Imaginative перевод на турецкий
306 параллельный перевод
Even a concussion may have curious effects upon an imaginative person.
Hayali güçlü bir insanda bir sarsma bile çok ciddi etkiler yaratabilir.
Mr. Howard Graham, you are a careful driver and an imaginative pedestrian.
Bay Howard Graham dikkatli bir sürücüsünüz ve hayal gücünden yoksun bir yaya.
I assure you, professor, were our position's reversed I should have something more colorful, more imaginative to offer.
Seni temin ederim ki profesör eğer şartlar tam ters olsaydı daha renkli, daha yaratıcı bir teklifim olurdu.
But I am not an imaginative or fanciful woman, Doctor.
Ben hayalperest bir kadın değilim, Doktor.
I'm afraid you are an imaginative woman, Mrs. Rand.
Bana kalırsa hayal gücü kuvvetli bir kadınsınız, Bayan Rand.
Now don't go getting imaginative.
Fazla hayal gücüne kapılma bakalım.
But now I knew that Jennie was not just an imaginative child.
Ama Jennie'nin hayal ürünü bir çocuk olmadığından emindim.
Just an imaginative child.
- Sadece hayalgücü kuvvetli bir çocuk.
The whole thing is a brilliantly imaginative idea.
Hepsi zekice, çok yaratıcı bir fikir.
I'm the guy that won the cash prize for the most imaginative sales campaign.
Ben en yaratıcı satış kampanyası para ödülünü kazanan kişiyim.
Tell me one thing that was said or done by anyone here tonight... that was funny, startling, imaginative...
Bu gece burada herhangi birisi tarafından yapılmış komik, yaratıcı ya da şaşırtıcı bir tane şey söyle.
This is an imaginative plan... but obviously it needs careful consideration or we may do more harm than good.
Bu yaratıcı bir plan, ancak gözden geçirilmesi gerek. Yoksa faydadan çok zarar getirebilir.
Yes, she is very imaginative, Monsieur.
Evet, çok yaratıcıdır, Mösyö.
"I'm having a wonderful time. Missing Warnley a lot." Dear Susan, imaginative isn't she?
"Mükemmel zaman geçiriyorum.Warnley'i çok özlüyorum." Sevgili Susan.
It also says here that you are alert, astute and quite imaginative.
Burada, ayrıca uyanık, kurnaz ve hayal gücü kuvvetli biri olduğun yazılı.
You're an over-imaginative child
Siz hayal gücü fazla çalışan küçük bir kızsınız.
Truth is very seldom understood by any but imaginative persons... and I want to be quite truthful.
Gerçek şu ki pek az insan, o da sadece hayalgücü kuvvetli olanlar anlıyor... ben de samimi olmak istiyorum.
Imaginative, fanciful, slightly....
DLi § giicii yiiksek, hayalci, biraz...
Your father said that when you were a child, you were over-imaginative and inclined to be frightened of your own shadow.
Baban senin § ocukken hayal giiciiniin fazla oldugunu ve kendi gélgenden korktugunu séyledi.
The noblest thoughts that ever flowed through the hearts of men are contained in its extraordinary, imaginative and musical mixtures of sounds.
İnsanların yüreklerinden taşan en asil düşünceler... bu dilin olağanüstü, yaratıcı ve müzikal... seslerinin oluşturduğu bütünün içinde.
I thought it most imaginative, putting the dead to work, you might say.
Ölüleri yararlı şekilde kullanmanın hayalgücü gerektirdiğini düşündüm.
Bright, loyal, fearless and imaginative.
Parlak, sadık, korkusuz ve hayal gücü geniş.
That's very imaginative of you.
Ne kadar anlayışlısın.
Yes, rather an imaginative location for a military headquarters, don't you think?
Evet, bir askeri üs için daha yaratıcı bir yer düşünemiyorum. Ya siz?
Mother, to some people that would have meant that I had a creative and imaginative mind.
Anneciğim, buna hayal gücün geniş ve yaratıcısın derler.
- And the english? - They're less lively, less open... but logical and imaginative in theirway.
