Insured перевод на турецкий
639 параллельный перевод
I've already insured myself
Ben kendimi zaten sigorta yaptım.
The deceased wasn't insured?
Merhum sigortalı değil miydi?
Be a good father, get insured
İyi bir baba sigortalı olur. Ben "İnsaflı Şirket" üyesiyim.
I'm insured
Ben sigorta ediyorum.
But you're not insured against Shadkhen
Ama çöpçatanlara karşı sigortalı değiliz.
"I've got him insured."
Sigortası benim olur.
The club's insured through you, isn't it?
Kulüp senin üzerinden sigortalı değil mi?
No, it was not insured.
Sigorta edilmemişti.
I hope your car's insured.
Umarım araban sigortalıdır.
- Are you insured?
- Sigortalı mısın?
My car was insured, but my heart wasn't.
Arabam sigortalıydı ama kalbim değildi.
If you don't find your necklace, the joke's on you... because it's not insured.
Eğer kolyeni bulamazsan ihale sana kalır... çünkü sigortalı değil.
I'm insured.
Sigortalıyım.
I don't care whether you're insured or not!
Sigortalı olup olmamanız umurumda değil!
It insured that the planes and pilots of this nation can more safely fly, fight and defend their country in the stratosphere.
Bu ülkenin pilotlarï ve ucaklarï artïk daha güvenli uçacaklar ve bu gökyüzünde ülkelerini koruyabilecekler.
We had him insured and it's gonna cost us dough.
Onu sigortalamıştık ve bize pahalıya mal olacak.Sorun bu.
Maybe he just didn't know that he was insured.
Yada sigortası olduğunu bilmiyordu.
- It's insured.
- Sigortalı zaten.
Besides, everything's insured.
Ayrıca, her şey sigortalı.
His life was insured for $ 2,500.
Hayatı $ 2,500'a sigortalanmıştı.
- Insured with your company?
- Şirketiniz mi sigortalamıştı?
- But we insured Prentiss Hat.
- Ama Prentiss Şapka'yı biz sigortalamıştık.
It's none of your business, but since we're what you call "partners in crime" I'll tell you that the firm of Bannister Grisby is insured against the death of either partner.
Bu seni ilgilendirmez, ama biz "suç ortağı" olduğumuza göre... sana söyleyeyim, Bannister ve Grisby şirketi sigortalı. Ortaklardan birinin ölümüne karşı.
The old lady was insured.
Yaşlı bayanın bir güvencesi vardı.
Keep your shirt on. You're insured.
- Sigortan var zaten.
That's OK, Willie, the cab's insured.
Sorun değil. Arabanın kaskosu var.
These dummies are insured for $ 25,000.
Bu aptallar 25 bin dolar temin ediyor.
YOU SEE, THIS PARTICULAR SHIPMENT OF MONEY WAS INSURED.
Paranın özellikle bu kısmı sigortalanmış durumda.
The gems were insured for 3 5,000... in dollars.
Mücevherler 35.000 dolar değerinde sigortalıydı.
I insured Madame Leroux personally. Yeah.
Madam Leroux'u bizzat kendim sigortalamıştım.
She cost me a boat. I wasn't insured.
Bana bir tekneye mal oldu.
I hear it's insured for thousands of dollars.
Binlerce dolara sigortalandığını duymuştum.
Mrs. Wilson's stole is insured with us for $ 2,000.
Mrs. Wilson'un etolü $ 2,000 a bize sigorta ettirildi.
Her first husband was also insured with us for $ 50,000.
Onun ilk kocası da bize 50.000 dolara sigortalanmıştı.
I doubt if they were quite so heavily insured.
Onların böylesine yüklü sigortalandıklarından kuşkuluyum.
None of her husbands was insured with you.
Kocalarından hiç biri sizin sigortalınız değil.
I am insured, and I'll be happy to do anything I can... 10 mph and you can't stop.
Sigortalıyım ve zararınız neyse seve seve 15 km ile gittiğin hâlde duramıyorsun. Kör müsün kadın?
Just one month after my company had insured him for $ 25,000.
Şirketin onu 25.000 dolara sigortaladıktan tam bir ay sonra
Alice didn't bother to have the car insured before that terrible accident.
O korkunç kazadan önce Alice tabii ki arabayı sigortalamaya zahmet etmedi.
Oh, I'm insured, but who'd bother to steal it?
Elbette sigortam var, fakat kim malları çalma zahmetine girer?
At least you're insured.
En azından sigortan var.
- That's all we had. If I'd insured fully comprehensive, it would've cost another L17,10 and I thought we'd save it.
Eğer tam kasko yaptırmış olsaydım bize fazladan 17 sterline mal olacaktı o parayı tasarruf edebileceğimizi düşündüm.
"Consigned and insured by Mr. Zack Thomas."
"Bay Zack Thomas adına kayıtlı."
Burden made a deal with a broker, insured the cotton then we left it on the dock and sailed out empty.
Burden komisyoncunun biri ile anlaşma yaptı, pamuğu sigorta ettirdi... sonra yükü limanda bıraktık ve boş olarak denize açıldık.
- How much are you insured for?
- Paranın ne kadarı sigortalıydı?
Tell me, are you insured for this?
Peki hırsızlık sigortanız var mıydı?
- Were they insured?
- Sigortası var mıydı?
- It's never been insured. It's beyond price! - Yes.
- Şimdiye kadar hiç sigortalanmadı.Paha biçilmezdir o!
Hmm. Insured for $ 20,000.
20,000 dolara sigorta edilmiş.
They gotta be insured.
Sigortalıdır.
Not one of them was insured.
Hiçbiri sigortalı değildi.