For whatever reason перевод на турецкий
520 параллельный перевод
And for whatever reason, they were only biting me.
Neden bilmem sadece beni ısırdılar.
But for whatever reason it's done, and whoever does it you understand it, it is all bad.
Fakat her ne sebeple olursa olsun, ve bunu kim yaparsa yapsın..... yine de çok kötü bir şeydir.
For whatever reason you begin when you start living this way, it's not very easy to live any other way... and not much chance.
Siz, birçok sebebten dolayı bu hayata başladıysanız, başka bir hayata dönmeniz o kadar basit değildir... ve çok da şansınız yoktur.
And, Rufio if, for whatever reason, the guards should forget or misjudge the time will you, yourself, wake me?
Ve, Rufio eğer, herhangi bir nedenle, muhafızlar unutur ya da zamanda yanılırlarsa sen beni uyandırır mısın?
If they decide, for whatever reason, to write a new letter to another Hindenburg, it will be signed by 20 billion marks rather than two billion.
Onlar başkabir Hindenburg'a yeni bir mektup yazmaya karar verirlerse bu mektubun 2 milyar değil 20 milyar yazılıp imzalanması gerekiyor.
For whatever reason,
Sebebi ne olursa olsun...
When posterity judges our actions here it will perhaps see us not as unwilling prisoners but as men who, for whatever reason preferred to remain as non-contributing individuals on the edge of society.
Gelecek nesiller bizleri yargılarken belki de gönülsüz mahkumlar olarak değil toplumun dışında kalarak ona katkıda bulunmamayı seçen kişiler olarak değerlendirecekler.
Whoever killed my husband, for whatever reason, I want him found.
Kocamı hangi nedenle olursa olsun öldüren her kimse, bulunmasını istiyorum.
For whatever reason, since... Chih-hao has not arrived on time.
Sebebi ne olursa olsun,... Chih-hao zamanında gelmedi.
They can cause suffering, sickness and even the death... Of those who, for whatever reason, have offended them.
Onlara karşı gelenlere ya da onları kızdıranlara acı, hastalık, hatta ölüm verirler.
Bartender, I can't look, for whatever reason, I can't tell you what it is, but....
Barmen, bir sebepten ötürü ben bakamıyorum... nedenini de açıklayamam ama...
I will not take money from a man who hates me, Mr. Havisham. And who takes my child from me, for whatever reason.
Benden nefret eden bir adamdan para kabul edemem Mr. Hobişon... ve ne sebeple olursa olsun çocuğumu benden alan bir adam
These souls, who for whatever reason are not at rest... are also not aware that they have passed on.
Hangi nedenle olursa olsun huzur bulamamış... bu ruhlar da... dünya değiştirdiklerinin farkında değil.
Most of our friends for whatever reason don't sell us arms.
Dostlarımızın çoğu, artık her nedense, bize silah satmıyorlar.
For whatever reason, he's attracted to Carla, but he can't get started.
Hangi sebeple olursa olsun, adam Carla'ya tutuldu ama ilk adımı atamıyor gibi gözüküyor.
For whatever reason she did it, she's had a scare
Ne sebepten yaptıysa yaptı, ama korkmuştu.
During the Roman Empire, if a baby were born and the father didn't want it for whatever reason... he'd abandon the baby in the street.
Roma İmparatorluğu zamanında.. bir bebek doğar da babası onu istemezse... Ne sebepten olursa olsun..
I think he was surprised, for whatever reason.
Bence, bir sebepten çok şaşırdı.
-.. for whatever reason..... decided to check out of the human race.
-... sebebi ne olursa olsun insan ırkından biraz uzaklaşmak istemiş olabilir.
For whatever reason, there's something very special about us being together.
Bu her ne ise, birlikte olmamızın özel bir anlamı var.
For whatever reason, these events are consuming her.
Bir nedenden dolayı, bu olaylar onu tüketiyor.
Then you'll also remember you owe me a favor to be called up whenever and for whatever reason I desire. - But that was just an idle promise. - Not to me!
o zaman bana, ne zaman ve ne şekilde olduğu önemli olmayan bir iyilik borcun olduğunuda hatırlarsın ama bu sadece boş bir sözdü benim için değil senden, selma'ya bir koca bulmanı istiyorum bir koca bulmak mı?
The kids that are not willing to do it... for whatever reason, uh... are not gonna be very successful as far as here.
Yapmak istemeyen çocuklarsa... ne sebeple olursa olsun,... burada o kadar başarılı olamıyorlar.
Yeah, they think that, for whatever reason, he trashed his lab and then killed himself.
Evet. Adamın laboratuvarı dağıtıp sonra da kendini öldürdüğünü düşünüyorlar.
They want Grimley closed, for whatever reason, nobody knows...
