Forman перевод на турецкий
892 параллельный перевод
They made your uniform out of my blanket!
Formanı battaniyemden yapmışlar!
Are you telling me you're going to pick Atlanta over Dallas because of the colour of the uniforms?
Yani bana, formanın renginden ötürü Dallas yerine Atlanta'yı seçeceğini mi söylüyorsun?
Suit up.
Formanı giy.
That's Mark Forman.
O, Mark Forman.
I'm Mark Forman.
Ben, Mark Forman.
I, Mark Louis Forman, take you,
Ben, Mark Louis Forman, sen,
I, Rachel Louise Samstat, take you, Mark Louis Forman, to be my husband, to love and to cherish, to have and to hold, from this day forward, until death shall part us.
Ben, Rachel Louise Samstat, sen, Mark Louis Forman'ı, kocalığa kabul ediyor, şu andan itibaren, seni koruyacağıma, sevip sayacağıma söz veriyorum, ölüm bizi ayırana dek.
- What goes with Forman?
- Forman'a ne uyar?
- Forman, every time I say something, it ends up in your column.
- Forman, ne zaman bir şey söylesem, gazetede köşeni boyluyor.
Mrs Forman, Annie's lunch is ready.
Bayan Forman, Annie'nin yemeği hazır.
Oh, Mrs Forman, I feel so bad for you.
Bayan Forman, sizin için çok üzülüyorum.
- Yes, Mrs Forman.
- Evet, Bayan Forman.
- Oh, Mrs Forman.
- Bayan Forman.
well, Brian, if you didn't play, how did you get your uniform so dirty?
Ama Brian oynamadıysan forman bu kadar nasıI kirlendi?
Will you put your cricketing flannels on straightaway?
Kriket formanızı derhal giymek ister misiniz?
Let's see if that uniform's on straight.
Bakalım forman tamamen düz mü?
What, are you retiring your uniform?
- Formanız emekliye mi ayrıldı?
- I'm not interested. You're out of uniform, Grady.
Ben aptal değilim Forman nerde Grady?
Tyson turns into George Foreman, who eyes me like a basket of muffins.
Tyson, beni gözleriyle yiyen George forman'a dönüşüyor.
You're George Foreman and I'm...
Sen George Forman'sın, ben de...
You know, Al, I can't help but notice the fact that you're wearing your football jersey three months after the season was played.
Fark etmemem mümkün değildi, Al, futbol formanı giymişsin. Oysa sezon biteli üç ay oldu.
I'll get you your own jersey.
Size kendi formanızı ben getireceğim.
- We'll have a uniform waiting for you.
- Forman hazır seni bekliyor. - Bu Olamaz.
Plus, you know, you threw out thejersey.
Ayrıca biliyorsun, sen de o formanı attın.
Get dressed.
Formanı giy.
I once wanted to interview George Foreman.
Bir keresinde George Forman'la röportaj yapmak istemiştim.
So are you in the Cub Scouts or Little League or anything?
İzci üniforman ya da Küçükler Ligi forman var mı?
Has the jury reached a verdict?
Bay Forman, jüri bir karara varabildi mi?
Dr. Forman's office.
Dr Forman cerrahi.
Robbie has an appointment with Dr. Forman at Johns Hopkins tomorrow.
Yarın, Dr Robbie Forman Johns Hopkins aldı.
Don't you remember I told you very clearly on the phone we have no appointment openings with Dr. Forman or available beds in our hospital program.
O açıkça hatırlar telefonla söylendi... Dr Formda hiçbir ücretsiz yoktur bizim yataklı hastane boş değil zaman.
I'm the forman.
Usta benim.
I didn't say it, Mr. Forman.
Ben söylemedim, Bay Forman.
Forman.
Forman.
Where the hell is Forman, man?
Forman hangi cehennemde?
Forman's not gonna just ditch us.
Forman bizi öylesine ekmez.
If God wanted us to walk, he wouldn't have given us Forman.
Tanrı yürümemizi istiyor olsaydı, bize Forman'ı vermezdi.
- Hey, man, where's Forman?
- Selam, Forman nerede?
We've been friends with Forman since he was a kid, man.
Çocukluğundan beri Forman'la arkadaşız.
Now that the scary kids are gone... is Buddy gay?
Forman, korkunç çocuklar gittiğine göre... Buddy gey mi?
I mean, Forman is pretty irresistible.
Forman karşı konulmaz biri.
You know, Donna... if Forman ever decides to dabble in the love that dare not speak its name...
Biliyorsun Donna... Forman eğer adını koymaya cesaret edemediği bir aşka yelken açmışsa...
I can't believe Forman missed all of those signals.
Bu kadar işareti Forman'ın anlamadığına inanamıyorum.
- Hello, my name is Eric Forman.
- Merhaba, Adım Eric Forman.
Hello, my name is Eric Forman.
Merhaba, adım Eric Forman.
Hey, Forman.
Hey, Forman.
Forman's old man's got a fridge in the garage... and I know he's got beer in it.
Forman'nın pederinin garjında bir buzdolabı var... ve içinde de bira olduğunu biliyorum.
Hey, Red. Is Forman around?
Hey, Red.Forman buralarda mı?
Forman stole something. To Forman.
Forman birşey çaldı.Forman'a içelim.
So, Forman, the rally's tonight, man.
Forman, büyük gün bu gece dostum.
- Witherspoon, what are you doin'in pads?
O formanın içinde ne işin var?