It's good to know перевод на турецкий
1,353 параллельный перевод
It's good to know where I stand.
Konumumu anlamış oldum.
Well, so far that only belongs to the victim, so it doesn't do us any good, but i want you to know i'm bringing in the other men who were attacked by this guy along with the partner
Şimdilik sadece kurbanınki çıktı. Yani bize fayda gelmez. Fakat saldırganın eşkalini netleştirmek için kurbanın sevgilisi de dahil aynı kişinin saldırısına uğrayan diğerlerini de getirtiyorum bilesiniz.
Well, it's always good to talk to jimmy, you know?
Jimmy'ye danışmak her zaman mantıklı tabii.
Then it's good to know how to bluff.
Öyleyse blöf yapmayı bilmek çok güzel.
You show up, shake some hands, get in a few family pictures... and, before you know it... my mother will be trying to convince you you're too good for me. Come on.
Sen gelip biraz tokalaşırsın, birkaç aile fotoğrafına girersin ve bir de bakarsın annem benim sana layık olmadığımı sana kabul ettirmeye çalışıyor.
We have class, we have friends. You know, it's good to...
Derslerimiz, arkadaşlarımız var.
It's good to know the future has ribs.
Gelecekte pirzola olacağını bilmek güzel.
- It's gonna be good to know.
- Bilmemiz iyi olacak. - Neden?
Gosh, you know, it's just so hard to find a good girlfriend.
Tanrım, biliyor musun, iyi bir kız arkadaş bulmak çok zor.
No offense to you ladies, it's just that... I wouldn't feel good about paying for it, you know.
Sakın üstünüze alınmayın hanımlar, mesele sadece şu ki o iş için par ödemekten hoşlanmıyorum.
It's good to know.
Bunu bilmek güzel.
I know it looks fast and dangerous, but that's a good thing. Cops will have their eye on my car, so I'll be extra motivated to drive safe and slow.
Hızlı ve tehlikeli göründüğünü biliyorum, ama polislerin gözü sürekli benim arabada olacağı için yavaş ve dikkatli sürmek için daha çok çaba harcayacağım.
Well, I know that's not what you want to hear, but it sounds like pretty good advice to me.
Duymak istediğin bu değil biliyorum bana iyi bir tavsiyeymiş gibi geliyor.
You know, up to here... I know. It's pretty damn good, isn't it?
biliyorsun, buraya... biliyorum.
But I can't do any good with all my effin'sensitivities,'cause I'm not sensitive enough to know that it's gonna freakin'rain!
Fakat dün düşündüklerimi sana anlatmak istiyorum. Cesetin yerini biliyorum. Bu adamı yakalamalarına yardım edebilirim.
So it's really good that you know something, because it's clear the one thing you do not know is how to pick a jury that will vote for the death penalty.
Senin birşeyler bilmen gerçekten çok iyi. Çünkü bu anlaşılabilir bir şey. Ölüm cezasını verecek jürinin nasıl toplanacağını bilmiyorsun.
Feels good to hug a man and know it doesn't have to go anywhere.
Birine sarılıp ta yanlış anlaşılmamak güzelmiş.
I don't know, maybe it's not a good idea to- -
Bilmiyorum, belki iyi bir fikir değil ama- -
I know my track record with secret keeping hasn't been that good, but it's got to turn around sometime.
Sır saklama konusunda geçmişimin pek iyi olmadığını biliyorum, ama nasılsa bunu bir gün düzelteceğim.
It's good, you know, I got a lot of work to do.
Burada olmak da güzel. Çalışmam gereken çok şey var gerçi.
But, you know, it's really just, uh, a good friendly game. A reason for everybody to get together.
Bu sadece güzel, dostça bir oyun, biraraya gelmek için bahane.
She's no good to you dead and you know it!
Ölü bir Wing işine yaramaz biliyorsun!
Because deep down I know that there's something good in everybody and it just has to be given a chance.
Çünkü biliyorum ki bir şans verildiğinde herkesin içindeki iyilik ortaya çıkacaktır.
And I figured, you know, the cheerleaders... they practice in here, so it'd give me a good chance to see what's gonna be on the market in a couple years.
Ve sanırım, bilirsin.. amigo kızlar... burada çalışma yapıyorlar, böylece son bir kaç yıldır piyasada ne olup bittiğini yakalama şansım oluyor
She's no threat and you know it. What you were doing is allowing her to eventually get a good night's sleep again.
Geceleri rahat uyusun diye, böyle söyledin ona.
It's just never a good idea to tell women more than they need to know.
Sır falan değil.
Sometimes it's good to get away from what you know.
Bazen bildiğin şeylerden uzaklaşmak iyidir.
It's good to know this trip was a complete waste of time for everyone!
Herkes için yolculuğun tamamen zaman israfı olduğunu bilmek ne iyi.
You know what it's like when you've watched a really good film and rather than leave the cinema you stay in your seat, almost unable to move, listening to the music and watching the end credits roll by.
iyi bir film izlediğinizde neler olur bilirsiniz ve bittiğinde koltuğunuzdan kalkmak yerine, kıpırdayamazsınız bile, müziği dinleyerek isimlere dalarsınız.
