Intelligent перевод на турецкий
3,751 параллельный перевод
Attractive, intelligent, wise.
Çekici, akıllı, bilge.
Having such an active, professional, intelligent wife.
Böylesine aktif, profesyonel, zeki bir karın olduğu için.
If you are thinking what I am thinking.. Then you are really intelligent.
Eğer sen de benim düşündüğümü düşünüyorsan o zaman sen çok zeki birisin.
I always saw her for the beautiful, intelligent woman she is.
Ben onu güzel, akilli bir kiz olarak gördüm hep.
And as it grows, it becomes more intelligent, more self-aware, and ever more conscious of how alone in the world it is.
Kendi büyüdükçe zekâsı da büyüyor. Farkındalığı olan, dünyada ne kadar yalnız olduğunun bilincinde bir varlık haline geliyor.
I think any intelligent beings would.
Ben herhangi bir akıllı varlıklar olurdu düşünüyorum.
Based on interpretations of the tablets, ancient astronaut theorists believe an advanced race of intelligent beings arrived on Earth 450,000 years ago, during the age of
Yorumlarına dayanarak tabletler, antik astronot teorisyenler gelişmiş inanıyorum zeki varlıkların ırkı Dünya'ya 450,000 geldi yıl önce, çağında
She grew up in the Prophet's household to become a really feisty, independent, intelligent, politically aware woman.
Peygamber'in hanesinde oldukça cesur, bağımsız, zeki, siyasi bir kadın olarak büyümüş ve Hz.
Partners of dominant psychopaths are usually submissive, but that doesn't mean that they can't be intelligent or that they're physically weak.
Baskın psikopatların ortakları genelde itaatkar olur, ama bu zeki olmadıkları ya da fiziksel açıdan zayıf olduklarını göstermez.
All I'm saying is that there are plenty of beautiful, intelligent women out there that I could be with if I wanted to be.
Söylemek istediğim, eğer istersem dışarıda birlikte olabileceğim bir dünya güzel ve zeki kadın var.
I'm intelligent, and you know what?
Ben zekiyim, ve biliyor musun?
COPPENS : When you give certain very powerful objects to people, you need to have extremely intelligent people to use them.
İnsanlara belli güçlü nesneler verdiğinizde bunları kullanabilecek kadar zeki kişilere ihtiyacınız olacaktır.
She's so intelligent... great ideator... why would i have issues with her?
O çok zeki ve fikir sahibi biri. Neden onunla bir derdim olsun ki?
She's intelligent, beautiful...
Zeki ve güzel...
I don't need to look pretty, i'm intelligent!
Güzel görünmeme gerek yok zekam yeter!
INTELLIGENT SOURCES PUT A SHIPMENT OF WEAPONIZED SOUP DUMPLINGS ON THIS DOCK.
İstihbarat kaynakları bu rıhtıma silahlı Çin böreği sevkiyatı yapılacağını bildirdi.
But now you're becoming this... mature, self-possessed, intelligent young woman, and I can't keep patting you on the head or talking down to you.
Ama şimdi olgun, kendine hakim ve zeki bir genç kadın haline geliyorsun ve artık başını okşayamam ya da seni küçümseyemem.
And we look at the fact that, in most concerned estimates in Milky Way galaxy, that there are at least 10 000 earth-like planets, that have intelligent life on them and at least half of them are likely to be as advanced or more advanced than ours.
Ve biz Samanyolu Gökadası'na baktığımızda, tahmini en az 10000 tane üzerinde zeki hayat olan dünya benzeri gezegen var ve bunların en azından yarısı bizim kadar ya da bizden daha ileriler.
It's almost a certainty, that there's intelligent life out there, that has mastered the laws of the universe, beyond what's currently taught at MIT and Caltech, to be able to transfer through space time, in real time
Orada zeki bir hayat ve Evren'in kurallarına hakim, şu anda MIT ve Caltech'de okutulanın ötesinde, mekan ve zaman içinde, gerçek zamanda
Even one of the most prominent astronomers of the time, William Herschel, believed that intelligent life existed elsewhere in the universe.
Hatta zamanın en önde gelen astronomlarından biri olan William Herschel, zeki yaşam formunun evrende başka bir yerde varolduğuna inanıyordu
Was their interest in the stars, and their belief in the possibility that intelligent life exists elsewhere in the universe, based on the ideas of the Enlightenment, or actual close encounters?
Yıldızlara olan ilgileri, zeki yaşamın evrenin başka bir yerde olma olasılığına olan inançları, Aydınlanma fikirlerine mi dayanıyordu yoksa gerçek yakın karşılaşmalara mı
Who are the three smartest, most intelligent, most understanding, most compassionate?
