Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / If you want me

If you want me перевод на турецкий

9,645 параллельный перевод
If you want me to court your friend, don't ask me to spend another moment in your presence.
Arkadaşınla olmamı istiyorsan, benden senin yanında kalmamı isteme.
"... but if you want me " to show you the money, then...
"... ama sana bolca para göstermemi istiyorsan...
Hey, if you want me to help you you know I'm here.
Destek olmamı isterseniz biliyorsunuz, ben buradayım.
hey, if you want me to come over and screw your wife at three in the morning while you watch,
Sabahın üçünde gelip sen izlerken yatmamı istersen,
If you want me to do something, I could put in a statement supporting Frank Prady.
Bir şey yapmamı istiyorsanız Frank Prady'yi desteklediğimi belirten bir bildiri yayınlayabilirim.
If you want me to give you another tip, I'm gonna have to get a finder's fee.
- Yine tüyo vereceksem bu defa pay isterim.
I'm writing my resignation letter, but if you want me to stop so you can make fun of me, sure,
İstifa mektubumu yazıyorum. Eğer benimle eğlenmek için durmamı istiyorsan tabii olur.
If you want me to, I'll...
Beni istediğin sürece.
Hey! You're gonna have to come down off the ship, if you want me to say goodbye.
Seninle vedalaşmamı istiyorsan gemiden aşağı inmelisin.
I'm a resident of greater Los Angeles, and if you want me to get out of this ocean, you're just gonna have to come in and drag me the hell out!
Ben Los Angeles şehrinin bir sakiniyim. Bu okyanustan çıkmamı istiyorsan suya girip beni çıkarmak zorundasın.
And then tomorrow, I told Jillian that I would babysit for Tehya, so I'll be in the neighborhood, if you want me to bring by bagels, or look at whatever you're working on or whatever, you know.
Sonra, Jillian'a yarın Tehya'ya bakacağımı söyledim. Yani oralarda olacağım, istersen simit getirebilirim veya üstünde çalıştığın işe falan bakabilirim.
I need to know if you want me to undo it.
Bunu düzeltmemi ister misin, onu bilmem gerek.
Do you want me to say, "I know if you're anything like my friends, you..."
"Siz de arkadaşlarım gibi" diye mi başlasam ne dersiniz?
Um, if she were here, she would want me to tell you that
Eğer burada olsaydı, size şunu söylememi isterdi.
I won't leave your side if you don't want me to.
- İstediğiniz sürece yanınızdan ayrılmam.
Oh. Well, if you don't want me to go, just say so.
Gitmemi istemiyorsan söylemen yeter.
We've been through a lot together, and I don't want to see you do something, you know, without me if you really need me.
Birlikte çok şey atlattık. Seni burada bana ihtiyacın varken bensiz bir şey yaparken görmek istemiyorum.
Sheriff, if... if you want an answer to a question like that, you've got to lock me up in that cell.
Şerif eğer... eğer böyle bir soruya cevap almak istiyorsan... beni o hücreye kilitlemen gerekir.
Look, Jessica, you're the managing partner, so if you want to push me out, push me out, but if you're asking me what I want to do, I'm telling you that I haven't decided.
Bak, Jessica, yonetici ortak olan sensin, yani beni dısarı itmek istiyorsan, it fakat ne yapmak istedigimi soruyorsan, sana soyledigim gibi henuz karar vermedim.
Just... just call me if you want to talk.
Konuşmak istersen beni ara.
So if you want to live, follow me.
Yâni, yaşamak istiyorsanız, beni takip edin.
Come with me if you want to live. Please do not tell me that is a robot from the future.
Yaşamak istiyorsanız benimle gelin.
I came to you first because I know you'd want me to, but if you don't come through,
İlk sana geldim, çünkü gelmemi isteyeceğini biliyordum. Ama sen yardım edemezsen anneme gideceğim.
Look, I understand if you want to break up with me.
Eğer benden ayrılmak istersen anlarım.
Even if you didn't want to be with me,
Benimle olmayı istemediğini bilsem bile.
If it goes wrong, I'm not saying it will, but if it does for me, I want you to take care of Judith.
Eğer işler yanlış giderse, öyle olacak diye de söylemiyorum, ama olur da benim başıma bir iş gelirse, Senden JudithEugenee sahip çıkmanı istiyorum.