Grimley'nin bir nedenle kapanmasını istiyorlar..
A pregnant woman comes in with preeclampsia and for whatever reason, you didn't pick up on it.
Preeklempsiyalı hamile bir kadın geliyor ve sen bunu fark etmiyorsun.
But for whatever reason £ ¬ we just didn't match up tonight.
Ama sebep ne olursa olsun bu akşam onlarla baş edemedik.
I don't know. For whatever reason that relationship works... I don't think we should examine it too closely.
Her ne sebep olursa olsun, ilişkiler yürüyor... daha yakından incelemesek daha iyi olur.
I don't want it to happen again, for whatever reason.
Ben bir daha olmasını istemeyeceğim bir nedeni olmalı...
Now, Master Chief, if for one second... you don't think they're ready for whatever reason, you speak to me now.
Başkomutan, hazır olmadıklarını düşünüyorsanız şimdi söyleyin.
If he'd have thrown us out of his room for whatever reason, what have we lost?
Eğer bizi herhangi bir nedenle kapı dışarı etseydi, ne kaybedecektik?
Mr. Surveyor, you are suggesting a possibility that, for whatever reason, someone could, in the middle of the night, surprise a secretary that have certain responsbilities in the matter.
Beni muhtar gönderdi. Ona kaba davrandınız. Benden şikayet mi etti?
She never liked Bobby much... and, for whatever reason, I fell in love with him.
Bobby'i hiçbir zaman çok sevmedi... ve, ben her nedense, ona aşık oldum.
For whatever reason, Gerald Braun felt he was in God's hands that night.
Ne nedenle olursa olsun, Gerald Braun o gece Tanrı'nın ellerinde olduğunu hissetti.
For whatever reason you weren't able to fully relax.
Sebebi ne olursa olsun Bütünüyle gevşeyemedin.
My luck's been lousy, I got myself into a situation for whatever reason.
Çok şanssızdım ve bir sebeple kendimi bu duruma düşürdüm.
For whatever reason, You didn't have much of a social life there.
Sebep ne olursa olsun, okulda pek sosyal hayatın yok.
By the way, if you should have to fire Miss Wales for any reason whatever, at any time remember I'd like to review the case myself first.
Bu arada, Bayan Wales'i herhangi bir sebeple kovman gerekirse durumu önce ben gözden geçirmek isterim.
Whatever the reason, you're on trial for your lives.
Sebep ne olursa olsun hayatınız için yargılanacaksınız.
Whatever his motives, you can be sure he had a good reason for them.
Amacı her neyse, önemli bir sebebi vardır mutlaka.
Is this the reason that you wait for me, or follow me, or whatever else you do, to brag about the success, you seem to be so sure about?
Bu yüzden mi beni bekliyorsun veya takip ediyor ya da her ne yapıyorsan. İftihar ettiğin başarından çok mu eminsin?
It's for the dust. Or whatever reason you want.
Bu toza karşı, ya da ne istersen ona karşı.
Well, for whatever the reason, we are married.
Peki, sebebi ne olursa olsun, biz evliyiz.
I see no reason whatever for us to fight.
Kavga etmemiz için herhangi bir sebep göremiyorum.
Whatever the reason for all it must end now.
Tüm sebebi ne olursa olsun artık sona ermeli.
Insiders say she'd left earlier for personal reasons, but whatever the reason, all money will be refunded and the concert rescheduled for a later date.
İçerden aldığımız haberlere göre daha öncesinde kişisel sebeplerden ötürü gitmiş olduğu söylense de tüm bilet paraları iade edildi ve konser ileri bir tarihe alındı.
Whatever you did, we know it was for a good reason.
Ne yaparsan yap, biliyoruz ki, iyi bir sebebi vardı.
But whatever the reason you do it for me
Ne sebeple yaparsan yap bana bunu
Well.... I guess we all must be here for the same reason whatever that is.
Sanırım, hepimiz aynı nedenden dolayı buradayız.
Nicole, I want you to understand that whatever you think I may have done to disappoint you is no reason for you to go screw up your whole life.
Nicole, senden şunu anlamanı istiyorum. Seni hayal kırıklığına uğrattığımı düşüneceğin ne yaparsam yapayım bu tüm hayatını berbat etmen için mazeret sayılmaz.
Nothing whatever, but one has no need of a reason for that.
- Hiçbir şey yapmadım. Ama zaten buna gerek de yok.
for whatever it's worth 46
reason 73
reasons 43
reasonable 43
reasonable doubt 18
reasonably 25
for what 4177
for what it's worth 577
for what purpose 109
for what reason 115
reason 73
reasons 43
reasonable 43
reasonable doubt 18
reasonably 25
for what 4177
for what it's worth 577
for what purpose 109
for what reason 115