İçinizdeki en akıllı, en zeki..... en şefkatli 3 kişi kimler?
This guy's intelligent, resourceful, and criminally sophisticated.
Bu adam zeki, yetenekli ve kriminal açıdan gelişmiş.
And yet I'm still more intelligent than you.
Ve yine de senden daha zekiyim.
Actually, some research indicates that by not overthinking, the less intelligent handle emotions better.
Hatta bazı araştırmalara göre aşırı düşünmedikleri için zekası düşük insanlar duygularla daha iyi başa çıkabiliyor.
Listen, Manny, you're already intelligent and beautiful and funny.
Manny, sen zaten zeki, yakışıklı ve komiksin.
Humans have met the adversity of the ice age head on, and rather than die off, we have adapted, become even more intelligent.
İnsanlar Buzul Çağı'nın zorluğuyla doğrudan karşılaştı. Birer birer ölmektense çok daha fazla zeki olarak uyum sağladık.
As an agent in her majesty's secret intelligent service.
Kraliyet Gizli İstihbarat Servisi'nde ajan olarak çalışacaksın.
Because you're intelligent and kind.
Çünkü sen zeki ve iyi birisin.
In between the last extinction and the next one, there's plenty of time for intelligent life to get its act together to make sure that next time Nemesis comes back and the sky is filled with comets, to make sure that none of them hit us.
En son yok oluş ile bir sonraki arasında çok fazla zaman var ve bu süre içinde zeki yaşam toparlanıp Nemesis bir daha geldiğinde ve gökyüzü kuyruklu yıldız ile dolduğunda hiçbirinin bize çarpmayacağından emin olabilir.
The most intelligent dogs always lead, choosing the safest route, feeling for hidden crevasses and thin ice.
En zeki köpekler liderlik ediyor. En güvenli yolları seçip ince buzdaki gizli çatlakları hissediyorlar.
There are many pretty and intelligent doctors here.
Burada birçok güzel ve zeki doktor var.
and if this food comes as a gift from some divine intelligence, we understand that an intelligent being cannot blame us for questioning its existence.
eğer bu yemek ilahi bir akıldan hediye olarak geldiyse 301 00 : 16 : 03,650 - - 00 : 16 : 08,720 bu akkıllı varlık kendisinin varlığını sorguladığımız için bizi suçlayamaz.. Bizi bir ilahın izlediğini kimse bilemez.
That's an extremely intelligent creature!
Aşırı zeki bir yaratıktır!
This is beneath you. You are an intelligent woman.
Sen zeki bir kadınsın.
- The best... generous, intelligent, and a truly gifted violinist.
- En iyisi. Cömert, zeki ve gerçekten yetenekli bir viyolonist.
Intelligent, capable, interesting.
Zeki, maharetli. İlginç. Teklifini kabul etmeni istiyorum.
Every dragon in this class is characterized by blazing speed. Voice like jaws ring, and extreme intelligent.
Bu sınıftaki her ejderha nefes kesen hızı, güçlü sesi ve üst düzey zekiliği ile tanımlanır.
And in my case, that woman is an intelligent, sophisticated, full-foreheaded stallion named Burton.
Benimkinde o kadın kültürlü, bilgili, geniş alınlı, Burton adında bir kısrak oluyor.
Wonderful, intelligent person.
Harika, akıllı bir çocuk.
What intelligent woman is gonna resist that from a man.
Hangi akıllı kadın bunu yapan bir erkeğe karşı koyabilir ki.
The camera patiently observed intelligent, adult conversations about politics.
Kamera sakince, yetişkinlerin siyaset hakkındaki sohbetini çeker.
THE INTELLIGENT INVESTOR Wants to be rich and successful...
DAHİ YATIRIMCI Başarılı ve zengin olmak istiyor...
She should be intelligent.
Akıllı olmalı. - Ateşli.
Unlike what I had thought, that man is quite intelligent, isn't he?
Ben böyle zannetmiyordum ama o adam oldukça zeki, değil mi?
Indeed, Senior Scholar Jang... is quite intelligent.
Gerçekten de Kıdemli Alim Jang son derece zeki.
He was a nice and intelligent man.
Hoş ve zeki bir adam.
They are well organized, intelligent and people of calibre.
İyi organize olmuş, iyi plan yapmış, eğitimli insanlar.
She is not intelligent enough to entrust with a child.
Çocuk teslim edilecek akıl yok bu cariyede!
My intelligent prince. My lion cub.
Benim akıl küpü Şehzade'm, aslan parçam!
Matt was an intelligent, smart..
Ne yapıyorsun?