Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ G ] / Get to it

Get to it перевод на турецкий

62,142 параллельный перевод
- Hm. - All right, well, get to it.
Tamam, şey, devam edin.
So let's get to it.
O halde başlayalım.
Rachel took the cure before Cosima could get to it.
Tamam mı? Rachel Cosima alamadan tedaviyi aldı.
Let's get to it.
Hadi bulalım o zaman.
I had a pain in my side and I, I didn't think much of it, but I went to get it checked out.
Yan tarafımda bir acı vardı. Çok takmadım. Ama kontrol ettirmeye gittim.
She needs to get it today, or I have to call a tow.
Bugün almazsa çekici çağıracağım.
I'm gonna try to take it on the porch to get a better signal. I'll be quick.
Hemen bir verandaya çıkayım.
I want to make it when I get back for dinner.
Yemek için döndüğümde ben yapmak istiyorum.
And I wanted to call the cops, But, no, you and chick decide. That it's better to go and get rid of a body.
Ben polisleri aramak istedim ama Chick'le cesetten kurtulmanın daha iyi olacağını düşündünüz.
No, because we need to get rid of it. In a better way than just leaving it in the woods. Like the remains of a pie we didn't eat at a picnic.
Hayır, bir piknikte yemediğimiz bir turta gibi ormanda bırakmaktan daha iyi bir şekilde kurtulmalıyız.
So... so I'm... I'm gathering that it was probably... very hard for you to get here and that you're feelin'a little miffed that Norman's not home.
Sanıyorum senin buraya gelmen oldukça zordu ve Norman'ın evde olmaması sinirlerini bozdu.
And I've tried everything I can to get rid of it.
Bundan kurtulmak için her şeyi denedim.
It was my mom's I've-fallen-and-I-can't-get-up button to use in case of emergencies, but then she started pressing it whenever she wanted me to massage her feet, so now it's yours.
Annemin düşüp ayağa kalkamadığı acil durumlarda kullandığı düğme. Ama sonra ne zaman ayağına masaj istese buna basmaya başladı. Artık bu senin.
It's nothing to get upset about.
Sinirlenilecek bir şey yok.
It's just it's hard to get the boys to rally behind this, because Carter is...
Bunu soruşturacak adamları toplamak zor çünkü Carter...
It took me a couple times to, um... get the positioning just right.
Biraz zaman aldı ama doğru pozisyonu buldum.
The world is such a big place, and I'd really hate to get in the way of way of what it has to offer.
Dünya çok büyük bir yer Ve ben onun sunduklarından geri kalmaktan nefret ederim.
But if we can somehow get our hands on a few Hollow Sky tax documents, it'll just lead us straight to...
Ama bir şekilde elimize Hollow Sky'ın vergi dokümanlarını geçirirsek, - Bizi direk..
You need to take good mentor advice where you can get it.
İyi bir akıl hocasının tavsiyelerini duyma şansın varken, kulak as ona.
My experience... She only does it because she wants to get out of doing something she really hates.
Deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki gerçekten nefret ettiği bir şeyden kurtulmak için kabul etmiştir.
I sincerely hope not, but I'm relying on you and Kate to get to the bottom of it.
İçtenlikle umuyorum değil, ama halletmeniz için sana ve Kate'e güveniyorum.
You need to get it fixed.
Buna alışmalısın.
It was the only way we could get to Solomon.
Bu, Solomon'a ulaşmanın tek yoluydu.
Actually, it's a good thing to get married early.
Aslında, erkenden evlenmek iyi bir şeydir.
Isn't it time to get to the station?
İstasyona gitme vakti geldi değil mi? - Lanet olsun.
How long did it take for the cops to get on the scene?
Polislerin olay yerine gelmesi ne kadar sürdü?
Use it as an excuse to get out of the city.
Şehirden kaçmak için de bahane olur.
I don't want it to get better.
Geçmesini istemiyorum.
I promise you we will get to the truth of it one way or another.
Sana söz veriyorum, öyle ya da böyle doğrusunu öğreneceğiz.
To do this with, to get through it with.
Bunu birlikte yapacağın, birlikte atlatacağınız biri.
We're waiting on FD to secure it before anyone tries to get to her out.
Kadını dışarı çıkarmadan önce yükü sağlama alması için itfaiyenin gelmesini bekliyoruz.
I'll get someone else to do it off that Deep Web thing.
Deep Web şeyinde bunu yapacak başka birini tutacağım.
It's nice that your father seems to really want the chance to get to know you, and you want to get to know him, too.
İyi olan şey baban seni tanımak için gerçekten şans ister gibi görünüyor, sen de onu tanımak istiyorsun.
It can be easy to get lost here until you know your way around.
Burada kaybolmak kolay olabilir Yolunu bilene kadar.
Which is why he needs to get back to it.
İşte bu yüzden geri dönmesi gerek.
Missus forgot to get it serviced.
Missus servise göndermeyi unuttu.
It's a special foamy kind she likes to get from the high-end section of Target or, as we like to call it, Targét.
Target ya da bizim deyişimizle Targét'in lüks reyonundan almayı sevdiği özel köpüklü olan türden.
I know that it's easy to get so focused on fixing your body, you forget that your soul needs to heal, too.
Bunun kolay olduğunu biliyorum Vücudunuzu sabitlemeye odaklanmak için, Ruhunun da iyileşmesi gerektiğini unutuyorsun.
And it'll take me eight weeks to get somebody out there.
Ve birini buraya getirmem sekiz hafta sürer.
Even if it's six, I'm trying to get that roof on before winter.
Altı olsa bile o evi kış gelmeden bitirmek istiyorum.
I am, I am, it's just, um... I don't want to see you get hurt.
Öyleyim, mutluyum, sadece kalbinin kırılmasını istemiyorum.
We need to get it looking like Alex again.
Tekrar Alex'e benzemesini sağlamalıyız.
Sometimes I get this feeling that it's like... more important that they live because it actually matters to someone else if they do.
Bazen onların yaşamalarının daha önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü yaşamalarını çok önemseyen birileri var.
So, I try not to let it get to me.
Beni etkilemesine izin vermemeye çalışıyorum.
It takes the will of the wolf to get that boy out of his bed.
O çocuğu yatağından çıkartmak kurt iradesi ister.
He created it to get rid of Superman.
- Superman'den kurtulmak için yapmıştı.
Get them to let Supergirl know it's ready if she needs it.
Supergirl'e cihazın hazır olduğunu haber versinler.
Boy, it's much better to be the lawyer... and go home when the hour's up, get some sleep.
Tanrım, avukat olmak güzel olsa gerek. Müvekkilinle işin biter bitmez eve gidip güzel bir uyku çekebilirsin.
Mm, out of jail for now, but... that boy doesn't turn out to be black, it's gonna get much worse.
Şimdilik hapisten uzak tutacak. Ama ölen çocuk siyahi çıkmazsa işler daha da kötüleşir.
If you came here to get revenge for what happened to your daddies, consider it done.
Babalarınıza olan yüzünden intikam almak için geldiyseniz istediğiniz oldu.
You're close to figuring this whole mess out, but to get it sorted, you gotta be like a mule.
Bu olayı aydınlatmaya yaklaştınız. Ama bunu çözmek için katır gibi olmalısınız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]