Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / Imagining

Imagining перевод на турецкий

1,541 параллельный перевод
Yeah, you know, I'm just imagining a bunch of old farts in robes lecturing on the moral implications of magic.
Evet, bilirsin, benim aklıma bornozlar içinde yaşlı adamlar geliyor, büyünün içindeki gerçekliği anlatan falan.
You're imagining things, Zelda.
Yine hayal görüyorsun, Zelda.
Not without imagining your feet stuck to the fire.
Hem de iyice boka batacağını bile bile.
Imagining rather... I will pay you your cost... to see the letter delivered to its proper recipient.
Tersine... mektubun... doğru alıcıya ulaştırılması için masraflarınızı ödeyeceğim.
Am i imagining it, or are they defying the laws of physics?
Onu hayal mi ediyorum, ya da fizik kurallarına karşı mı geliyorlar
So I'm just imagining all of this?
Yani ben bunları hayal mi ediyorum?
I mean, I'm not imagining it, right?
Bunu hayal etmiyorum, değil mi? - Lorelai.
I have spent hours, days, years, imagining myself half-naked in a room with three women.
Saatlerimi, günlerimi hatta yıllarımı kendimi üç kadınla yarı çıplak aynı odada hayal ettim.
So if he was imagining a fake cat, it'd be lupus, but since it was a real cat, it's not?
Yani hayal ürünü bir kedi saldırsaydı lupustu ama gerçek bir kedi saldırdığı için değil, öyle mi?
Just imagining the headline in tomorrow's paper.
- Yarınki manşetleri düşünüyorum.
I'm not imagining anything.
Hayal görmüyorum.
Well, she wasn't imagining it.
Hayal görmüyordu.
How about you imagining this?
Öyledir.
I kept imagining I was an olympic diver.
Olimpiyatlardaki dalgıçlar gibi olduğumu hayal ettim.
It's not like anything you're imagining.
Hayal ettiğin gibi bir şey değil.
No. Hallucinating would be imagining... Clark Kent going off to the... big city to make his mark in the world.
Hayır, hayal dediğin Clark Kent'i, dünyada kendi izini bırakmak için büyük şehre giderken düşlemek olurdu.
Besides, after imagining something for four years, I just don't think it could live up to expectations.
Ayrıca, dört yıllık hâyâl kurmadan sonra beklentileri karşılayabileceğini sanmıyorum.
You spent four years imagining what it would be like, and you just don't think it's gonna live up to your expectations.
Dört yıl boyunca hâyâlini kurdun ve beklentilerini karşılayacağını sanmıyorsun.
I was imagining some pretty crazy stuff.
Çok çılgınca şeyler hayal ediyordum.
Those e-mails that you saw on my computer from Lionel... well, you weren't imagining them.
Lionel'den geldiğini gördüğün o e-postalar... onları hayal etmiyordun.
Couldn't even walk by this spot... imagining the last thoughts that went through her head.
Buraya kadar bile yürüyemiyordum. Ölürken aklından geçenleri hayal ediyordum.
I always liked imagining that I would've gotten along with Lianne as a teenager, even long after Lianne the adult failed to meet or exceed expectations.
Her zaman Lianne'le bir genç olarak karşılaştığımı hayal ederdim. Sonrasında Lianne, hayal kırıklığına uğratan bir yetişkin olsa da.
And I was just imagining that would have you wondering.
Herhalde bunları siz de düşünmüşsünüzdür.
Indeed, some of them are almost beyond imagining.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bunlardan bazıları hayal bile edilemez.
Carol, you're imagining all this.
Carol, bunlar hayal gücünün eseri şeyler.
I find myself imagining things in this place.
Kendimi bu yerde hayal görürken buluyorum.
Claire, stop imagining the worst.
Claire, aklına en kötüsünü getirme.
No, I don't think so. But it was the only way of imagining you.
Hayır, hiç sanmıyorum ama sizi hayal edebilmemin tek yolu buydu.
An army of slaves, vast beyond imagining, ready to devour tiny Greece.
Akıl almayacak kadar muazzam bir köleler ordusu küçücük Yunanistan'ı silip süpürmeye hazır.
- We're imagining car wrecks.
- Suya düşen bir araba hayâl ediyoruz.
It's an exercise in imagining.
Bu bir imgeleme çalışması.
And then when I told my mother, well, Fuzzy said that I was imagining it.
Sonra bunu anneme anlattığımda, Fuzzy hayal gördüğümü söyledi.
This silly Bahadur talks a lot of nonsense.. .. and you start imagining?
Bu aptal Bahadur saçmalıyor ve siz hayal etmeye başlıyorsunuz?
Just gets his jollies by imagining being you.
Kendin olduğunu hayal ederek, sadece çevresini edin.
Then you get your hopes up and you're imagining all that time who I am and then you finally find me and I'm pregnant with Elly.
Sonra umutlarını yeşerttin... ve sürekli benim kim olduğumu hayal ettin... ve sonunda ben Elly'ye hamileyken beni buldun ha.
I'm not imagining this!
Bunları hayal etmiyorum.
You think I'm imagining it, but what if you're wrong?
Uydurduğumu düşünüyorsun, ama ya yanılıyorsan?
Tell me I'm imagining it now.
Şimdi uyduruğumu söyle bakalım.
I have a hard time imagining Audrey Hepburn getting buttered up to Funky Cold Medina.
Audrey Hepburn'ün Funky Cold Medina çalarken... tereyağına bulandığını hayal edemiyorum.
I'm imagining it.
Ben hayal görüyorum.
I must be imagining it.
Ben hayal görüyor olmalıyım.
I'm imagining it.
Onu hayal ediyorum.
Are you sure you're not just imagining this?
Hayal gücün olmadığına emin misin?
I am merely imagining his disappointment if he were to find that his gift had already been unwrapped.
Ben yalnızca onun hayal kırıklığını düşünüyorum. Eğer, hediyesini bulduysa çoktan çözülmüştür.
Imagining is not enough, I want you in the flesh.
Farz etmek istemiyorum. Bedenine ihtiyacım var.
I see Sofia's scared, Rui seems indifferent... Or else it's me who's imagining all this!
Anlıyorum ki, ya Sofia korkmuş, Rui lakayt görünüyor ya da, bunları hayal eden benim!
I'm imagining things.
Hayal görüyorum herhalde.
She's imagining she's in the middle of one of her own conspiracy theories.
Komplo teorilerinden birinin ortasında olduğunu hayal ediyor.
That's what I goddamn like, imagining them walkin'into it.
Benim de hoşuma giden bu. Okula girişlerini hayal etmek.
I'm imagining there a lot of the things... in this book actually happened to you.
Kitaptaki çoğu şey aslında sana olmuş gibi geldi.
But maybe I'm imagining things...
Ya da hayâl görmeye başladım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]