It disappeared перевод на турецкий
1,256 параллельный перевод
Then it disappeared.
Sonra kayboldu.
It disappeared? Look, it costs money, right?
- Pahalı bir şey.
That's how it disappeared.
Bu nasıl kaybolduğunu açıklıyor.
It disappeared.What you made?
Kayboldu. Ne yaptın ona?
It disappeared, and Mizer refused to talk about it.
Ortadan kayboldu ve Mizer de konuşmuyor.
It's the girl that disappeared last year.
Bu geçen yıl kaybolan kızdı.
Infưnity flight 82, the last flight to take off from O'Hare before it closed, disappeared from radar screens over Kansas.
Kalkıştan yaklaşık bir saat 8 dakika sonra Infinity Hava Yollarının 82 sefer sayılı uçağı Kansas üzerindeyken bir anda radardan kayboldu.
But the way it happened, how they disappeared, Even the way their clothes are still there.
Ama oldu yolu, onlar kayboldu, nasıl bile yolu onların giysileri hala vardır.
According to maritime law, the bomb which disappeared in international waters... belongs to the first to find it.
Denizcilik kanunlarına göre, uluslararası sularda kaybolan bir bomba ilk onu bulana ait olur.
We gotta make it look like he just disappeared. We have to call the police.
Polisi aramalıyız.
It's been a few days, hasn't it, since your wife disappeared?
Karınız kaybolalı birkaç gün oldu, değil mi?
And then just as it happened when she disappeared,
Bir gün, Terry eve döndüğünde onu evde buldu.
Every time she disappeared I thought it ´ d be the last time I ever saw her.
Her zaman ortadan kaybolurdu. Onu her görüşümde, bunun son olduğunu düşünürdüm.
It was as though everything for which we had fought disappeared in a moment.
Bu uğrunda savaştığımız herşeyin bir anda kaybolmasıydı. Türk kuvvetlerinin gücü nedir?
It just disappeared.
Birden bire yok olmuş.
Come to think of it, that guy disappeared not too long after that.
Şimdi düşünüyorum da, o adam bundan kısa süre sonra ortadan kaybolmuştu.
- And it was before Prue disappeared.
- Bunu Prue kaybolmadan önce yaptım.
I looked into it back when he first disappeared.
İlk önce onun kaybolduğu zamanı araştırdım.
It's like it just disappeared.
Sanki yer yarıldı da içine girdi.
It punched... right through him, and then he disappeared
onu tam alnının... ortasından vurdu, ve o da yok oluverdi.
I hold on to that day, but you disappeared, and the picture of you was already fading, and it's all I had.
Ama sen kayboldun ve resmin soluyordu. Ve bütün sahip olduğum buydu.
We've been looking for it since the colonel disappeared.
Albay yokolduğundan beri arıyoruz.
No, and it's been over a month since he disappeared.
Yok ve kaybolduğundan beri bir aydan fazla zaman geçti.
I do know that having that kind of proof in my hands, it was just too good to be true. I don't think that's why the body disappeared.
Tek bildiğim, elimde gerçek olamayacak kadar güzel bir kanıt olduğuydu.
Your story is that, uh, on the night your son disappeared, you had a vision of him dead, but you thought it was your mind playing tricks on you.
Kaybolduğu gece onun öldüğüne dair bir imge gördüğünüzü söylemişsiniz. Ve zihninizin size oyun oynadığını düşünmüşsünüz.
Whatever happened to Megan? It's like she disappeared.
Megan a neler olduysa, Sanki yok oldu.
It just disappeared in one minute.
Bir dakika içinde gözden kayboldu.
Or perhaps, with Viviane's death it had simply disappeared.
Ya da, Viviane'in ölümüyle Avalon ortadan yok olmuştu.
The monster also disappeared and Washington is afraid... that another finds it before - -
Canavar da yok oldu ve Washington... Atraud'yla ilgili konuşmadan önce birinin... onu bulmasından endişe ediyor.
Wouldn't it be great if our folks all disappeared for a while?
