Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I always forget

I always forget перевод на турецкий

279 параллельный перевод
I always forget the most important details.
En önemli detayları hep unuturum.
I always forget the new name.
Yeni ismini hep unutuyorum.
Maybe that diplomat I always forget to invite.
Belki de, şu davet etmeyi sürekli unuttuğum diplomattır.
I always forget.
Hep unutuyorum.
I always forget to take off my ring.
Yüzüğümü çıkarmayı hep unutuyorum.
- I always forget my key.
- Anahtarımı hep unuturum.
I always forget about that chain.
Şu zinciri hep unutuyorum.
I always forget proper names, but I remember one from yesterday...
Ben isimleri pek aklımda tutamam ama dün geceden bir isim hatırlıyorum...
I-I always forget the niceties under pressure.
Baskı altında hep kaba oluyorum. Affet beni.
Oh, I always forget that you cannot see.
Ah, göremediğini unutmuşum.
Ah, I always forget.
Hep unutuyorum.
I always forget the lemon peel.
Şu limon kabuğunu hep unutuyorum.
- I always forget.
- Siz çıkın.
I always forget my chemistry book and my math book and my english book and my... and let's see my French book and...
Ben her zaman kimya kitabımı unuturum. Matematik kitabımı veya İngilizce kitabımı ve... Bir bakalım, Fransızca kitabım ve...
I always forget all of my books.
Her zaman kitaplarımı unutuyorum.
And anyway, I always forget.
Gerçi, zaten hep unuturum.
I always forget where I put it.
Her zaman nereye koyduğumu unuturum.
I always forget the milk.
Sütü her zaman unutuyorum.
I always forget that part.
Bu kısmı her zaman unutuyorum.
I always forget about that.
Hep unutuyorum.
I always forget stuff like that.
Ben böyle şeyleri hep unuturum.
I always forget that.
Bunu her zaman unutuyorum.
Oh, well, you know, it's hard,'cause I always forget the second part.
Şey, bilirsin, benim için biraz zor, çünkü ikinci bölümü hep unutuyorum.
I always forget how deserted that shore road is.
Sahil yolunun ne kadar ıssız olduğu aklıma gelmedi.
I always forget them, but I know I've had them.
Unuttum ama yaşamıştım.
- I always forget to water it.
- Sulamayı hep unutuyorum.
I always forget where I park.
Nereye park ettiğimi unutuyorum sürekli.
I always forget that one, don't I?
Bunu hep unuturum, değil mi?
I always forget to carry writing materials.
Yazma materyalleri taşımayı hep unutuyorum.
I always forget if it's pasta, cheese, sauce... cheese, pasta... or pasta, sauce, cheese... pasta, cheese, sauce.
Hep unutuyorum, makarna, peynir ve sos mu... peynir, makarna... veya makarna, sos, peynir mi... makarna, peynir ve sos.
I always forget that part.
Bu kısmı hep unuturum.
God, I always forget how tall you are.
Ne kadar uzun boylu olduğunu unutuyorum hep.
Miss Campbell is married to Mr. Dixon now, so I should call her Mrs. Dixon, but I always forget.
Bayan Campbell artık Bay Dixon'la evli, yani artık ana Bayan Dixon demeliyim ama hep unutuyorum.
You know, I always forget that one.
Bilirsin, Bunu hep unutuyorum.
I always forget.
Adı ne? Hep unuturum.
I always forget.
Hep karıştırıyorum.
Something to remind me always of the town that was my home... and of my three very dearest friends... whom I want never to forget.
Evim olan kasabamı ve asla unutmak istemediğim en değerli üç arkadaşımı bana daima hatırlatacak olan bir şey.
She always played it on her trumpet, I'll never forget it.
Sürekli olarak bunu trompeti ile çalıyordu. Onun için hiç unutmadım.
My dearest Tom, I'm really much too tired to write, but I think of you so very often that I'm always afraid there may be things I will forget to mention.
"Sevgili Tom..." "yazmaktan gerçekten çok yoruldum..." "fakat senin için sürekli düşünüyorum ki..."
She always pretends she never notices when I forget.
Unuttuğum zaman hiç fark etmemiş gibi yapar hep.
And don't forget, if old Kokilikin comes round, I've always got this!
Ve unutma, yaşlı Kokilikin dönerse, bu şeyden çekeceği var!
I've always been a great admirer of loyalty. I forget this!
Ben hep, sadakati çok takdir eden biri olmuşumdur.
My dear, I've always been a man of the world and I see no reason to forget my manners now that I'm leaving it.
Hayatım, ben her zaman bir dünya adamı oldum artık orayı terk ediyor olmam, görgüden kusura sebep değildir.
If we had to part, I think I'd always love you. I'll never forget you.
Ayrılsak bile seni her zaman seveceğim, hep hatırlayacağım.
# Sometimes I forget # # That you're always gonna be there #
# Bazen senin her zaman orada olacağını # # unutuyorum. #
# Sometimes I forget # # That you're always gonna be there #
# Bazen senin her zaman burada olacağını # # unutuyorum. #
# Sometimes I forget # # That you're always gonna be there #
# Bazen her zaman burada olacağını # # unutuyorum. #
I shall never forget what you've taught me, and I will always be grateful.
Bana öğrettiklerinizi asla unutmayacağım ve her zaman minnettar kalacağım.
This is what always happens when I forget my pills.
Haplarımı almadığımda, her zaman böyle oluyor.
- You always forget, then I worry. - I won't forget.
- Hep unutuyorsun, ben de endişeleniyorum.
Mem, I will always remember your feelings for my daughter, and you shall never forget... you are not here to teach King.
Hanım. Kızım için hissettiklerini daima hatırlayacağım. Ama şunu asla unutma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]