Hope перевод на турецкий
89,174 параллельный перевод
As soon as Hope is better, we'll leave.
Hope daha iyi olur olmaz gideceğiz.
I don't want that for Hope.
Bunu Hope için de istemiyorum.
I hope you're right.
Umarım haklısındır.
Cross my fingers and hope you're not possessed?
parmaklarimi çatirdatip baglanmadigini mi umayim?
Hope?
Hope?
- Take Hope.
- Hope u götür.
This thing came after Hope.
bu sey Hope'un pesinde.
With Hope.
Hope ile birlikte.
When Hope was affected, she drew some.
Hope etki altindayken, birkaç tane çizmisti.
Next time, it might even be Hope.
Gelecek sefer Hope bile olabilir.
And now I find out that the same people who killed them are... the ones who hurt Hope.
Ve simdi de onlari öldüren ayni sey Hope'u incitmeye çalisiyor.
Otherwise, I will find a way to control him, and Hope will never be safe.
Yoksa, bir yolunu bulup onu kontrol ederim, ve Hope asla güvende olmaz.
You know, Hope, I'd rather you didn't play here, actually.
Aslına bakarsan Hope, burada oynamamanı tercih ederim.
Listen, I found Hope exploring the rubbish in the attic.
Dinle, Hope'u çatıda ıvır zıvırları araştırırken buldum.
Hope.
Hope.
It is very good to see you again, Hope Mikaelson.
Seni tekrar görmek çok güzel Hope Mikaelson.
I'm gonna say good night to Hope.
Hope'a iyi geceler diyeceğim.
No, wait, Hope.
- Hayır, dur Hope.
Wait, Hope.
Bekle Hope.
Hope!
Hope!
Elijah, Hayley, Hope.
Elijah, Hayley, Hope.
I hope you find it.
Umarım onu bulursun.
Listen, Hope, I know you're scared.
Dinle Hope, korktuğunu biliyorum.
We don't want Hope involved.
Hope'un bu işe bulaşmasını istemiyoruz.
Hope has been obsessed with the symbol that follows the Hollow :
Hope, Hollow'u işaret eden sembole kafayı taktı.
The Hollow's one end of the Labonair bloodline.
Labonair soyunun bir ucu Hollow'a diğer ucu da Hope'a çıkıyor.
Hope is the other. And we need to close that loop.
Bu döngüyü kesmeliyiz.
The best way to do that is for Hayley to wield a weapon forged with Hope's blood.
Bunu yapmanın en iyi yolu da Hayley'nin, Hope'un kanıyla yapılmış bir silahı kullanması.
I'll talk to Hope.
Hope'a durumu anlatayım.
Hope, uh, all is well where you are.
Her neredeysen umarım iyisindir.
And what about Hope?
Hope ne olacak peki?
Anoint these with a drop of Hope's blood.
Hope'un kanını sür bunlara.
I sealed these with Hope's blood.
Bunları Hope'un kanıyla büyüledim.
I hope so.
Öyle umuyorum.
But I don't want that for Hope.
Hope'un da aynı şeyleri yaşamasını istemiyorum.
Except for Hope.
Hope hariç.
Hope, stop!
Hope, dur!
Hope, I need you to focus on the spell.
Hope, büyüye odaklanman gerek.
But I don't want that for Hope.
Ama aynı şeyleri Hope'un da yaşamasını istemiyorum.
We need to talk about Hope's future.
Hope'un geleceği hakkında konuşmalıyız.
We're her parents, Hope will go where we go.
Biz onu ailesiyiz, biz neredeysek Hope da orada olacak.
Hope, if you're worried about the Hollow, don't be.
Hope, Hollow yüzünden endişeliysen, kaygılanmana gerek yok.
You're afraid that Hope will see that side of him?
Hope'un onun bu yanını görmesinden mi korkuyorsun?
Hope, you don't have to protect them.
Hope, onları korumana gerek yok.
Niklaus, when this is done, I want you to take Hayley and Hope away from this.
Niklaus, bu işi bitirince Hayley ve Hope'u alıp buradan gitmeni istiyorum.
I took this from Hope's room.
Bunu Hope'un odasından aldım.
Hope is still fighting, but she'll give in soon.
Hope hâlâ savaşıyor ama yakında pes eder.
Hope's still out.
Hope, hâlâ baygın.
So it will hold Hope.
Hope'u da taşıyacaktır.
Valiant effort... but Hope belongs to me.
Cesurca bir girişim ama Hope, bana ait.
You can't let that happen to Hope.
Bunu Hope'a olmasına müsaade edemezsin.