Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I really don't

I really don't перевод на турецкий

20,809 параллельный перевод
I don't really understand why not, but...
Nedenini bir türlü anlayamıyorum ama...
I don't really get it.
Gerçekten anlamıyorum.
Don't worry, I will take really good care of Bruno.
Merak etme, Bruno'ya iyi bakacağım.
I don't know if it's my aura's clean, or it's the 12.95 Bindi dot I'm wearing, but I really do mean it.
Aura'm mı temizlendiği için yoksa 12.95'lik Bindi noktasından mıdır bilmiyorum. Ama cidden içimden gelerek söylüyorum.
- I don't care about the bigger picture or secrets or- - or who's sleeping with who, unless it's you sleeping with Rachel because that shit really pisses me off.
- Büyük resimle ilgilenmiyorum. ya da sırlarla ya da--kimi becerdiğinle Rachella yatman dışında.
'Cause we really need to hustle, I don't like being on land any longer than I have to.
Acele etmemiz gerekiyor, karada gereğinden fazla kalmaktan pek hoşlanmıyorum.
I don't really like to shout about it.
Pek dillendirmek hoşuma gitmiyor.
Just don't be surprised if I leave behind a really detailed journal entry for Elena that's all about Krystal with a "k."
Eğer Elena'ya "K" ile yazılan Krystal hakkında çok detaylı bir günlük yazısı yazarsam şaşırma.
Now, I know that you don't really care what I think about this girl.
Şu kız hakkındaki düşüncelerim umrunda değil, biliyorum.
I don't need it sir, my wounds heal really soon.
Gerek yok efendim, yaramın durumu gayet iyi.
Well, I don't really need your permission.
Senden izin istemedim ki.
Really? I don't.
Ben öyle düşünmüyorum.
I don't know. It's really a tough call.
- Karar vermesi çok zor.
I really don't like you.
Gerçekten sizden hoşlanmıyorum.
I really don't even remember her name now.
Gerçekten kızın adını bile hatırlamıyorum.
If I really don't die, let Sergeant Major Seo stay in the army.
Gerçekten ölmezsem Başçavuş Seo'nun orduda kalmasına izin ver.
I'll be really cute, so don't be surprised.
Aşırı güzel olacağım, sakın şaşırma.
I'll act like I'm really happy, so don't feel sorry for me.
Aşırı mutluymuş gibi davranacağım, benim için üzülme.
I don't think it really matters.
- Çok önemli olduğunu sanmıyorum.
Actually, I don't really care, because we're finished.
Aslında hiç umurumda değil çünkü seninle işimiz bitti.
I don't know about anyone else, but I am really ready to get back home to my family my whole family.
Sizi bilmiyorum ama eve, bütün ailemin olduğu yere dönmeye çok hazırım.
Turns out I'm really fortunate I don't need to exercise at all, no matter what I do, I look like one of those
Hep görünmeyen birini besleyen heykellerden.
Danny I really don't want to do this, really.
Hadi. 1'den 10'a.
Look, Callie, I really don't expect you to understand.
Bak Callie, senden gerçekten bunu anlamanı beklemiyorum.
I... I don't think she really wanted to kill herself.
Kendini gerçekten öldürmek istediğini sanmıyorum.
I don't really know you.
Seni gerçekten tanımıyorum.
♪ I really don't like you ♪
# Hiç hoşlanmıyorum senden #
I mean, I don't mean to sound like a jerk, Tad Cooper, but I really thought I was gonna be the one king to unite them all.
Pislik gibi görünmek istemem Tad Cooper ama bence tek kral ben olmalıydım.
But I don't think that that's really the case.
Ama gerçekten öyle olduğunu sanmıyorum.
You know, I expect to be screwed over from everybody else, but I really don't see it coming from my own team.
Herkes benimle uğraşır, dalga geçer diye düşünüyordum ama bana bunu yapacağını düşünmemiştim.
Look, Penny, I know you don't really want to find her, but- -
Penny onu gerçekten bulmak istemediğini biliyorum ancak..
I don't have much time, and I really need to know how to take people with me.
Fazla zamanım yok, ve benimle beraber diğerlerini de götürmeyi öğrenmem lazım.
I just know that I'm gonna get killed soon, and I don't really want to die being mad at my oldest friend.
Ama bildiğim şey yakın zamanda öldürülücek olmam, ve en eski arkadaşıma kızgın olarak ölüp gitmek istemiyorum.
I don't really remember much, but...
Fazla bir şey hatırlamıyorum ama ayağa kalkıp gitmeye çalıştım...
I don't know what I really thought back then.
O sırada aklımdan ne geçtiğini bilmiyorum.
I don't really know what it's for, but hopefully it never gets out. "
Bu ne için bilmiyorum ama umarım kimse duymaz " diye düşündüm.
No, I... I really don't know.
Hayır, bilmiyorum gerçekten.
Okay, Doc, I don't think I've ever said this to you before, but I'm not really crazy about blood.
Tamam, Doktor, sana bunu daha önce söylediğimi sanmıyorum ama kanla aram pekiyi değildir.
I don't really blame her.
Onu suçlayamam.
When you use words like "cuddle" I feel like you don't really get me.
"Sarılmak" gibi kelimeleri söylediğinde beni tam olarak anlamadığını düşünüyorum.
I say I'd be better off without you, but I don't really mean it.
Sensiz daha iyi olurum diyorum ama gerçekte ciddi değilim.
I-I really don't know if I should be talking about this.
Bunun üzerine konuşmalı mıyım, gerçekten bilmiyorum.
If you don't know, without question, that I'm not a killer... then there really is no foundation for us to build on.
Hiç şüphen olmadan benim katil olup olmadığımı bilmiyorsan o zaman bizim için inşa etmemiz gereken bir temel yok demektir.
Although, I'll tell you, if you really want to thank someone, don't forget Linda.
Yine de söylemezsem olmaz birine teşekkür edecekseniz Linda'yı unutmayın.
You know what? I don't really give a shit who's switching it out.
Var ya, kimin yenilemeye geleceği umurumda bile değil.
Right now, as long as they don't come between me and my mission, I really don't care what they do.
Şu an görevle arama girmedikleri sürece ne yaptıkları çok umurumda değil.
I though you made some joke I don't get, so I usually just fake laugh at those, but... really, I'm confused.
Anlamadığım şaka yaptın sandım filan, sahtece güldüm bende öyle işte, ama... cidden, kafam karıştı.
Besides, I don't really care discussing this with you, given how easily you forgot about what we started.
Hem başladığımız şeyden bu kadar kolay vazgeçince seninle bunları tartışmaya gelmedim.
I really don't know.
Hiçbir fikrim yok.
I don't really think about that.
Pek düşünmüyorum açıkçası.
I don't know who you really are or what you're really doing here, but I can tell you this.
Kimsin bilmiyorum burada ne aradığını da bilmiyorum ama sana şunu söyleyeyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]