Legally speaking перевод на турецкий
60 параллельный перевод
Purely legally speaking, Miss Miyagawa isn't the heir.
Hukuki olarak varis Bayan Miyagawa değil,
Legally speaking, there is a precedent for forming a citizens committee.
Yasal açıdan, kasabanın kurucuları arasında bulunduğunu hepimiz biliyoruz.
I really do believe... that your situation, legally speaking... isn't at all hopeless.
gerçekten inanıyorum... hukuksal açıdan sizin durumunuz... o kadar da ümitsiz değil.
So, legally speaking, all bets are off.
Yani kanunen, bahisler kapanır.
He said that, legally speaking that he couldn't euthanize her.
Dedi ki, kanuni açıdan ötenazi yapamazmış.
Legally speaking, these people you ran over were not on your property at the time you ran them over.
hukuken, bu üzerinden geçtiğiniz insanlar üzerinden geçtiğiniz sırada sizin özel mülkünüzde değiller.
Legally speaking, there will be a loose affiliation, but we will give nothing back to the academic community.
Hukuksal terimle, esnek katılım olacak, ama akademik dünyaya katkıda bulunmayacağız.
Joseph swears they couldn't been described as food at alI legally speaking'!
Joseph, yasal açıdan bunlara yemek denemeyeceğine yemin ediyor.
If half of what you're talking about is real... then legally speaking, we're in the middle... of a great grey fucking hole.
Eğer söylediklerinin yarısı bile doğruysa kanunen b.kun içine batmışız demektir.
Legally speaking, if the president is incapacitated... shouldn't I take over her duties?
Hukuken, başkan iş yapamaz hale gelmişse, görevlerini benim devralmam gerekmez mi?
Legally speaking, I have declared martial law and that makes you nobody.
Hukuken, sıkıyönetim ilan ettim ve bu durumda sen bir hiçsin.
- Legally speaking...
- Yasal olarak konuşursak...
Well, legally speaking, the sisters of eternalercy can keep their little playground... oh, that's good.
Ne diyormuş? Şey, yasal olarak, Eternal Mercy rahibeleri oyun alanlarını ellerinde tutabilirlermiş. - Oh, bu iyi haber.
So, legally speaking the alarms that went off on 5th Avenue that afternoon... were, in fact... an assault.
Yani, yasal açıdan o gün orada 5. Caddede çalan alarm bir anlamda bir saldırıydı.
Legally speaking, it's a common law marriage at this point.
Yasal olarak konuşursak, bu noktada evli sayılırlar.
Legally speaking, this tape is useless.
Hukuki anlamda bu kayıt geçersizdir.
Legally speaking, the question here is, who has custody of Junnosuke
Kanunen sorulması gereken, Junnosuke kimin sorumluluğu altında?
Legally speaking, this tape is useless.
Hukuki olarak, bu hiçbir işe yaramaz.
- Legally speaking'... that man is a law-abidin', taxpayin', fully certified, dues paying'member...
- Kanunen konuşursak... Adam kanunlara saygılı, vergisini ödeyen, tamamen onaylanmış, Elektrik İşçileri...
Legally speaking. Not that I'm a lawyer.
Avukat olduğumdan falan değil.
Financially and legally speaking.
Maddi olsun, yasal olsun...
Legally speaking, he's not guilty.
Kanunen, o suçsuz.
Legally speaking, she's 18.
Yasal olarak konuşurum, 18 yaşında.
Yeah, legally speaking, I can sue your ass for harassment.
Evet, yasal olarak ben de seni rahatsızlıktan dava edebilirim.
Who's to gain the most, legally speaking, if Mr. Dublin doesn't return?
Bay Dublin'in geri dönmemesi yasal anlamda en çok kime fayda sağlar? Şey...
Legally speaking, you are in deep doo-doo.
Hukuken, boğazına kadar boka batmış durumdasın.
Legally speaking, that guy's a raving jackass.
Kanunen, o adam kudurmuş bir gerzek.
Legally speaking, and acting upon my advice, Mr. Sherman had already quit his consultant's position at the Bureau at the time he located the Santa Esperanza.
Bilgime dayanarak ve yasal olarak söylüyorum Bay Sherman, Santa Esperanza'nın yerini belirlediğinde anlaşma zaten bitmişti.
Legally speaking.
Resmiyette konuşuyorum.
Legally speaking, he doesn't exist.
Yasal olarak, böyle biri yok.
- Not legally speaking.
- Kanunen değil.
Although you do not receive compensation, legally speaking, you are an employee.
Ücret almamana rağmen, yasal anlamda bir çalışansın.
Oh, I've been pulling their chestnuts out of the fire, legally speaking, for five years.
Hukuken beş senedir kestanelerini yangından kurtarıyorum.
Legally speaking.
Yasal olarak.
Maybe legally speaking.
Yasal olarak belki evet.
As it stands right now, we can't directly link him to anything. Legally speaking, this guy's untouchable.
Hiçbir şeyle doğrudan bağlantısı olduğunu ispatlayamıyoruz.
Legally speaking, not to mention these scumbags are dangerous.
Hukukî açıdan konuşuyorum, bu adilerin tehlikeli olduğundan bahsetmiyorum bile.
Legally speaking, I'm not sure you're on firm ground there.
Kanunen, senin sağlam olduğuna emin değilim.
Yeah, well, legally speaking ain't everything, babe.
Evet, kanun her şey değil.
Which legally speaking was a big NO NO.
Yasal olarak düşünürsek kesinlikle uygunsuz bir davranıştı.
Not legally speaking.
Yasal olarak değil.
Legally speaking, with your grandmother not fit and all you're my eldest remaining heir.
Yasal olarak konuşursak, büyükannen uymadığı için en büyük mirasçım olarak geriye sen kalıyorsun.
So, I would like to propose that we, uh, put this incident behind us, legally speaking, uh, by sending Pied Piper directly through to the finals of Startup Battlefield, where you will compete for the grand prize.
Bu yüzden o hadiseyi arkamızda bırakmayı öneriyorum. Hukuken Pied Piper'ı büyük ödül için yarışacağınız Start-Up Savaşı finallerine direkt göndereceğiz.
That means that legally speaking, you're on the thoroughfare. You could be arrested for obstructing traffic.
Aileleri ölünce, onları yanımıza aldık.
I mean, legally speaking.
Polise bilgi vermek yasal görevimiz değil mi?
- Please don't start speaking legally.
- Lütfen yasal konuşmalara başlama.
Is mentally ill, legally-speaking, insane... suffering from chronic delirium... and is therefore unable to carry out his functions as a civil servant. "
Hukuk diliyle konuşacak olursak kronik hezeyandan mustariptir. Bu yüzden memuriyetteki görevini gereğince ifa edememektedir. "
- Well, legally and ethically speaking, refusing treatment isn't the same at all.
Yasal ve etik açıdan, tedaviyi reddetmek aynı şey değil.
Legally speaking.
Kanunen.
Legally speaking.
- Ne?
Well, legally speaking, this is what the court refers to as a no-brainer. Okay.
Çünkü seninle benim birlikte çalışmamız.
speaking 300
speaking of which 971
speaking foreign language 40
speaking arabic 43
speaking gibberish 33
speaking of 385
speaking in spanish 40
speaking japanese 35
speaking russian 71
speaking of that 54
speaking of which 971
speaking foreign language 40
speaking arabic 43
speaking gibberish 33
speaking of 385
speaking in spanish 40
speaking japanese 35
speaking russian 71
speaking of that 54