Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I got about

I got about перевод на турецкий

8,198 параллельный перевод
You got something funny to say about that? I know.
- Komik bir cevabın var mı buna da?
You got a med degree in your pocket I don't know about?
Benim bilmediğim bir tıp fakültesi diploman mı var?
So I said, "well I got to. Try to help and do something about this." So that's how Arizona border recon came in existence.
Bu yüzden dedim ki "Pekala bu konuda bir şeyler yapmam gerek." böylece Arizona Sınır Gözetleme meydana gelmiş oldu.
Yeah, I got one. What about "Wham!"?
Evet, benim var. "Wham!" nasıl?
I got so caught up in not being invited, I never thought about whether I actually wanted to go.
Davet edilmedim fikrini o kadar kafama taktım ki gitmek istermiyim diye hiç düşünmedim.
But I kind of got this thing about being stood up twice in one week.
Ama bir haftada iki defa terk edilmiş olmanın getirdiği bir şey var.
They told me about the MRI as soon as I got back to your room.
Odana döndüğümde bana MRI'dan bahsettiler.
I heard you got into it on the perimeter... something about saving Whitley's ass from a scav.
Çevre kontrolünde bir şeyler yapmışsın diye duydum. Whitley'i bir leşçiden kurtarmışsın.
I kind of feel like I got to know a little bit about you tonight.
Bu gece hakkında bir şeyler öğrenmem gerekiyor gibi hissediyorum.
Hey, I got a call about a guy selling some of the jewelry stolen from the bank last night.
- Ben de dün gece bankadan çalınan mücevherleri satmaya çalışan bir adam ilgili seni arayacaktım.
Once I got him to trust me, he told me about the people that were paying him to dig where no one should be digging.
Önce bana güvenmesini sağladım, Kazılarını finanse eden ona... Para veren insanlardan bahsetti.
Now I've got to stand here while you ask me about things that aren't connected.
Şimdi de siz bana alakasız şeyleri sorarken burada dikilmem gerekiyor.
I'm thinking about other ways to extract the miracle cure from my blood, even though I've got my first trial spinning in the hospital's centrifuge as we speak.
Kanımdaki mucizevi tedaviyi saptamanın yolları üzerinde düşünüyorum. Şu anda bile ilk denememi hastanede analiz eden makina çalışıyor.
I got to... your dad and I have to talk about that.
Babanla konuşmamız lazım.
I got my degree in biology, and then I applied to Teach For America as a way to beef up my resume before grad school, but I just fell for teaching, and now I'm just as passionate about both.
Biyoloji lisansım vardı, ve "Amerika için Öğret" e başvurdum. özgeçmişimde görünmesi için. ama öğretmeyi sevmiştim ve şimdi bende bir tutku haline geldi.
I got a pretty good idea about it, yeah.
Bununla ilgili sağlam bilgiler edindim evet.
And anytime anyone felt that way about me, I was usually on the first plane, got the hell out of there.
Kim benim için bunları düşünse hemen ilk uçağa atlar ve oradan kaçardım.
Well, I got a call about a man matching your description, shot and killed someone.
Peki, senin tarifine uyan bir adam hakkında bir telefon aldım, ateş etti ve birini öldürdü.
I heard about that bank got robbed!
Banka soygununu duydum!
Hey, I got enough to deal with without worrying about you going all search and destroy on me.
Sen etrafımda güdümlü füze misali dolanmadan da bir sürü derdim var zaten.
I heard a crash and got worried about you.
Kırılma sesi duyunca endişelendim.
Hell got anything to do with this Kilgrave I keep hearing about?
Cehennemin sürekli ismini duyduğum Kilgrave'le bir alakası var mı?
Or if you worried about when I got sick.
Hasta olduğumda endişelenip endişelenmediğinizi de.
You got about five seconds before that door opens, then I won't be able to help you.
Kapı açılana kadar beş saniyen var sonra sana yardım edebilirim.
I just got a call from The New York Times about Spanky.
Spanky hakkında New York Times'la konuştum.
I assume you're gonna say you got to... Go outside or go find an official racquetball court, but you just have to know these things about me.
Herhalde bana dışarı çıkıp resmi bir duvar tenisi kortu bulmamı söyleyeceksin ama böyle şeyleri bilmelisin :
Ghost and Tommy kept coming around talking about some shit I wasn't down with, so he got rid of me by sending me to prison.
Ghost ve Tommy sürekli onaylamayacağım şeylerle bana geliyorlardı o yüzden beni hapse gönderdiler.
I never got a straight answer about why.
Niye olduğu hakkında net bir cevap alamadım. Jo?
I'm as upset about this as you are, but this one, we've got to let go.
Ben de senin kadar sinirliyim ama bunu unutmak zorundayız.
Every day for 16 years, I got a lecture about consequences.
16 yılımın her günü, yaptıklarımın sonuçları hakkında bir azardı.
'Cause I've got some very mean gossip about Madalena.
Çünkü Madalena ile ilgili çok pis bir dedikodum var.
Or are you some kind of mutt that I got to worry about?
Yoksa endişelenmem gereken bir tür ahmak mı?
Uncle John, I got no idea what you're talking about.
John Amca, ne dediğin hakkında en ufak bir fikrim bile yok.
Yeah, I-I got what we talked about.
Konuştuklarımızı anladım.
I got me a good feeling about this.
İçimde iyi bir his var.
You got people who care about you, I care about you.
Seni önemseyen insanlar var yanında, ben de dahil.
I finally got a roof over my head and someone who cares about me.
Sonunda başımı sokacak bir çatı ve beni önemseyen birini buldum.
Eh, it's all right, I mean, we got a pretty good idea who tipped you off about her.
Önemli değil zaten, sana kimin haber uçurduğuna dair oldukça iyi bir fikrimiz var.
I've got a really good feeling about this audition.
Bu seçmeler için çok iyi bir his var içimde.
About a month ago, it started, right after Tory and I got back from our honeymoon.
Yaklaşık bir ay önce başladı, Tory ve ben balayından döndükten sonra.
I may have been a bit hasty when we first walked in the room, but I got to thinking about what's at stake here.
Odaya girdiğimizde biraz aceleci davranmış olabilirim. Burada nelerin söz konusu olduğunu düşünmeliyiz.
I've got enough to worry about.
Benim derdim başımdan aşmış zaten.
I-I just got a weird feeling about this one.
Bunun hakkında garip bir his var içimde.
What are you more sorry about, that I was beat to hell or that Mark got away?
Ne için üzgünsün? Dayak yediğim için mi Mark kaçtığı için mi?
I spent half of chapter two writing about one meeting he had with Montgomery, and then I got to page 65, and...
İkinci bölümün yarısını Montgomery ile olan buluşmasına ayırdım ve sonra 65.sayfaya geldim.
Don't worry about that, I've got a plan to flush them out.
O konuda endiselenme. Onlari açiga çekecek bir planim var.
Yeah, I think he's got a bit of the Brando about him.
Bence biraz Brando'yu andırıyordur.
I got to call him, see what's going on. - Does he know about mills and brett?
Bir arayıp sorayım durumlarını.
I got a team from patrol, and they're about to go in.
Devriyeden bir ekip topladım, şimdi girmek üzereler.
I think it was right about the time dad got remarried.
Sanırım babamın yeniden evlendiği dönemde.
Don't worry about that. I got options.
Benim başka seçeneklerim var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]