Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / Hypocrisy

Hypocrisy перевод на турецкий

467 параллельный перевод
Your selfishness, your hypocrisy, your egotism.
Bencilliğin, ikiyüzlülüğün, egoizmin.
Such hypocrisy spreads the poison of sacrilege... and sows the seeds of evil desire in our midst.
Böylesi ikiyüzlülük, kutsal değerlerimize küfür zehri saçar aramıza günah tohumları eker.
The smiles and bows and hypocrisy.
Gülüşler, selamlar ve iki yüzlülük.
To think that we could escape, even for one moment from their pious hypocrisy.
Bir an için sofu iki yüzlülüklerinden kaçabiliriz diye düşündüm.
You have been too long in Britain, listening to their smug hypocrisy!
İngiltere'de fazla kalmışsın, ukala ikiyüzlülüklerin çok dinlemişsin!
If I listened to hypocrisy in Britain, it was not from the British.
İngiltere'de ikiyüzlülük dinlediysem sebebi İngilizler değildir.
Blasphemy, sacrilege, and hypocrisy.
Kütür, saygısızlık, ikiyüzlülük!
Why do you dress your hypocrisy in black and parade before your God on Sunday? From love? No.
İkiyüzlülüğünüzü siyahlara bürüyüp pazar günleri Tanrı'nın önünde neden sergiliyorsunuz?
Nothing betrays the hypocrisy of the English more than their use of "playing the game."
Hiç bir şey, İngiliz iki yüzlülüğünü, "oyun oynama" sözü kadar ele veremez.
If I seem a bit sinister as a parent, Mr. Marlowe it's because my hold on life is too slight to include any Victorian hypocrisy.
Kötü bir baba olarak görünüyorsam, Bay Marlowe bunun sebebi, hayata ikiyüzlülük katamayacak kadar az bağlı olmamdandır.
Perhaps what is called "Civilisation" is hypocrisy.
Belki de "uygarlık" dediğimiz şey ikiyüzlülüktür.
Somebody once called fidelity the fading woman's greatest weapon the charming woman's greatest hypocrisy.
Bir kez sadakati istenen önemsiz kadının en büyük silahı o çekici kadının müthiş ikiyüzlülüğüdür.
You are everything that I am, plus one more sin : Hypocrisy, my friend
Sizin benden hiç farkınız yok, Üstelik siz rüyakarsınız, dostum.
That's called hypocrisy.
Buna ikiyüzlülük denir.
It would be hypocrisy for me to lend myself to this.
Bunu yapmak benim için ikiyüzlülük olur.
And suddenly he gets very tender, and I scream at him that he's mad and that his hypocrisy makes me sick.
Ve aniden çok şefkatli olur, ve ona deli olduğunu... onun ikiyüzlülüğünün beni hasta ettiğini haykırırım.
And all the hypocrisy I've had to live with these 40 years I've lived with you.
Seninle yaşadığım 40 yıl boyunca maruz kaldığım ikiyüzlülüğü düşünüyorum da.
Pretenses, hypocrisy!
Bir sürü hile, ikiyüzlülük!
To listen to a lot of braying asses full of cant and hypocrisy?
Bir sürü yapmacık ve ikiyüzlü insanı dinlemek mi?
You wanted something better... by refusing to submit to hypocrisy.
Sen iki yüzlülüğü, boyun eğmeyi reddederek..... daha iyi bir şeyler kurmak istedin.
Hypocrisy is the tribute vice must pay to virtue.
İkiyüzlülük, ahlaksızlığın erdemi takdir etme şeklidir.
You may seem exact over your duties, outwardly, to men's eyes while there is nothing within but hypocrisy and iniquity.
Dıştan insanlara doğru kişilermiş gibi görünürsünüz,.. ... ama içte ikiyüzlülük ve kötülükle dolusunuz.
It's hypocrisy.
Bu ikiyüzlülük.
You can look all around and there's not a sign of hypocrisy.
Her yerine baksan da, riyakarlığın izine rastlayamazsın.
- I hate hypocrisy.
- İkiyüzlülükten nefret ederim.