Pull the drapes if you want to surprise me. You're trespassing.
Sürpriz yapmak istediğiniz için perdeleri çekip izinsiz girdiniz.
If that means going to Mexico with you and turning into whatever it is that you want me to be, then that's what it is.
Bunun için Mexico'ya gelip senin olmamı istediğin kişi olmam gerekiyorsa da gelir olurum.
Now, if you want to put me before them, have me answer their questions, fine.
Şimdi, eğer beni onların önüne çıkartmak istiyorsanız sorularını cevaplamamı istiyorsanız, buyurun.
If you, uh... if you really want to thank me, help me close this case.
Bana... Gerçekten teşekkür etmek istiyorsan bu dosyayı kapatmama yardım et.
If you ever want me to take a look at the case,
Eğer bir bakmamı istersen seve seve bakarım.
You're the best boy a mother could want... if you tell me about the bulldozer.
Sen bir annenin isteyebileceği en iyi çocuksun... Tabi eğer buldozer olayını anlatırsan.
You can come with me if you want.
İstiyorsan benimle gelebilirsin.
Why? Well, I'm doing security at the roller rink if you want to come watch me.
- Buz pateni pistinde güvenlik işim var.
Come with me if you want to live.
Yaşamak istiyorsanız benimle gelin.
OK, if you want to take the rest of your clothes off for me.
Tamam, istersen kıyafetlerinin kalanını çıkartabilirsin.
So, I'll tell you what, if I want to take something to get remotely rid of all this shit I have got on my back, then just be a mate and let me do it cos that's what I'd do for you cos I know what you're doing.
Bak sana ne diyeceğim, tüm bu pislikten kurtulmak için bir şeyler almak istersem arkam sağlam, yani dostum olun ve bana izin verin çünkü ben sizin için bunu yapardım çünkü ne yaptığını biliyorum.
But if you have something you want to tell me about your partner, here's where you can reach me.
Ama partnerinizle ilgili söylemek istediğiniz bir şey varsa bana buradan ulaşabilirsiniz.
Would you believe me if I said all I want... All I've ever wanted is for you guys to trust me?
Eğer size tüm istediğimin... sizin bana güvenmeniz olduğunu söylesem inanır mıydınız?
So, if this place is so important, how come you didn't want to show it to me before?
Bu yer bu kadar önemliyse neden daha önce bana bahsetmedin?
'Cause if you just want to yell at me some more...
Tekrar bağırmaya başlayacaksan- - Hayır.
I wanted to say... .. I want you to know..... if I've never said it before..... it has tortured me every single day...
Demek istedim ki bilmeni isterim ki bunu daha önce demediysem eğer...
And if he tells you, however bad it is, I want you to promise me you'll tell me what he says.
Eğer konuşursa, durum ne kadar kötü olursa olsun, söylediklerini bana anlatacağına söz vermeni istiyorum.
I want to know if you'll help me with something.
Bana bir konuda yardım edebilir misin diye soracaktım.
Oh, they're FDA approved, all right, but if you're anything like me, you want the government out of your barbecue sauce.
Onlar bakanlık onaylı, tamam, ama benim gibi biriyseniz devletin barbekü sosunuza karışmamasını istersiniz.
If you really want to thank me, how about I get some pixels up over my grill?
Bana gerçekten teşekkür etmek istiyorsanız, yüzümü karıncalasanız nasıl olur?
But you can call me anytime to babysit if you want.
Bakıcı lazım olduğunda, beni her zaman arayabilirsin.
You know, I mean, if... Lizzie doesn't want me to call her anymore, I have to respect that.
Yani, eğer Lizzie artık onu aramamı istemiyorsa buna saygı duymalıyım.
If you want to stop me, come out.
Eğer beni durdurmak istiyorsan, çık ortaya.
That's why back then... ♫ Even if I want to find the real me, instead of you, ♫ you shouldn't have saved me. ♫ The bruise inside my chest is too big. Even if I try to hide them, the rascals hiding inside me ♫
Bu yüzden geçmişte beni kurtarmamalıydın.
If it wasn't for me, you! ♫ I want to find you. ♫ You would have already died from being alone in misery. ♫ I can't touch you ♫
Eğer ben olmasaydım, çoktan acı içinde ölmüş olurdun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]