Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / It worked for me

It worked for me перевод на турецкий

205 параллельный перевод
It worked for me. And I never really got to, uh, sow the wild oats the way I would've liked.
Ben gerçekten, asla çok hoşlanacağım biriyle karşılaşmadım.
It worked for me.
Bende işe yaradı.
Well, it worked for me.
Bana faydalı oldu.
"It worked for me It'll work for you"
"It worked for me It'll work for you"
Now, it worked for me. It's gonna work for you.
Benim işime yaradıysa senin işine de yarayacak.
it worked for me.
Benim için bir işti..
I can only tell you it worked for me.
Sana sadece bende işe yaradığını söyleyebilirim
It worked for me. Judge.
Bu kadarı bana yetti yargıç.
No, it worked for me.
- Yo, bana göre güzeldi.
Well, it worked for me for 34 years.
34 yıldır ben aynısını yaptım.
It worked for me.
Bana yaradı.
While I worked on it, my mother sent for me.
Üzerinde çalışırken, annem beni çağırtmış.
It worked miracles for me.
Benim için mucizeler yarattı.
Or isn't this something you've worked out not to help me remember... but to make it impossible for me to?
Yoksa bu hatırlamama yardımcı olan bir şey değil de hatırlayamamam için bir şey mi?
you and me worked for Lew Agry for nigh on a year and though I don't guess we was ever real buddies, I'm sorry it was me
sen ve ben Lew Agry için bir yıIdan fazladır beraber çalışıyoruz yinede iyi arkadaş olduğumuzu sanmıyorum, saatini ben durduğum için üzgünüm.
I worked for the service for 18 years and they kicked me out as if it had been 18 minutes.
18 yıl askeriye için çalıştım, ve onlar beni kapı dışarı ettiler.
I didn't get dough handed to me because of my good cheekbones, I worked for it.
Elmacık kemiklerim güzel diye para saymadılar bana. Dişimi tırnağımı takarak çalıştım ben.
And it's really worked out very well for me.
Burada her şey yolunda gitti.
It would've worked out if it wasn't for me.
Ben olmasaydım her şey yolunda gidecekti.
I mean, if your life hasn't worked out, stop blaming me for it.
Senin hayatında işler yolunda gitmiyorsa, bunun için beni suçlama.
It was the same way when he worked for me.
Benim için de bu şekilde çalışıyordu.
You know, I've used this position before, many times, and it has always worked very effectively for me.
Hem ben bu pozisyona alışkınım. Çoğu kez benim için çok daha etkili olmuştur.
Of course, it has not worked out well for me.
Tabii ki benim için pek iyi olmadı.
I worked in america for ten years and what did it get me?
- Hiç bir şey.
Remind me of how it worked for Lupe, last seen with her head in the toilet.
Söyler misin, Lupe için nasıl iyi olmuş? Son resminde kafası tuvaletin içindeymiş.
It's been great! You know, it's funny, but none of your techniques worked for me.
Komik gelebilir ama, tekniklerin işe yaramadı.
Well, I bought it for you because you were so nice to me for not charging me for the dental work. The way you worked on my filling, you were so -
Onu, dişlerimi yaptığın ve benden para almadığın için sana hediye etmiştim.
It would have worked, too, if Tilly Farraday hadn't pinned me to the ground with her trombone when I rebuked her for neglecting to clean her spit valve.
Tilly Faraday onu, tükürük valfını boşaltmayı ihmal ettiği için.. ... azarladığımda trombonuyla beni yere sermeseydi işe yarayabilirdi.
If it worked for him, it could work for me.
- Eğer onun için işe yaradıysa benim içinde işe yarayabilir.
Well, I fucking worked my fucking ass off to get to New York City, and you sure as fuck are not gonna fucking blow it for me!
Ama ben New York City'e gelebilmek içim k.. ımı tehlikeye atarak çalıştım ve senin gibi bir lanet pisliğin bunu bozmasına izin vermeyeceğim. Sadece karakter yapıyordum.
She's worked with us for ages, which is why it's... Susan has been with me for 20 years.
Susan 2O yıldır benimle.
It's worked for me.
Bende işe yaramıştı.
Hey, it worked out great for me, McDermott.
Aslında benim işime yaradı.
Never worked for Stamtisch didn't work for me and it won't work for you.
Stamtisch'te de, bende de hiç işe yaramadı. Sende de yaramayacak.
For me, it worked out.
Ben bu olayı çözdüm.
Well, just as well for me it worked.
Şey, bu benim içinde pekala işe yaradı.
It sure worked wonders for me, sir.
Kesinlikle bende işe yaradı, Efendim.
Listen, I worked long and hard for this place, and no one's gonna take it away from me.
Dinleyin, burasını elde edebilmek için çok çalıştım. Ve kimse benden alamayacak.
It never worked out for me.
Ben asla yapamam.
That wounded-pride routine may have worked for your mother but don't try it with me.
Bu yaralı gurur tutumların annene işliyordu belki ama bana karşı kullanma.
which was odd, because... it really worked for me.
Bu da çok garip, çünkü beni çok tahrik etmişti.
It worked well for me.
Bende işe yaradı.
It's worked wonders for me over the years. Come on.
Yıllardır harikalar yarattı.
It worked for me.
Burada neler oluyor? Bende işe yaramıştı.
And let me tell you, for a couple weeks, it worked.
İlk iki hafta işe yaramıştı da.
This is not a... Tom Jordan was going to destroy my son and everything I've worked for, and every one of us along with it. And you wanted me to what?
- Tom Jordan oğlumu, emek verdiğim her şeyi ve beraberinde hepimizi mahvedecekti.
But I am not going to lie, it worked out for me.
Ama yalan söylemeyeceğim, hayli işime de yaradı.
It's always worked for me.
Her zaman işe yarar.
- All I can say is it's always worked for me.
- Ben de her zaman işe yaradığını söyleyebilirim.
It's never worked for me.
Bunu hiç yapamadım.
You guys done? I've been working on this gene therapy for months, forgive me for wanting to celebrate the fact that it worked, on the first human trial.
Bu gen terapisi için aylardır çalışıyordum, ilk insan deneğinde işe yaradığı gerçeğini kutlamak istiyorsam beni affedin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]