I fought перевод на турецкий
2,759 параллельный перевод
Every single day since the day he was born, I fought his fights, I paid his rent, I've spoon-fed him every single idea he's ever had.
Doğduğundan beri, her gün onun kavgalarında dövüştüm, kirasını ödedim sahip olduğu her fikri ona ben verdim.
I pissed off the edge of the Wall, I slept in a sky cell, I fought with the hill tribes- - so many adventures, so much to be thankful for.
Duvar'in diger tarafina isedim bir gök hücresinde kaldim tepe kabileleriyle savastim bir sürü macera yasadim.
I fought for every chunk of coal I've ever pulled out of the ground.
Ben şimdiye kadar topraktan çıkardığım her parça kömür için savaştım.
Yeah, but I fought a little better.
- Evet, ben daha iyiydim.
I fought them on it, but it moved some books, so what do I know?
Biraz direndim ama birkaç kitabım satıldı. Ben nereden bileyim ki?
Hell, you scared me, and I fought the Taliban.
Beni bile korkuttun ki ben Taliban'la savaştım.
Against him I fought matches.
İki kere dövüştüm onunla.
You know, when we met, you loved the fact that I fought.
Tanıştığımızda bu kavgalarımı severdin sen.
I fought for my King.
Kralım için dövüştüm.
Father, I fought with Robb Stark.
Baba, ben Robb Stark ile dövüştüm.
I fought with all of my strength, but it was in vain.
Gücüm yettiğince karşı koydum... -... ama yetmedi.
I fought for your god in Blackwater Bay.
Karasu Körfezi'nde tanrın için dövüştüm.
I fought my whole life, but...
Bütün hayatım boyunca mücadele ettim, ama...
Are you upset that I fought for our country?
Ülkemiz için savaşmama mı kızıyorsun?
I fought for you to get a second chance.
Sana ikinci bir şans vermeleri için savaştım.
I-I fought him off, and I made, I made it to my car.
Burada onunla mücadele ettim ve arabama ulaşabildim.
I fought back.
- Karşılık verdim.
I fought'em once, Lorna,
Ben onlarla savaştım Lorna.
For 30 years, I fought for my relationship with Gitte.
30 sene boyunca Gitte'yle ilişkim için mücadele ettim.
I fought by your side for years!
Yıllarca yanında savaştım!
- No, I fought for you, but there's new management.
Hayır, senin için mücadele ettim ama yeni bir yönetim kurulu var.
I'm sorry that we fought.
Tartışma için üzgünüm.
I could think of no better allies than the woman who sent Mikael into his long sleep and the girl who fought Niklaus so bravely.
Mikael'i uzun uykusuna gönderen kadınla Niklaus ile cesurca savaşan kızından daha iyi bir müttefik düşünemiyorum.
But I can't. I've fought against violence at this school for too long.
Bu okuldaki şiddete karşı çok mücadele verdim.
I even fought back the bile
Fatura geldiğinde...
The council had fought an injunction to remove Mr Andrews and begun proceedings to evict him.
Konsey, Bay Andrews'i çıkarmak için bir mahkeme emri ve tahliye işlemlerinin başlaması için savaşmıştı.
I fought with Ripp this afternoon, and I worry that in my attempts to build my condos,
Bu öğlen Ripp ile kavga ettim.
When we fought before, I broke the bat.
Önceki dövüşümüzde yarasayı kırmıştım.
But I've fought for the same things, even when they don't seem fashionable.
Ama artık moda olmasalar bile ben de aynı şeyler için savaşıyorum.
So I would like to take this time to apologize to all those who lost loved ones in this tragic event, including the families of the crew and of Captain Lori Mackelson who fought so valiantly until the end to prevent this terrible tragedy. Thank you.
O yüzden bu zamanı, bu trajik olayda sevdiklerini kaybedenlerden, mürettebatın ailelerinden ve son ana kadar bu olayın önüne geçmek için kahramanca savaşan Kaptan Lori Mackelson'dan özür dilemek için kullanıyorum.
- I've lived with him, hunted with him, fought at his side.
- Onunla birlikte yaşadım. Birlikte avlandım, yanında savaştım.
I fought for my king.
Kralım için dövüştüm.
I haven't fought like that since I was a kid with my brother, which made me realize, you're like family, George.
Erkek kardeşimle birlikte çocukken beni gerçek yapan kavgayı etmeme gerek yoktu. Sen aile gibisin, George.
I've fought and killed a Wight.
Bir ak gezeni öldürdüm.
And I know that she's fought to keep me on this tour.
Ve benim bu turda kalmam için kavga ettiğini biliyorum.
I don't know how it happened, but somehow we fought.
Nasıl oldu bilmiyorum ama bir şekilde kavga ettik.
I could have fought, too.
Ben de savaşabilirdim.
I wish I'd fought harder for you.
Keşke senin için daha çok savaşsaydım.
This is the first guy i've fought who... Who actually knows this stuff.
Bu tür şeyleri bilen savaştığım ilk kişi.
I fought him off.
Mücadele ettim.
I mean, we fought a lot, spent a couple of nights in jail, but once he got cirrhosis of the liver, it really brought us together.
Yani, çok kavga ettik, hapiste birkaç gece geçirdik ama o bir kez karaciğer sirozuna yakalandığında gerçek anlamda ayrıldık.
Well, that's just as well,'cause I just found out he fought golden gloves.
Önceden amatör olarak boks yaptığını öğrendim.
I wanted his car, but he fought me.
Arabasını istedim ama karşılık verdi.
I bought a dress, went to a party, fought with his mom, had sex, danced with his mom, he got in a car accident and now he's dead.
Bir elbise aldım partiye katıldım annesiyle kavga ettim sonra seks yaptık annesiyle dans ettim bir araba kazası geçirdi ve öldü.
He wanted to go, but I can't help wondering if I should have fought harder.
O gitmek istedi ; ama ben, onun için daha iyi mücadele verebilir miydim diye düşünmeden edemedim.
I'm sorry we fought the other day.
Geçen gün ettiğimiz kavga için özür dilerim.
We fought, and I...
Dövüştük, ve ben...
No... I have just fought with Shanaya...
Hayır, Shanaya ile kavga ettim.
We fought against the powers that be all the time, and expel the U.S. from Vietnam with each tank and gun and bomb I remember.
Her zaman büyük güçlere karşı savaştık ve Amerika'yı Vietnam'dan, tankıyla topuyla ve bombasıyla attıklarını hatırlıyorum.
That night, I went out and bought a 40-pack of batteries and hid'em with my frosting, and we never fought again... About that.
O gece, dışarı çıktım ve 40 paket pil alıp sosların arasına sakladım, ve bir daha hiç tartışmadık... bu konuda.
I have fought J.R. Before, son, and I beat him.
Önceden J.R. ile mücadele etmiş ve onu yenmiştim, evlât.
i fought back 17
fought 18
i found you 161
i found it 701
i found 117
i found someone 17
i found out 58
i found them 110
i found her 202
i found myself 20
fought 18
i found you 161
i found it 701
i found 117
i found someone 17
i found out 58
i found them 110
i found her 202
i found myself 20
i found him 265
i found something 222
i found one 42
i found a job 16
i found a 18
i found these 35
i found this 211
i found that 17
i found something 222
i found one 42
i found a job 16
i found a 18
i found these 35
i found this 211
i found that 17