Hours now перевод на турецкий
1,770 параллельный перевод
We've been hydrating him for over four hours now.
Ona su veriyoruz ve ona dört saattir su veriyoruz.
Just a matter of hours now until his horribleness has left the building.
Artık saatler kaldı.. bütün iğrençliğiyle buradan ayrılmasına...
I'm-I'm a father of a four-year-old girl who's been waiting in that room for over two hours now.
Merhaba. Oradaki odada iki saattir bekleyen dört yaşındaki kızın babasıyım.
Almost three hours now well, two hours 43 minutes to be exact
Neredeyse 3 saat aslında tam olarak 2 saat 43 dakika
Well, it's been several hours now, and there is no indication that anyone out there has picked up our alert beacon.
Pekala, birkaç saat oldu, ve kimsenin bizim uyarı sinyalimizi aldığına dair bir işaret yok.
GERTRUDE : He'll work for a couple of hours now.
Artık günde bir iki saat çalışacak.
- Aha, normal business hours now?
- Şimdi mi aklına geldi çalıştığın?
We've been on this house for 38 hours now, as far as we can tell, he's never come out.
Söyleyebilirim ki 38 saattir bu evdeyiz ve o hiç ortaya çıkmadı.
My 20-minute commute takes two hours now.
20 dakikalık yolum oldu iki saat.
We don't turn back now, the next ER's 15 hours away.
Hemen geri dönmezsek bir sonraki acil servis 15 saat sonra.
Now, I may lean on you a bit. Especially in the next few hours.
Önümüzdeki birkaç saat daha sizden yardım alabilirim.
It's now nighttime hours!
Karanlık vakti!
I'm taking this stuff to kayla, my daughter who lives four and a half hours away now.
Bunları Kayla'ya göndermeliyim. Kızım artık dört buçuk saatlik mesafede yaşıyor.
I'm taking this stuff to Kayla, my daughter, who lives four and a half hours away now.
Bunları Kayla'ya göndermeliyim. Kızım artık dört buçuk saatlik mesafede yaşıyor.
Of course he's punching people. He used to be with me all day, and now he's in day care so he can spend ten minutes with you every three hours.
Bütün gün benimle olmaya alışmıştı ama şimdi büyün gün kreşte ve seni sadece 3 saatte bir, 10 dakika görebiliyor.
I've just been driving around for hours, and I don't really know where to go right now.
Saatlerdir arabayla dolaşıyorum, artık nereye gideceğimi bilmiyorum.
Instead of driving ten hours a day, now we have to drive 13.
Günde on saat yerine, on üç saat çalışmak zorunda kalacağım.
Three hours from now, or three hours from earlier, like 4 : 00?
Üç saat lazım dediğin şimdiden itibaren üç saat mi yoksa önceden itibaren yani böyle saat 4 : 00 gibi?
Right now. business hours.
Hemen şimdi. Açıkken.
Now, the Councillor just needs a few hours with a right rotten tart...
Meclis Üyesi bu güzel anın tadını çıkarmak için biraz daha kalmak ister.
I mean, look at us.Nine hours ago, we were at work, and now we're just- - getting heatstroke.
Bize bir bak.Dokuz saat önce işteydik ve şimdi güneş çarpması yaşıyoruz.
Dad works a lot right now, and our hours are out of sync...
Babanın işi başından aşkın bu aralar, saatlerimiz de pek uyuşmuyor.
That ETA of three hours is now 28 minutes. Copy that.
Varış zamanı üç saatten, 28 dakikaya indi.
Now, if you wanna get in there in the next 24 hours, you show me.
24 saat içinde oraya girilmesini istiyorsan göster bana!
4 hours ripping apart that fucker and now they're blaming that "Campus Butcher".
4 saat inceleme yaptık gelmiş Kampüs katilini suçluyorlar ya
If that cash isn't here nine hours from now, we're all dead.
Eğer para 9 saat içinde burada olmazsa, hepimiz öldük demektir.
If we don't get the money now, we can't touch it for 12 hours.
Eğer parayı şimdi almazsak, 12 saat boyunca buna dokunamayız.
It's now 21 days, 8 hours, 16 minutes and 24 seconds I've waited for you.
21 gün, 8 saat, 16 dakika ve 24 saniyedir seni bekliyorum.
I do not think about tomorrow, or... Yesterday, about three hours or more, it is now. What would you do?
Aklım yarında ya da dünde ya da üç saat sonrasında değildir.
lts orbital period would be in hours... not days like it is now, but hours.
Yörüngesini dönme süresi günler değil, saatler sürüyor olacaktı.
And since Frannie left, she has logged so many volunteer hours that if she were still a ZBZ in good standing, the cru chapter would be leading the race right now for the national philanthropy cup.
