I thought that you перевод на турецкий
11,217 параллельный перевод
I thought that you wanted me to stay.
Kalmamı istediğini sanıyordum.
I spent so much time wanting you back that, when I thought that you wanted me back, it's like I lost my mind for a second.
Senin bana dönmeni o kadar çok istedim ki seninde benimle olmak istediğini düşündüğüm zaman bir kaç saniyeliğine aklımı kaybettim.
I thought that you were...
- Evet. Senin şey olduğunu...
I thought that you said you sold, like, seized weapons to gun nuts on the Internet.
El konmuş silahları İnternet'ten silah manyaklarına sattığını söylemiştin.
I thought you might say that,
Bunu diyeceğini düşünmüştüm.
I thought you could dig around those sites tonight, see if there's anything else that can link her to...
Bu akşam belki o sitelere bakarsın dedim. Onu bu şey olayına bağlayan bir şeyler var mı diye...
I thought you said that was impossible.
- Bunun imkansız olduğunu söylediğini sanıyordum.
I thought you were lying about all that stuff.
- Yalan söylediğini sanmıştım.
You know, I thought about what you said about not doing something that I might regret, but then, in the moment, you know, under the stars, it just felt right.
Pişman olabileceğim bir şey yapmamam konusunda söylediklerini düşündüm. Ama sonra o anda, yıldızların altında emin oldum.
I thought you'd be happy that we broke up.
- Evet.
But I thought you didn't want to touch that money.
Ama o paraya dokunmak istemediğini sanıyordum.
So when you kicked her to the curb like a piece of trash, I thought this was my chance to make her happy because I knew that I could devote my whole self to her in a way that you never would.
Bu yüzden onu, bir çöp gibi kapı önüne koyduğunda bunun onu mutlu etmek için benim şansım olduğunu düşündüm çünkü tüm benliğimi, senin asla yapmadığın bir şekilde ona adayabileceğimi biliyordum.
I thought about that, and then I remembered something you said in the morgue the other day.
Onu da düşündüm ve sonra geçen gün morgta söylediklerini hatırladım.
That's what I thought you said.
Ben de öyle dediğini sandım zaten.
I'm sorry... that your life hasn't panned out the way you thought it would.
Hayatın düşündüğün şekilde olmadığı için üzgünüm. Ama... Seni lanet olası sapık!
I thought you said that the falcon must take wing.
Şahinin kanatlanması gerektiğini söylemiştiniz.
♪ I thought that you grew up in Mexico City with Manu.
Mexico City'de Manu ile büyüdüğünüzü sanıyordum.
For a minute I thought you meant Callum McCormack, that weird, hormonal kid from our art class, and I was like, whoa, argh! Yeah, sorry!
Evet, pardon!
I thought you were back in that crazy bunker.
Şu çılgın sığınağa döndüğünü sanıyordum.
I just thought I'd touch base with you on a couple of things, just to make sure that you weren't feeling abandoned out there.
Düşündüm ki, seninle bir kaç şeyi konuşmam lazım Ki emin olayım kendini yalnız hissetmediğinden.
Now I'd like to ask you, Doctor, what was your thought process in approaching this case that was sent to you?
Şunu sormak istiyorum Doktor, size gönderilen bu dava üzerinde çalışırken nasıl bir akıl yürütme yöntemi kullandınız?
You know, sometimes I do wonder why You let me go through all of this, if you thought that everything would be the same afterwards.
Biliyor musun bazen neden bunları yaşamama izin verdin merak ediyorum, bunca şeyden sonra başa dönmeyi isteyeceksen.
And the thing... the thing that made it so hard is... is I thought you were different.
Bu şey... Bunu zorlaştıran şey farklı olduğunu düşünmüş olmam.
You know, I just thought the floating hot dog implies that a ghost is holding it.
Uçan bir sosisli ve onu tutan bir hayaleti gösterdiğini düşünmüştüm.
I just thought that maybe a facing-your-own-death situation might help motivate you to clarify some of your goals in life.
Düşündüm ki ölümle yüzleşme durumu hayattaki bazı amaçlarının netleşmesi için motive olmana yardımcı olabilir.
You know, I actually thought that... Heather could still be out in these woods somehow.
Aslında Heather hala ormanda bir yerlerdedir sanıyordum.
