How could it перевод на турецкий
3,921 параллельный перевод
How could it be?
Bu nasıl olabilir ki?
Of course, how could it be possible?
Tabii ki. Bu asla olmayacak.
How could it be Seol Han Na?
Neden şu Seol Han Na?
How could it?
Daha da iyi olacak. Nasıl olabilir?
How could it be?
Neden bir derdim olsun ki?
How could it be possible?
- Bu nasıl mümkün olabilir?
But still, how could it end up that way?
Bu hale mi geliyorlar yani?
How could it be me?
Bunu nasıl yapabilirim?
- How could it be worse?
Daha kötü ne olabilirdi?
Yeah, how hard could it be?
Evet, ne kadar zor olabilir?
Where it was made, how it was purchased. And what it could mean.
- Nerede yapıldığını, nasıl alındığını ve ne anlama gelebileceğini.
How bad could it be?
Daha kötü ne olabilir?
I mean, how could we, in good conscience, not do it?
Yani, vicdanımızı nasıl rahat ettirebiliriz değil mi?
And it's because you could not tell me how you felt.
Hislerini bana dökemediğin içindi.
How could he make his country an important power on the European stage when it only had basic agriculture and a few natural resources.
Sadece basit tarımla uğraşan ve birkaç doğal kaynağı bulunan ülkesini nasıl Avrupa ayarında önemli bir güç haline getirebilirdi.
How could he not know about it?
Bunu öğrenememesinin bir yolu var mı?
That's how it ended up, what could I do?
Öyle icab etti, ne yapabilirdim?
How cool could it be?
Ne kadar güzel olabilir ki?
What was his real talent? HUCK : Knowing how much pain a person could tolerate before it killed them.
Bir insanın ölmeden önce ne kadar acıya katlanabildiğini bilmek.
He also, typically Freddie, I think, wanted to see how much money he could make out of it as well.
Ayrıca, tipik Freddie, bence, bundan ne kadar para kazanabileceğini de görmek istedi.
I'll make it up to you. Oh, gee, how could I resist such a romantic proposal?
Aman Tanrım böylesi romantik bir teklife nasıl direneceğim?
If you wanted to end it, you could figure out how.
Eğer gerçekten bir son vermek isteseydin, bir yolunu bulurdun.
It was a dream. How could you dream of my son?
Rüya görüyordun, oğlumu nasıl rüyanda görebilirsin ki?
How bad could it be?
Daha kötü ne olabilir ki?
How could you build it on top of a river? Does that make any sense?
Nehrin üstüne nasıl yapsınlar, aklın alıyor mu?
If only I could... How good will it be.
Öyle gelebilmeyi ben de çok isterdim.
- It could be worse. - How?
- Daha da kötüsü olabilirdi.
So, really... how would you know if you could beat it?
Yani, aşabileceğine nasıl emin olabiliyorsun?
Though I don't know how merry it could be.
Ne kadar mutlu olacağını bilemesem de.
Did the two of you talk about how much money you could make if you could just bend the rules, how easy it would be to forge documents to put people into mortgages that they couldn't afford, and how you could make a quick buck by selling them off to investors?
Kuralları esnetip, kolayca sahte belgeler düzenleyerek insanları karşılayamayacakları kredilerin altına sokup, evlerini ellerinden alarak başkalarına satınca ne kadar çok ve çabuk bir şekilde para kazanacağınızı aranızda konuşmuş muydunuz?
So how could Hitler benefit from the brutality of his Stormtroopers and yet not be blamed for it?
Altı haftadan kısa sürede savaş bitmiş, Polonya tamamen yıkılmıştı.
But it was a sign of things to come - the clearest example yet of how Hitler as a military leader could be as much a liability as an asset.
Şu anda ciddi bir kriz yaşıyor olabiliriz.
Even as a kid, I could never figure out how to do it.
Çocukken bile nasıl oynanır bilmezdim.
I could play a song for her outside of her apartment, but keep in mind how hard it is to find a boom box in 2012.
Binanın önünde ona bir şarkı söyleyebilirim ama 2012'de kasetçalar bulmanın zorluğunu unutma.
That's what I'm focusing on- - that and how I could have been so moronic to have this guy under my wing and not even see it.
Buna odaklanıyorum. Buna ve bu adama kol kanat gerip, onu fark edemeyecek kadar aptal oluşuma.
You wondered how he could afford it.
Gücünün nasıl yettiğini merak ederdiniz.
So how could Hitler benefit from the brutality of his Stormtroopers and yet not be blamed for it?
Hitler nasıl oldu da Fırtına birliklerinin zalimliğinden yararlandı ve bunun için suçlanmadı?
But it was a sign of things to come - the clearest example yet of how Hitler as a military leader could be as much a liability as an asset.
Fakat bu yaşananlar başka şeylerin habercisiydi. Hitler'in askeri lider olarak sorumluluk sahibi olabileceğinin örneğiydi.
So they chose him for his knowledge and what he could bring to the case, and now he's got this opportunity to work with his hero Ryan Hardy, and it's sort of fun to watch how the mentor-student relationship develops.
Dolayısıyla onu bilgileri ve davaya getirebileceği şeyler için seçtiler. Şimdi kahramanı Ryan Hardy ile birlikte çalışma fırsatını yakaladı ve akıl hocası - talebe ilişkisinin nasıl geliştiğini görmek eğlenceli olacak.
How could I have seen the face right. They said it wasn't Kang Choong Gu.
Go Min Jung ve Kang Choong Gu.
Do you have any idea what kind of money that was? How could you just give it away like that?
O paranın hepsini nasıl öyle verirsin?
Then, how could you step forward personally and conceal it on your own, My Lord?
Peki siz nasıl kafanıza göre örtbas etmeye karar verdiniz, Lordum?
Although he accepted it, how could he give you this poor treatment?
Hemen kabul ettiler, peki neden böyle davranıyor?
Hey, if you were to have one foot in two boats, how could you do it to the girls who are so close to each other?
Serseri. Tam bir çapkın, değil mi?
you can tell me it's my MO, how it could have only come from me, fingerprints, DNA, shaped charge.
Parmak izi, DNA ve patlayıcıyla bağdaştırarak bunu yalnızca benim yapabileceğimi söyleyebilirsin.
I could make a film about your cuckoo-clock heart now that I know exactly how it works!
Artık nasıl çalıştığını bildiğime göre Şimdi senin guguk kuşu kalbin hakkında bir film yapabilirim!
How could you do it?
Bunu nasıl yapabildin?
But how, child, could it be otherwise?
Ama küçüğüm, başka türlüsü nasıl olurdu ki?
I thought out my life with Daisy in it, trying to figure out how we could marry, and struggle along on so many dollars a month.
Hayatımı içinde Daisy ile düşünmüştüm. Nasıl evleneceğimizi ayda bu kadar fazla dolarla nasıl baş edeceğimizi düşünmüştüm.
How could I possibly say it was okay? I was under anesthesia.
Nasıl sorun olmaz derim, anestezi altındaydım.
How could you do it?
Nasıl yapabildin bunu?
how could it be 47
how could you 802
how could you tell 60
how could you be so stupid 39
how could i forget 203
how could 42
how could i 257
how could you forget 27
how could you not 37
how could you know 50
how could you 802
how could you tell 60
how could you be so stupid 39
how could i forget 203
how could 42
how could i 257
how could you forget 27
how could you not 37
how could you know 50