Ve Frannie gittiğinden beri bir çok gönüllü hayır işi yaptı ayrıca hala ZBZ de olsaydı, CRU bölümü hayır sever kupası.. ... kupasında lider olamazdı.
Now, the dog was gone for almost 24 hours.
Köpek neredeyse 24 saattir kayıptı.
Yesterday we coming up coming a couple of hours, now they're coming 20 to 30 minutes.
Dün bir kaç saatte bir olurken şimdi 20-30 dakikada bir oluyor
This is 2 hours ago. And this is now.
Bu 2 saat önce ve bu da şimdi
Now, the party, it doesn't start - for a few hours.
Parti birkaç saat sonra başlayacak.
In 12 hours, there'll be a brief moment when both times exist before the time-shift completes, when Tommy can be here now, and in 1918.
12 saat içinde, zaman değişimi tamamlanmadan önce, her iki zamanın var olduğu bir an gelecek, Bu Tommy'nin aynı anda burada ve 1918'de olduğu an.
Now, Mr. Kaye, obviously, what we need from you is someone to corroborate your whereabouts for the 24 hours prior tk the discovery of the Goldman boy.
Bay Kaye, şimdi sizden istediğimiz Goldman'ların çocuğunun bulunduğu zamana kadar 24 saat içinde yaptıklarınıza tanıklık edecek birileri.
Now, if all these people were not around, there will be nobody to switch the pumps on. It's estimated, that the tunnels will fill with water in about 36 hours.
Eğer bu pompaları çalıştıracak bütün bu insanlar ortadan kaybolurlarsa bu tüneller yaklaşık 36 saat sonra suyla dolacaklardır.
150 years after humans, the subways that had started to flood in the first 36 hours are now flowing subterranean streams.
İnsanlardan 150 yıl sonra. İlk 36 saat içinde su basan metro tünellerinde artık yeraltı nehirleri akmaktadır.
That's only four hours from now.
Sadece dört saat var.
So, instead of a few days, we now have a few hours to figure this out.
Yani bu sorunu çözmek için birkaç gün yerine birkaç saatimiz var.
And actually have crossed paths with them this morning and then fallen behind them in two big maneuvers, and then now to be beating them again after the last 12 hours.
Onlarla bu sabah karşılaştık iki büyük manevrada arkalarına düştük ve şimdi son 12 saatin ardından yine öne geçiyoruz.
But this guy's been playing us for three hours now.
- Bakın, o herif üç saattir bizimle oyun oynuyor.
So now, what, I have 48 hours before I go insane and my heart stops?
Ne yani çıldırıp kalbimin durması için 48 saatim mi var?
Since you cannot hold her more than 48 hours after booking, you might want to consider releasing her now and then bringing her back in when you have a chance to locate the missing evidence.
Tutuklama kaydını takiben onu en fazla 48 saat tutabileceğinize göre isterseniz şimdi salı verin ve kanıtların yerini belirleyince tekrar içeri alın.
From now on, we get a critical missing, for 72 hours we search around the clock with every available resource until we either find the child or the body. No exceptions.
O halde anlaşma şu bundan böyle bir ciddi kayıp hadisesi çıkınca 72 saat boyunca eldeki tüm kaynaklarla çocuğu ya da cesedini bulana kadar arayacağız.
You can come with me now, spend a few hours in a makeshift tent watching an extremely slow-moving robot, or you can head off to a Hollywood movie studio.
Benimle gelip bir çadırda bir kaç saat geçirip, aşırı yavaş giden bir robotu seyredersiniz ya da bir Hollywood film stüdyosunu gezersiniz.
I drove for two hours to get you, and now you want to stay.
Seni almak için iki saat direksiyon salladım. Ne söylemek istiyorsun?
But if I now flew in a rocket at 99O % of the speed of light and came back to Earth a day later, you will have lived 18 years, and me, 24 hours.
Ama şimdi ben bir rokette 990 ışık hızında uçuyor olsaydım Ve sonra dünyaya dönseydim Sen 18 yıl geçirmiş olurdun
Now I got guys out there ready to round up all the female passengers and crew members and bring them back, but it's going to taka couple hours.
Bütün kadın yolcuların ve uçuş görevlilerinin toplanıp getirilmesini istedim ama bu iş birkaç saat sürecektir.
Now, I'll check in with him in four hours.
Dört saat içinde onunla temasa geçeceğim.
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now is the time 102
now that i think about it 142
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now is the time 102
now that i think about it 142
now it's my turn 140
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now is not the time 119
now go 556
now it's mine 27
now i 66
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now is not the time 119
now go 556
now it's mine 27
now i 66