If a woman gets pregnant, you know, other women pitch in and they sort of talk about it... and it's far more useful, you know, men, when men are about to have a child,... if they have young male single friends, they're not... they're not so good.
Bir kadın hamile kaldığında, diğer kadınlar işe girişirler ve bu konudan bahsederler ve bu pek yararlı değildir, erkekler, erkekler çocuk sahibi olmak üzereyseler bekar genç erkek arkadaşları varsa, onlar için pek iyi olmaz.
You know, it's not a good thing to just go...
Bırakman iyi bir fikir değil.
Like the war in Sudan, it seems like there's no answer but the answer for it is there, because if you have good leaders in Africa, they would know how to treat people.
Sudan'daki savaşın da bir çözümü yokmuş gibi görünüyor ama aslında çözümü çok basit. Eğer Afrika'da iyi liderlerimiz olsaydı onlar da insanlara nasıl davranacaklarını bilirlerdi.
I know it's damn near impossible to find a good man out there.
Burada iyi bir adam bulmak neredeyse imkansız.
I know there's got to be a good reason for whatever it is you're doing.
Her ne yapıyorsan, eminim ki bunun için geçerli bir nedenin vardır.
Yes sir, it's good to be back on the show... because, you know, it gets mighty lonesome out there on the prairie.
Evet efendim, yeniden gösteride olmak güzel... çünkü bilirsiniz, insan kırlarda oldukça yalnız hissedebiliyor kendisini.
I think it's always good to get beyond your experiences, you know?
Her zaman deneyimlerinizin ötesine geçmek iyidir, biliyor musun?
I figured it'd be good for you to meet with him, you know, give you some perspective, kind of a bridge between the past and the future.
Bence onlarla tanışmanız iyi olur. Size bir görüş açısı sağlar. Geçmiş ve gelecek arasında bir köprü.
But it is sinful of me to grieve when I know that her good and simple soul has flown straight to heaven.
Lakin onun güzel ve yakın ruhu, doğruca cennetin kapısından içeri akarken, benim elem içinde olmam büyük günah.
It's good to have you back, you know?
Geri dönmene sevindim, biliyorsun değil mi?
I made a dinner, and I don't know if it's any good or not, but you're welcome to have it.
Yemek yaptım ama iyi olup olmadığı konusunda fikrim yok, fakat bunu duyduğuna memnunsundur.
It's just good to see you loosen up a bit, you know?
Biraz gevşediğini görmek çok güzel.
Fuck, this has nothing to do with that and you know it. - -no, no, it's good for Drey to have somebody like you looking out for her, Mr. Model A1 fucking citizen.
Hayır, hayır, Drey'in senin gibi birine sahip olması çok güzel.
It's a good thing, you know, to teach.
Eğitimci olmak çok güzel bir şey.
How do you know if it's only something temporary or if everything's shot to hell for good?
Bişeyin geçici olduğunu sanıp, hiç geçmediğini anlarsan ne hissedersin?
I think sometimes it's good to never quite know. It's good to guess. What?
Bazen bilmemek ama tahmin etmek daha iyi sanki.
It's a good thing, you know? 'Cause she gets to go back. Yeah.
Geri dönmesi iyi bir şey.
I think it's good to go a bit nutty sometimes. You know, it gets it out of your system.
Bazen mantık dışı davranmak iyi oluyor bence.
On the other hand... it's good to be alive, to know how to live.
diger yandan... hayatta olmak guzel, hayat nasil bir sey bilmek.
It's good to know what's going on in our other areas.
Diğer bölgelerde neler olup bittiğini duymak güzel.
Good, so you'll be rid of me but it's not my fault you don't know how to fall.
Güzel, böylece benden kurtulacaksın.. .. ama nasıl düşeceğini bilmemen benim hatam değil ki.
It's good to know.
Öğrenmem gerçekten iyi oldu.
it's good to see you 1201
it's good 2666
it's good to be back 116
it's good for me 20
it's good for you 123
it's good to see you too 65
it's good to meet you 92
it's good to see you again 242
it's good to have you back 158
it's good to be home 79
it's good 2666
it's good to be back 116
it's good for me 20
it's good for you 123
it's good to see you too 65
it's good to meet you 92
it's good to see you again 242
it's good to have you back 158
it's good to be home 79
it's good enough 31
it's good enough for me 34
it's good to hear your voice 47
it's good to have you home 22
it's good money 22
it's good stuff 53
it's good work 31
it's good luck 30
it's good news 99
it's good seeing you 31
it's good enough for me 34
it's good to hear your voice 47
it's good to have you home 22
it's good money 22
it's good stuff 53
it's good work 31
it's good luck 30
it's good news 99
it's good seeing you 31
it's goodbye 16
good to know 481
to know 22
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
good to know 481
to know 22
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's ok 4874
it's okay 22028
it's warm 139
it's me 10254
it's not 5855
it's all right 8832
it's about damn time 34
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's okay 22028
it's warm 139
it's me 10254
it's not 5855
it's all right 8832
it's about damn time 34
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322