I think it's great перевод на турецкий
1,156 параллельный перевод
I think it's great!
Bence bu harika.
I think it's great that you and Chris've been spending so much time together.
Bence senin ve Chris'in birlikte zaman geçirmeniz çok güzel birşey.
I think it's great.
Bence bu harika.
I think it's a great idea to become friends with someone before you date.
Dinle, bence çıkmadan önce arkadaş olma fikri harika bir fikir.
I think it's a great idea.
Bence müthiş bir fikir.
I think it's great you've chosen to "crash" here.
Yıkmak için burayı seçmeniz bence harika.
I think it's great. Psychology doesn't address the soul.
Psikoloji, ruhla ilgilenmez.
I think it's great you're doing all my chores.
Bence benim bütün işlerimi yapman harika bir şey.
I think it's great.
Çok sevindim. Sadece...
- Don't you think it's possible that maybe I'm jealous because you've got this great new job and I've been unemployed for a month?
- Harika bir iş bulduğun ve benim bir aydır işsiz olduğum için kıskanıyor olamaz mıyım? - Oh, hayır.
Well, it's about- - it's really... it's about many, many things, which I think is a character of any great movie.
Adam # 2 : Konusu bir çok şey hakkında. Herhangi büyük bir yapımdaki bir karakteri düşünüyorum.
Well, it's not on the top of my head and I need some time to think of something, but we'll come up with something great, all right, the perfect words.
Şu anda aklıma gelmiyor - Birazcık düşünmem lazım - Ama uygun kelimeleri buluruz.
Oh, G - I think it's so great to be friends first.
Oh, Bence önce arkadaş olmanız çok harika.
Obviously, we'd have to bleep the "f" word, but I still think it's a moment of great TV.
Anlaşılan, küfürlü kısmı sansürlemeliyiz ama bu bence televizyonun hâlâ en harika anı.
I think it's great.
Harika.
I understand what you're saying and I think it's great. I do
Ne demek istediğini anlıyorum Bence haklısın
- No, I think it's great.
- Hayır, bence bu harika.
I think it's great you're back.
Bence geri dönmüş olman harika.
Look, I know it's a knock off, but I think it's gonna look great on you.
İstediğin kalitede olmadığını biliyorum ama üstünde harika duracak.
I think it's upset Guillaume a great deal.
Bu olay onu son derece sarstı sanıyorum!
I think it's great that I know you.
Seni tanimayi mükemmel buluyorum.
I think it's great that you do God-related activity all day long.
Tanrıyla ilgili bir işte çalışmanın harika olduğunu düşünüyorum.
I think it ´ s great.
Bence bu harika.
I think it's great that you've got this new mission. I'll see you tonight.
İşine dört elle sarılman harika. Akşam görüşürüz
Uh-huh, in a hard-to-read sort of way, but I think it's great.
Okunması zor anlamında. Ama harika.
No, no, I mean, I think it's great if it's what you wanna do, it's just...
Hayır, hayır. Demek istediğim, eğer sen bunu yapmak istiyorsan harika, sadece...
Yeah, I think it would be a great way to meet new people. I could earn enough to occasionally take Henry out.
Bahşişleri biriktirip ara sıra Henry'yi dışarı çıkarabilirim.
- Yeah, I think it's a great idea, Dawson.
- Harika bir fikir Dawson.
I think it's great we have a day that commercialises on our emotions.
Kim şevksiz? Duygularımızı ticaretleştiren bir gün olması harika.
- I think It's great.
- Bu harika.
It's just that, um... you and Joanne- - I mean, we think Joanne is great, but just sometimes, uh, you know, with you, she can be not very nice, and we were just thinking
Robert, konu sen ve Joanne'le ilgili. Biz onu harika buluyoruz. Ama bazen sana karşı pek hoş olmayabiliyor.
I think it's gonna be a great semester.
Bence harika bir dönem olacak.
No, I think it's great.
Hayır, bence harika.
I THINK IT'S REALLY GREAT THAT YOU AND NICK ARE GOIN'OUT.
Nick'le senin çıkıyor olmanız bence harika.
I JUST THINK IT'S REALLY GREAT YOU GUYS ARE GOIN'OUT.
Sadece çıkıyor olmanızın harika olduğunu düşünüyorum.
How's it going? Great. I think i
Nasıl gidiyor?
I think it's great that you work here.
Bence burada çalışman iyi.
- Actually, I think it's great.
- Aslında, bence harika.
Yeah. And you know, now that I think about it, third grade wasn't all that great, either.
Evet, şimdi düşünüyorumda üçüncü sınıf o kadar da harika değildi.
I think it's a great idea.
Kendim tasarladım.
Daddy, I think it's great you gave Eric and Hyde a curfew.
Babacım, bence Eric ve Hyde'a dışarı çıkma yasağı vermen harika.
- Tea. I think it's great that Steven has a boss who cares enough to... to come over and talk to us on his behalf. - Well, um...
Çay.
I don't think it's a mistake to marry Fran. Fran is great.
Hayır, Fran ile evlenmenin hata olduğunu düşünmüyorum.
It's just that... what if what I think is great really is great... but it's not as great as something greater?
Sadece eğer düşündüğüm şey harikaysa, gerçekten harika ama daha harika bir şey kadar harika değil.
It's a great idea, I think.
Bence harika bir fikir.
I just stopped by to say congratulations and I think it's great. "
Tebrik etmek için uğradım.. ... ve bunun harika olduğunu düşünüyorum
- [Eric] I think it's a great idea.
- Çok iyi fikir bence.
And I think it's great that they've found each other at last.
Ve sonunda birbirlerini bulduklarına sevindim.
I just think it's great that in the same month that Bridge found Darce...
Bence şahane olan, Bridge'in Darcy'yi bulduğu ay ben de...
Look, I think it's great what you did, saving that tree... even though they leveled all those other trees.
bence bu yaptığın harika o ağacı... kurtarmakla diğer ağaçların da yaşamasını sağladın.
I think it's a great idea.
Bence harika fikir.
i think 9249
i think i love you 73
i think i'm losing my mind 16
i think i'll pass 77
i think so too 125
i think so 3742
i think it's time 86
i think i'm in love 61
i think i'm going crazy 20
i think it's perfect 26
i think i love you 73
i think i'm losing my mind 16
i think i'll pass 77
i think so too 125
i think so 3742
i think it's time 86
i think i'm in love 61
i think i'm going crazy 20
i think it's perfect 26