Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / It stops now

It stops now перевод на турецкий

85 параллельный перевод
It stops now.
Şimdi durmalı.
But it stops now.
Ama artık bu duracak.
It stops now!
Artık bitecek!
I don't care what ISN says about us. This stops, and it stops now.
ISN hakkımızda ne söylerse söylesin bu iş burada biter!
- Well, it stops now!
- Artık bitecek!
Whatever it is, it stops now.
Her neyse şimdi duracak.
The general says it stops now.
General bunun son bulmasını istiyor. Derhâl.
It stops now.
Artık bitecek.
But it stops now.
Ama artık sona erecek.
Whatever you're doing, it stops now.
Her ne yapıyorsan, buna bir son vereceksin.
You're spying on me. And it stops now.
Beni gözetliyorsun ve buna son vereceksin.
And it stops now.
Ve şimdi sona erecek.
And it stops now.
Buna şu anda son veriyoruz.
We all have. And it stops now.
Hepimiz buna şu anda son veriyoruz.
IT STOPS NOW.
Artık kesin.
Whatever it is the two of you have going on, it stops now.
Aranızda olanlar her neyse hemen duracak.
It stops now.
Bunu yapmayacaksın.
It stops now.
Hemen kesin şunu.
Well, it stops now!
Tamam, şimdi bitti yazışmanız!
It stops now, Meg!
Bitti dedim, Meg!
It stops now.
- Buna şimdi son vereceğim.
Whatever you're doing to my people, it stops now.
Adamlarıma ne yapıyorsan şimdi buna son veriyorsun.
I don't want know what you're taking, But it stops now.
Her ne alıyorsun bilmiyorum ama şu andan itibaren almayacaksın.
It stops now.
Bu hemen durmalı.
I have to! Whatever it is that you and my wife are up to, it stops now.
Sen ve karım her neyin peşindeyseniz, böyle bir şey olmayacak.
Well, it stops now.
Artık yapmıyorsun.
It stops rain now, we can do not beat the umbrella
Yağmur durdu. Şemsiyeni bırak.
How do you know if it's supposed to be you... that stops it right now?
Bunu hemen durdurması gerekenin sen olduğunu nasıl anlayabilirsin?
The metal was now a good precious for the war, too much precious it stops ornaments or ceremonies.
Metal, çok değerli bir savaş malzemesi hâline gelmişti. Süs ya da tören için fazla kıymetliydi.
It is ten o'clock, or perhaps eleven, it's late, it's early, the sun rises, night falls, the sounds never quite cease altogether, time never stops completely, even if it is now reduced to the merely imperceptible : a hairline crack in the wall of silence,
Sat 10 : 00 belki de 11 : 000 çok geç oldu daha erken güneş doğuyor güneş batıyor tüm seslerin kesildiği olmuyor hiç zaman tam anlamıyla durmuyor artık zar zor fark edilse de :
And now... for me... it never stops... the voice of Equus... out of the cave.
Ve şimdi... mağaranın dışına taşan... Equus'un sesi... benim için... asla dinmiyor.
The animal stops, yields with a strange ease, as though it consented, now that it has seen everything and knows this is its fate, and theres nothing it can do.
Hayvan durur, başını aşağı eğer. Sanki razı olur. Artık her şeyi görür ve anlar.
Now it stops just as she takes off her panties.
Şimdide donunu çıkaracağı zaman duruyor.
It stops right here... right now.
Bu iş burada bitiyor. Hemen şimdi.
It stops... right here... right now.
Bu iş burada bitiyor. Hemen şimdi.
It all stops right here, right now.
Bu iş burada bitiyor. Hemen şimdi.
We got hammered the last four games. and it stops right now!
Son dört maçtır yeniliyoruz ve bu şimdi duracak!
- I got it Don't get up on that roof till it stops raining Should let up any minute now
Yağmur durana kadar çatıya çıkma.
It stops. Now.
Dursun artık.
It stops right now.
Hemen sona erecek.
This is inappropriate and it stops right now.
- Bu kadar yeter, tamam! Bu çok yakışıksız bir durum ve daha fazla uzatmayın.
It stops right now with me.
Beni bu konuya karıştırma.
I don't know what game you think you're playing, son, but it stops right now.
Ne haltlar karıştırdığını bilmiyorum evladım ama buna bir son ver artık.
I remember thinking, "Now what do you do " when you love something but it stops loving you back? "
Hatırlıyorum da, "sevdiğin şey seni sevmeyi bırakınca ne yapılır" diye düşünürdüm.
And it stops right now.
Ve hemen başlaması gerek.
River Junction local is now boarding on track two, it's making all stops.
River Junction treni 2. perondan yolcu alıyor. Tüm istasyonlarda duracak.
I didn't want it to end this way, Tobey, but the killing stops now.
Bu şekilde sonlansın istemezdim Tobey, ama ölümlerin durması gerek.
~ ~ down to there, down to where it stops by itself ~ ~ ~ ~ where it stops by itself ~ ~ ~ ~ oh-oh-oh, got me lookin so crazy right now ~ ~ ~ ~ so crazy ~ ~
* Ta buralarda kendiliğinden duruyor * * kendiliğinden duruyor * * oh-oh-oh, deli etti, * * zır deli beni *
You can't let an insignificant girl wreck your career. It stops here and now.
Önemsiz bir kızın kariyerini batırmasına izin veremem burada dur şimdi.
Now, this clock needs to be wound up every 47 hours, otherwise it simply... stops.
Bu saatin 47 saatte bir kurulması gerekiyor. Aksi halde duruyor.
Now, I don't want to sound cocky or anything, but you guys better be pulling out all the stops for Regionals, because the number we just rehearsed is so off-the-hook, it's dangerous.
Kendini beğenmiş gibi olmak istemem ama Bölge yarışması için elinizde ne varsa ortaya koyun çünkü az evvel prova etiğimiz parça öyle farklıydı ki, zarar verebilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]