Meetings, reports, hypocrisy.
Toplantılar, raporlar, ikiyüzlülük.
It's not hypocrisy. It's charm.
İkiyüzlülük değil bu, cazibe.
The hypocrisy returns to suffocate us.
İki yüzlülük dönüp bizi boğuyor.
Straight talk to hypocrisy
# Dobra olmayı, riyayı değil #
- Daniel's making his usual play. - That's a lot of hypocrisy.
Eğer Daniel onunla ilgilenmeye başlarsa bu kötü niyetini gösterir.
A good picture of the hypocrisy behind organised religion was given in Luther.
Luther'de organize dinin arkasındaki ikiyüzlülüğün iyi bir resmi veriliyordu.
I believe Elis thinks it's hypocrisy to be horrified at human folly and a waste of feelings to call for decency and justice.
Bence Elis, insanların budalalıklarından çekinmeyi ikiyüzlülük olarak görüyor. Ayrıca ona göre nezaket ve adalet gibi hususları aramak da boşuna duygusallık.
And add hypocrisy to the problem?
Yani ikiyüzlü mü olalım?
Damn your hypocrisy!
Hay sizin iki yüzlülüğünüze!
More hypocrisy, maybe, but that's all.
Daha çok ikiyüzlülük vardı belki, o kadar.
Virgin Susan meets Father Gregory, that's hypocrisy.
Bakire Susan, Peder Gregory ile buluşur ki bu da riyakarlıktır.
If there's one thing more nauseating than a merry Christmas, it's the hypocrisy of a happy marriage with some idiot, lovesick female.
Noel'den daha tiksindirici bir şey varsa, o da aptal, aşk sersemi bir kadınla yapılan sözde mutlu evliliktir.
True priests are those of us who protect the innocent fight injustice, hypocrisy and filthy lucre
Ne olmuş? Gerçek rahipler, masumları koruyan adaletsizlik, ikiyüzlülük ve kötü yoldan para kazanma ile savaşan insanlardır.
Instead my criticisms are filled with a little bit of hypocrisy, is it not?
Böyle davranmadığım için ikiyüzlü mü oluyorum şimdi?
The truth is your war is filth, greed, and hypocrisy.
Gerçek şu ki, savaşınız iğrenç, haris ve ikiyüzlü bir savaş!
Prison taught him the false smile, the rubbed hands of hypocrisy.
Hapishane ona sahte gülümsemeyi, ellerini oğuşturarak riyakarlık yapmayı öğretti.
Such hypocrisy!
iki yüzlü!
He felt the chapel service was an hypocrisy.
Cenaze törenlerinin riyakarlık olduğunu düşünüyormuş.
Even hypocrisy is better than this dirty carnival.
İkiyüzlülük bu iğrenç karnavaldan daha iyidir...
I do hate hypocrisy.
İkiyüzlülükten nefret ederim.
It's only now, four years later, that I see clearly the willingness to fight of the part of some and the hypocrisy of others.
Mücadeleye gönüllü olarak katılanları ve diğer riyakarları ancak şimdi, dört yıl sonra bu kadar açıkça görebiliyorum.
The war of the hypocrisy.
Phoney Savaşı ( Şafak Savaşı )
But I think what you mean is you want to live as a free man following only your own tastes and instincts. Without hypocrisy or lies. Am I right?
Ama sanırım kastettiğiniz şey, özgür bir insan olarak yaşamak güdü ve zevklerinize uyarak ikiyüzlülük ve yalanlar olmaksızın.
The futility of modern warfare And the hypocrisy by which contemporary government applies One standard to violence within the community
Modern savaşın nafileliği, günümüz devletinin ikiyüzlülüğü toplum içindeki şiddete bir standart uygularken, bir toplumun diğerine uyguladığı şiddete başka standart uygulaması.
Senator we're both part of the same hypocrisy.
Senatör ikimiz de ikiyüzlüyüz.
The hallmark of the Post campaign is hypocrisy and its celebrated double standard is today visible for all to see.
Post'un başlattığı kampanya ikiyüzlüdür ve meşhur çifte standartları gözler önüne serilmiştir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]