Öyle. Bizimkiler biraz ortadan kaybolsa harika olmaz mıydı?
If your wife disappeared 3 weeks ago, why did you only report it yesterday?
Karın 3hafta önce kaybolduysa, neden daha dün bildirdin?
It's disappeared!
Kaybolmuş!
She borrowed money from her friends at my work, and disappeared after she told them I'd pay it off.
İş yerimdeki arkadaşlarından borç para aldı ve borcu benim ödeyeceğimi söyledikten sonra ortadan kayboldu.
It's finally disappeared.
Sonunda silindi.
The body of Drago-Museveni had disappeared from Enga's Redoubt, and the Drago-Kazov have replaced it with a fake.
Drago-Museveni'nin cesedi Enga mevziisinde bulunduğu yerden kaybolmuş. Drago-Kasov yerine sahtesini koymuş.
Every salvage mission that's been to this system has disappeared, even those old pirates out at Winnipeg Drift say it's cursed.
Bu sistemde yapılan kurtarma işleri ortadan kayboldu, eski korsanlarda buna dahil Winnipeg Drift'in etrafı lanetli.
It's almost like the last three or four years you've just kind of disappeared.
Neredeyse 3-4 yıldır ortalarda yoksun.
It's like they just... Disappeared.
Onlar sanki... kaybolmuşlar.
Stark says it's completely disappeared, what if it doesn't re-show?
Stark tamamen yok olduğunu söylüyor, ya tekrar ortaya çıkmazsa?
And then the planet disappeared, and then it came back
Sonra gezegen yok oldu ve daha sonra tekrar geri geldi
Dad got hooked on dope, disappeared, and mom brought us up, but she died two years ago, breast cancer, so it was just me and Aisha.
Babam uyuşturucuyu bırakamadı. Ortadan kayboldu. Annem bizi büyüttü ama iki yıl önce göğüs kanserinden öldü.
I left Miranda's early, got some sleep... and in the light of day it felt like all my ghosts had disappeared. And I saw the world exactly as it was.
Miranda'dan erken çıktım, biraz uyudum ve günün ortasında bütün hayaletlerim kaybolmuş gibi geldi ve dünyayı olduğu gibi gördüm.
I had one on the trip but I took some aspirin and it just disappeared.
Gezi sırasında baş ağrım oldu ama biraz aspirin aldım ve hemen geçti.
From what NASA and SATCOM tell me, it looks like the asteroid just disappeared.
NASA'nın ve Uydu İletişimi'nin söylediğine göre, göktaşı birden yokoldu.
Tracked it all the way to a big fileid where the UFO disappeared but where he claimed he saw an alien.
UFO oradan kaybolmuş ama orada bir uzaylı gördüğünü söylüyor.
But the body... it's disappeared.
Ceset kaybolmuş.
It was what she was wearing when she disappeared. She spent most of the night, here in the billiard room, wowing the guests with her many talents.
O gece bu odadaydı, bilardo odasında misafirleri çeşitli yetenekleriyle eğlendiriyordu.
It's just that I had this friend and now he has disappeared.
Bir arkadaşım vardı ve şu an ortadan kayboldu.
It may have to do with the reason this ship disappeared when it did.
Geminin o zaman kaybolmasıyla ilgili olabilir.
It took off before we'd even got settled on it, and my beloved town disappeared in the distance behind the winding road leading to the border.
Biz daha yerleşmeden yola çıktı ve sevgili şehrim, kıvrılarak sınıra doğru ilerleyen yolun gerisinde, gözden kayboldu.
Lmpossible, it can't have just disappeared.
İmkansız. Öylece kaybolmuş olamaz.
disappeared 257
it didn't work 351
it didn't matter 54
it didn't hurt 23
it didn't help 17
it didn't make sense 16
it didn't 412
it didn't take 23
it didn't feel right 16
it didn't work out 113
it didn't work 351
it didn't matter 54
it didn't hurt 23
it didn't help 17
it didn't make sense 16
it didn't 412
it didn't take 23
it didn't feel right 16
it didn't work out 113