Daha donuklar, açık değiller ama kendi tarzlarında bir mantıkları ve hayal güçleri var.
To the scientist, war means that he is actually set free to accomplish his most brilliant and most imaginative enterprises.
Bilim insanları için... savaş... en yaratıcı ve en parlak girişimlerini hayata geçirebilekleri gerçek özgürlüğe kavuşulması anlamına gelmektedir. Örneğin :
and imaginative.
Düş gücümün zengin olmasından da.
If you were as imaginative in your reviews, Devlin, you'd be a better critic.
Eğer hayal gücün kadar zeki de olabilseydin harika bir eleştirmen olurdun, Devlin.
Imaginative. Highly specialized.
Yaratıcı, oldukça uzmanlaşmış.
In the less imaginative arts, you are certainly to be relied upon.
Daha az hayal gücü söz konusu olunca, elbette güvenilirsin.
They're more imaginative.
Onlar daha hayalci.
A precise, if not too imaginative name but the village was actually built on the surface of Long Lake.
Çok yaratıcı olmasa da tam yerinde bir isim. Çünkü gerçektende köy, Uzun Göl'ün üzerine kurulmuştu.
- Here's something more imaginative.
- İşte size farklı bir fikir.
"The commission discarded the testimonies... that were proved too imaginative, futile or preconceived".
"İfadeler hayal ürünü, faydasız ve önyargılı olduğundan komisyonca değerlendirilmeye layık bulunmamıştır."
Most original and imaginative.
Özgün ve yaratıcı.
Original and imaginative.
Orijinal ve yaratıcı.
But the most imaginative interpretation of this larger group of stars was that of the ancient Egyptians.
Ama bu yıldız grubundan olabilecek en ilginç yorumu ise eski Mısır'lılar yaptılar.
But we know from contemporary hunter-gatherer communities that very imaginative ideas arise.
Fakat son avcı-toplayıcı insanlar geniş hayalgücüne sahiplermiş.
Powerless before nature they invented rituals and myths some desperate and cruel others imaginative and benign.
Acımasız tanrılarla dolu ritüeller ve efsaneler türeten atalarımız batıl bir dünya kurdular.
There were imaginative proposals, vigorous debates brilliant syntheses.
Yaratıcı önermeler, şiddetli münazaralar ve mükemmel sentezler vardı...
In your imaginative sphere you must visualize the genitals
Zihninizin içinde cinsel organları görselleştirin.
In other words, it enables us to create, to be imaginative.
# Bir başka deyişle... #... yaratmamıza, yaratıcı olmamıza... #... olanak sağlar.
- You know, you're very imaginative, buster.
- Çok yaratıcısın be. - Kendime göre bakış açılarım vardır.
A very imaginative child.
Çok yaratıcı bir çocuk.
I must congratulate you on that highly interesting and imaginative story. I refer of course to your visit, your fictional visit, to Gull Bay at noon.
Bu ilginç ve yaratıcı hikayeniz için sizi tebrik etmek istiyorum ama... elbette öğle vakti Martı Koyuna yaptığınız bu hayali ziyaret... gerçek değil.
Come here. Very imaginative.
Buraya gel.
Again, very imaginative. I understand it cost $ 600,000, according to Miss Drake.
Yine, çok yaratıcı.Anladım bayan Drake'e göre 600.000 dolara patladı.
But what you wished to do was to use Hercule Poirot, as you use a stuntman to do everything that is dramatic, that is unusual, that is imaginative or dangerous in your work.
Fakat sen Poirot'yu tıpkı dublörünü kullandığın gibi kullanmak istedin. Dramatik, sıradışı, hayali ya da tehlikeli her şeyi onlara yaptırdığın gibi.
I haven't decided yet, but I'll think up something... imaginative.
Henüz karar vermedim ama bir şeyler düşünüyorum. Hayal gücünü zorlayan bir şeyler.
He may be not imaginative enough to have thought that she saw anymore than he did.
İşledikleri suça, kadının şahit olduğunu akıl edemeyecek kadar düşüncesiz de olabilir.