Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / His leg

His leg перевод на турецкий

1,704 параллельный перевод
- His leg hurts.
Bacağı ağrıyor.
- His leg always hurts.
Bacağı sürekli ağrır.
- I rub his leg.
- Bacağını ovuyorum.
What was the man's name who broke his leg?
Bacağı kırılan adamın adı neydi?
Okay, I know the rule is that you have to be family to go into Emergency, at least, that's what they said when Uncle Charlie got his leg caught in a nutria trap, but Gibbs and me, we're tighter than blood.
Acile girmek için akrabası olmak gerektiğini biliyorum. Amcam Charlie kunduz tuzağına bastığında öyle demişlerdi. Ama Gibbs'le aramızda kandan daha sıkı bir bağ vardır.
We have an actual human patient with a bullet lodged in his tibia who might walk with a limp for the rest of his life, or even lose his leg, and you're asking me about your precious dog that you share with your precious McDreamy?
Bir insanın, kaval kemiğine saplanmış bir kurşun var, hayatının sonuna kadar topallamak zorunda kalabilir, ya da bacağını bile kaybedebilir, ve sen bana McDreamy ile paylaştığın kıymetli köpeğini soruyorsun mı?
Maybe if I just aim for his leg.
Belki de bacağından vurmalıyım.
Okay, I'm sorry I handcuffed Billy Turner's ankle to a flagpole and then gave him a hacksaw. And then told him I had poisoned his lunch milk and that the only way he could get to the antidote in time would be to saw through his leg.
Pekala, Billy Turner'ın ayak bileğini bir bayrak direğine bağladığım, eline bir testere verdiğim için, sütünü zehirlediğimi söylediğim ve panzehiri zamanında alabilmesinin tek yolunun ayağını kesmesi olduğunu söylediğim için üzgünüm.
Most recently, Abdul Jawad broke his leg while trying to protect his grandchildren from settler attacks.
Çok yakın bir zamanda, Abdül Cevat torunlarını yerleşimcilerin saldırılarından korumaya çalışırken ayağını kırdı.
We need to set him down and elevate his leg.
Onu yatırıp bacağını yüksekte tutmamız gerek.
We need to find a splint for his leg.
Bacağı için cebire bulmamız gerek.
- it's gonna dig into his leg.
- Bacağına girecek.
With a bullet in his leg. Sanchez is already on his way.
Herifin teki Doğu Los Angeles'ta bir kliniğe bacağında kurşunla gelmiş.
A man came in here this morning bleeding with a bullet in his leg.
Telefon numarasını haberlerde görmüş.
I was able to remove the bullet in his leg.
Yaralıyla görüşmem gerek.
His leg muscles have atrophied.
Bacak kasları oldukça zayıflamış.
See how the blood still pumps a little out his leg?
Bacağına bak. Hâla biraz kan pompalanıyor.
Maybe he stopped exercising because the giant hole in his leg actually hurts.
Belki de bacağındaki delik ağrıdığı için egzersiz yapmayı bıraktı.
Which might not help his leg.
- Bunun bacağına faydası olmaz.
His leg should be functional after some rehab.
Bacağı biraz rehabilitasyondan sonra işlevsel hale gelir.
It took part of his leg.
Bu bacağının parçası.
Nurses can't get his leg out.
Hemşireler ayağını çıkaramıyor.
One of your victims from the explosion came in with metal wrapped around his leg.
- Patlamadan getirilen hafif yaralılardan birinin bacağı metale girmiş.
Mind his leg!
Bacağına dikkat edin.
He fell from a shed roof. Broke his leg.
Barakanın çatısında düştü ve bacağını kırdı.
O Lord, succour John, heal his leg.
Yüce Tanrım ve Vaftizci Yahya,... onun bacağını iyileştirin.
Selectively rational, stubborn, uncooperative, maybe you ought to check his leg.
Seçici mantıklı, inatçı, yardımcı olmayan... Belki de bacağını kontrol etmelisin.
Guy shows up out of nowhere, got his cut on his leg.
Herif birden ortaya çıktı, bacağında kesik var bütün ailesi hastalanmıştı.
So he could have dragged himself out of there with the old rusty bear trap still on his leg
Eski, paslı ayı tuzağı hâlâ bacağındayken kendi kendine sürünerek gitmiş olabilir.
Hold his leg up.
Bacağını kaldır!
But on the way back, Seung-heon hurt his leg
Fakat dönüş yolu üzerinde Seung-heon bacağını incitti.
Oh, my g- - what did she say about his leg?
- Hoşça kal, Kitty. Ah, Tanr
- Have you talked to him yet? - How's his leg?
- Onunla konuştun mu?
- His leg's the same.
- Bacağı nasıl? - Bacağı aynı.
Well, he needs those, right, for his leg?
Bacağı için onlara ihtiyacı var, değil mi?
I can't believe he held that saw to his leg long enough... was he high?
Tüm bacağını kesecek kadar testereyi batırabildiğine inanamıyorum. Kafası mı iyiydi?
And he also sustained injuries to his leg from an accident outside the E.R.
Ayrica acilin önünde olan kazada bacagindan yaralandi.
Crossed his leg like this.
Ayağını böyle atmış...
Marvin, go pick up one of her kids and break his leg.
Marvin, git çocuklarından birinin bacağını kır.
He had blood on his pant leg... Shut up, Old Man.
Pantolonunun bacağında kan vardı...
When we close him up, we'll move over to his other leg, snake a catheter up through the femoral artery and into his heart.
İşimiz bittiğinde diğer bacağına geçeceğiz. Kateteri femoral arterinden geçirerek kalbine ulaşacağız.
Well, I guess we could amputate his left leg.
Sanırım sol bacağını kesebiliriz.
No sensation in the left leg, abdomen, right arm. Technology's overrated.
Sol bacağında, karnında ve sağ kolunda his yok.
Where were you when the Sheriff's guard did that to his leg?
Şerif'in askerleri ayağına bunu yaparlarken neredeydin?
With a felt boot on one leg and a sock on the other and started singing through his nose.
Dün bir ayağında çizmesi, diğer ayağında çorapla kiliseye gelip şarkı söylemeye başladı.
Now lift his right leg 20 degrees.
Şimdi sağ ayağını 20 derece kaldırın.
He ruins Thanksgiving, uses my leg razor to peel his carrots...
Şükran Günü'nü mahvediyor, havuçlarını soymak için bacak traş bıçağımı kullanıyor...
I saw a guy once with half a chair leg in his chest.
Bir keresinde göğsünde bir sandalye ayağının yarısı olan bir adam gördüm.
Uh, how's his leg?
Bacağı nasıl?
"AS YERGEN APPLIED AN OINTMENT TO HIS WITHERED LEG, " HE THOUGHT BACK TO HIS DAYS AS AN APPRENTICE BAKER.
" Urgin pörsümüş bacağına merhem sürerken fırıncı çıraklığı yaptığı günleri düşündü.
I'm a scorpio, a registered indipendent, a foodie, a parrothead, yes I do love that Jimmy Buffer though he's have, all his will, a leg man...
Akrep burcuyum, Bağımsızların üyesiyim, gurmeyim, papağan kafayım ve Jimmy Buffet'i seviyorum, hep sevdim, hep seveceğim, ayak adamıyım...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]