that you and Oliver haven't had a real marriage for some time now.
Kabul etmelisin ki, senle Oliver bu güne değin gerçek bir evlilik yapmadınız.
Oh, he's been ill for some time now.
Bir siiredir hasta.
Well, I've been retired for some time now.
Pekala, bir süredir emekliydim.
" I write you to tell you that I've loved her for some time now!
"Sana, onu bir süre sevdiğimi söylemek için yazıyorum."
We've had it for some time now.
Bir süredir üretiyorduk.
We're all practically broke for some time now.
Bazen herşeye pratik çözümler bulabiliyoruz.
I'm telling you for some time now.
Sana söylüyorum, bir süre için sorun yok.
I'd say it confirms a suspicion I've had for some time now, sir.
Epeydir kuşkulandığım şeyi kanıtlıyor efendim.
You've been hinting for some time now, so put those ideas out of your head!
- Bir süredir ima ediyordunuz. - Etmiyordum. - Bunu kafanızdan çıkarın.
No, not for some time now.
- Hayır, bir süredir görüşmüyoruz.
Motel and Tzeitel have been married for some time now.
Motel ve Tzeitel evleneli çok oldu.
"Dear Reggie, for some time now, I have felt the need for a change."
" Sevgili Reggie, bir süredir bir değişiklik istiyordum.
I've worked for CIA down here for some time now.
Bir süreden beri burada ClA için çalışıyorum.
I've known it for some time now.
Bunu epey bir zamandır biliyorum.
- You see, for some time now... Freyja and I have been planning to leave the island.
- Uzun zamandır,... ben ve Freyja, adadan ayrılmayı planlıyorduk.
A sort of pain is linked to music for some time now, for me.
Benim için artık bir süredir bir tür acı müziğe bağlı.
But for some time now for quite along time the Director hasn't seen people, or listened, or had faith in people
Ama bir süredir uzunca bir süredir Müdür insanlarla görüşmedi, onları dinlemedi, onlara inanç duymadı.
We have been for some time now.
Bir süredir gözleniyoruz.
Things have kind of come to a head lately, but then again, I have been wanting to leave the world of banking for some time now.
Sorunlar çıkar ve biter. Bankacılık dünyasından ayrılmak istiyordum, şimdi...
For some time now, i think.
Şurada durup biraz düşünelim.
Mr. Treves, there's something I've been meaning to ask you for some time now.
Bay Treves, size uzun zamandır... bir şey sormak istiyordum. - Nedir?
He should have been awake for some time now
Şimdiye dek bir şekilde uyanmış olması gerekirdi.
It's just a simple matter of formalizing what's been the de facto truth... between the two of you for some time now.
Geriye sadece uzun süredir ikinizin arasındaki fiili durumun resmileştirilip kâğıt üzerine dökülmesi kalıyor.
I've had a bad cold now for some considerable time.
Uzun zamandır fena üşütmüş durumdayım.
What I now want to say to you my son... is meant for you when you are a grown man... the now mighty invaders... will now have been thrown off our land for quite some time.
Oğlum şimdi sana söylemek istediğim şey... ancak büyüdüğünde sana anlamlı gelecek... Şimdinin güçlü işgalcisi... belli bir zaman sonra ülkemizden atılmış olacak.
I've tried to keep it from you for some time, but now I think I'd better tell you.
Bunu bir süredir senden saklı tutmaya çalışıyordum ama şimdi sana anlatmanın daha iyi olacağını düşünüyorum.
The war has been on for some considerable time now.
Savaş oldukça uzun süredir devam etmekte.
Now, at the edge of the Ross Ice Barrier some 800 miles away from Admiral Byrd's base camp, huge transport aircraft for the first time are launched from an aircraft carrier and land in Little America.
Ross buzul bariyerinin sonunda Amiral Byrd'ün ana kampından yaklaşık 1200 km uzakta büyük bir kargo uçağı, bir uçak gemisinden havalanarak Küçük Amerika'ya ulaştı.
I've known this person for quite some time now.
Bir süredir kendisini tanıyorum.
Now, I'll just go for a little walk and give you some time to love him up and get real friendly with him.
Şimdi, ben küçük bir yürüyüşe çıkıp, onu iyice sevmen ve onunla gerçek bir dost olman için zaman tanıyayım.
Now I hope Mother will have some time for me before my graduation.
Annem umarım mezun olmadan önce, bana biraz zaman ayırır.
Now it's time you start making some sacrifices for the rest of the family.
Artık senin de ailenin diğer fertleri için fedakarlık yapma zamanın geldi.
But you've been fully cured for quite some time now.
Ama geçen süreçte tamamıyla iyileştiniz.
Now, I've... been in Bologna for some time, but, I'll have to leave.
Şimdi bir süredir Bologna'dayım, ama yakında ayrılacağım.
It now appears likely we'll remain here together for some time to come.
Bir müddet burada beraber olacağımız anlaşılıyor.
I just want you to know that I've been flying for quite some time now... and it hasn't always been for crummy outfits like this one.
Fakat sana şunu söylemeliyim. ben uzunca zamandır uçuyorum... ve hiçbir zaman bu tür işe yaramaz teçhizatlarla uçulduğunu görmedim.
Now, you just run along while I make some phone calls, and when the time comes for you to give your information to the proper authorities, I'll be in touch.
Şimdi, ben bir kaç telefon ederken sen hemen yola koyul, ve uygun yetkililere ihbarını yapacağın zaman gelince, seninle temas kurarım.
For some time now, I've felt at peace and I realize how I must use my power.
Evet, baba.
For some time now he's, er...
Bu esnada...
I've been wanting to call for some time but now I got the chance.
Ne zamandır seni arayayım diyordum, kısmet bugüneymiş.
However, if you become incapacitated, or it becomes unreasonable for you to handle your affairs for a block of time, it might be wise to make some decisions now.
Aciz duruma düşebilir, ya da bir süre için kendi işlerinle ilgilenmek sana mantıksız gelebilir, bu yüzden şimdiden karar almak daha akıllıca olabilir.
for some reason 579
for something 23
for some of us 24
for some time 35
for some people 34
for some 94
for sure 883
for sale 67
for starters 644
for sex 41
for something 23
for some of us 24
for some time 35
for some people 34
for some 94
for sure 883
for sale 67
for starters 644
for sex 41