I thought that she was with you.
Seninle birlikte sanıyordum.
Everyone back home thought you abandoned us, but socrates and i always knew that something happened.
Ülkede herkes bizi terk ettiğini düşünüyordu ama Sokrates ve ben hep bir şeyler olduğunu biliyorduk.
That program was my first glimpse into the white house and, for whatever it's worth, I thought you were excellent.
O program benim, Beyaz Saray ile ilk flörtümdü. Her ne için olursa olsun mükemmeldiniz, kendinden emin.
Yeah, I thought you were gonna say that.
Böyle diyeceğini tahmin etmiştim.
- I just thought that you...
- Düşündüm ki senin...
I thought you had associates who could handle that kind of thing.
Senin bağlantılarının halledebileceğini düşündüm böylesi bir şeyden kurtulabilmem için.
I just thought that an adult, so, you, should know.
Sadece bir yetişkin, sen işte, bilmelisin diye düşündüm.
Now, I know that it was a long lecture, and you probably don't recall, but, uh, was there any point during it where you thought to yourself, "Gosh, I wonder what it's like to actually have a life"?
Şimdi biliyorum ki uzun bir dersti ve muhtemelen hatırlamazsın ama o ders sırasında kendine hiç "Tanrım, boş bir hayatım olmasa nasıl olurdu" diye sordun mu?
"So, I just thought that I'd " inform you. "
"Düşündüm ve sana" haber vermek istedim. "
- I thought you changed that!
- Bunu değiştirdiğini sanıyordum!
I thought that's what you wanted.
İstediğinin bu olduğunu zannediyordum.
I thought that would be it, you know.
Öyle olur sanmıştım yani.
You finished the chess set. I thought that I was...
- Satranç takımını bitirmişsin.
And if you ask him, I don't think he thought that was his finest hour.
Eğer ona sorarsan, en güzel zamanları olduğunu söyleyeceğini sanmıyorum.
You do not think I thought of that?
Bunu düşünmediğimi mi sanıyorsun?
You know, I just thought that you would appreciate me treating you like an adult, right?
Sana insan gibi davrandığım için bana teşekkür edersin demiştim.
I don't know why you ever thought I could teach that class.
Onlara bir şey öğretebileceğimi nereden çıkardın hiç bilmiyorum.
I didn't know you thought that.
Böyle düşündüğünü bilmiyordum.
I thought you were into that kinky shit.
Böyle sapıkça şeyleri seviyorsun sanıyordum.
Yeah, I thought you'd feel that way.
Evet. Böyle diyeceğini tahmin etmiştim.
Remember the time you made me sleep in the car'cause I ate that hot pepper and you thought I was possessed?
Acı biber yediğimde... içime şeytan girdi sanıp beni arabada yatırmıştın.
Yeah, I hope you brought to the attention of your parents their lack of thought in that respect.
Evet, umarım bu konuda ailenizin bu düşüncesizliğini onlara iletmişsinizdir.
What if you thought that I sucked at this?
Merhaba.
I hope your last thought before you slipped into the darkness of your mind was that I would remember everything about you.
Ve fikrimi değiştirmeyeceğim. Sizleri karı koca ilan ediyorum. Sen öpmezsen ben öpeceğim.
That's it? I thought you were a writer.
Ben de seni yazar sanıyordum.
i thought you were mad at me 17
i thought you loved me 27
i thought 2845
i thought you were sleeping 18
i thought you'd never ask 124
i thought you were my friend 71
i thought you were 177
i thought i did 154
i thought so 720
i thought it was you 92
i thought you loved me 27
i thought 2845
i thought you were sleeping 18
i thought you'd never ask 124
i thought you were my friend 71
i thought you were 177
i thought i did 154
i thought so 720
i thought it was you 92
i thought i was going to die 44
i thought about it 224
i thought you were someone else 53
i thought i'd lost you 79
i thought you 107
i thought you were at work 20
i thought we were friends 161
i thought as much 65
i thought you were different 43
i thought you were dead 378
i thought about it 224
i thought you were someone else 53
i thought i'd lost you 79
i thought you 107
i thought you were at work 20
i thought we were friends 161
i thought as much 65
i thought you were different 43
i thought you were dead 378