Just tell him перевод на турецкий
2,966 параллельный перевод
Let's just tell him.
Söyleyelim bence.
If Coulson squawks, I'll just tell him I accidentally entered the wrong coordinates.
Eğer Coulson dırdır ederse, ona derim ki kazara yanlış yerlere girmişim.
I just tell him that it's a murder investigation, right?
Ona bunun bir cinayet soruşturması olduğunu söylerim.
So if something illegal is going on, you should just tell him.
Eğer yasal olmayan bir şey varsa, ona anlatmalısın.
Just tell him to stay home.
Ona evde kalmasını söyle.
Just tell him Butler needs buddies.
Butler'in arkadaşa ihtiyacı olduğunu söyle.
- Just tell him it's a mistake - You think he wouldn't do it, mom?
Böyle bir şey yapmaz mı sanıyorsun, anne?
Why didn't you just tell him you're Mel Burke?
Mel Burke olduğunu niye söylemedin ki?
What did you just tell him to get?
Neyin işini bitirmesini söyledin?
Why not just tell him I'm bridget?
Bridget olduğumu da söyleseydin bari.
Just tell him what you told me, and ask him for forgiveness.
Ona bana söylediklerinizi söyleyin. Sizi bağışlamasını isteyin.
Please just tell him it's urgent.
Acil olduğunu söyleyin lütfen.
I'll just tell him.
Ona söyleyeceğim.
- Just tell him you love him.
- Onu sevdiğimi söyle.
And if the good Lord Jesus comes knocking on my door Just tell him that I'm jacking it in San Diego
İsa gelir de kapımı çalarsa, San Diego'da caka sattığımı söyleyin ona.
Anyway, he's been making tons of intercourse, so if you see him, just tell him to call his mother.
Her neyse, şimdi tonla cinsel münasebette bulunuyordur eğer onu görürsen annesini aramasını söyle.
Just tell him to squeeze your hand if Smiley's the one that shot him.
Ona sadece kendisini vuran Neşeli ise elini sıkmasını söyle.
Just tell him.
Söyle ona.
I don't understand why you don't just tell him.
Ona neden söylemediğini anlamıyorum.
Just tell him it was Albert.
Sadece ona Albert'in yaptığını söyleyin.
Just tell him that liverpool are the greatest team on the planet.
Sadece Liverpool'un dünyadaki en iyi takım olduğunu söyle.
You tell him that he'd better hope to God Amanda Tanner doesn't want to come forward with her story, because she just became my client.
Ona, Amanda Tanner'ın hikayesini ortaya çıkarmak istemediği için dua etmesini söyle, çünkü Amanda müşterim oldu.
I just... I can't tell him that... that his whole life was built on a lie.
Yani, ona tüm hayatının bir yalan üzerine kurulu olduğunu söyleyemem.
You tell him that he better hope to God Amanda Tanner doesn't want to come forward with her story, because she just became my client.
Ona, Amanda Tanner'ın hikayesini ortaya çıkarmak istemediği için dua etmesini söyle, çünkü Amanda müşterim oldu.
What are you doing? Tell him. You just told us about it.
- Hadi ama bize anlattığını ona da anlat.
- Yes, it was. Why didn't you just let me tell him she was married?
Evli olduğunu söyleyecektim, neden bırakmadın?
Tell him it's nobody's fault, it's just the way it is.
Ona kimsenin suçu olmadığını söyleyin, olması gereken bu. Alın yazısı!
Just tell that asshole Mr. Dough I'll pay him back when I find Mila and put her back to work.
Sadece Bay Dough dingiline Mila'yı bulup işine döndürdüğümde geri ödeyeceğimi söyle.
Just, I don't know, tell him I'm nice and smart and... ( Lisa ) And not related to him.
Bilmiyorum işte, kibar olduğumu, zeki olduğumu, bir de onunla bağlantım olmadığını söyle.
Just tell them not to touch him, understand?
Söyleyin sakın ona dokunmasınlar, anlaşıldı mı?
I just wanted to scream at him a little, tell him what an ass he's been.
Sadece ona biraz bağırmak istiyorum, onun nasıl bir puşt olduğunu söylemek istiyorum.
You know what, just tell me the prison Jack's at, and I'll go talk to him.
Jack'in hangi hapishaneye gönderildiğini söyle ben gider konuşurum.
I just have to find the way to tell him the truth.
Sadece ona gerçeği söylemenin bir yolunu bulmalıyım. Bulacağım da...
Well, then I'm just gonna walk in there and I'm gonna tell him.
Pekâlâ. Öyleyse gidip ona söyleyeceğim.
So you're just gonna tell me if he's there and if he's paying attention to me, and then I'll talk to him.
Yani sen onu gördüğünde bana söyleyeceksin ve o bana bakıyor olursa bende onunla konuşacağım.
Anything you say to me, I'm just going to tell him anyway.
Bana söyleyeceğin her şeyi zaten ona söyleyeceğim.
I'm not gonna tell you to move on with your life like people love saying to me, but just so you know, she's really into him.
Diğerlerinin bana söylediği gibi sana hayatına devam etmeni söylemeyeceğim. Ama bilgin olsun, Cassie ondan çok hoşlanıyor.
Maybe you could just... tell me a little bit about him?
Belki sen bana biraz onu anlatabilirsin.
Just drop him off and tell them that we'll be there as soon as we can.
Onu kliniğe bırak ve mümkün olduğunca çabuk geleceğimizi söyle.
Just, uh, tell him it's... Goldilocks.
Ona sadece, "Altın Saçlı" geldi deyin.
I decided it was time to tell him I had a son cos he was saying he likes his niece - he's got a niece... and then he just went all quiet and said really calmly,
- Oğlum olduğunu söyleme zamanı geldi dedim. Yeğeni var. Onu çok sevdiğini söylüyordu.
You know, I always tell him he should exfoliate, and he just won't listen to me.
Biliyor musun, ona her zaman ölü hücrelerinden kurtulmasını söylüyorum ama beni dinlemiyor.
Just don't tell him.
Sakın söyleme.
I just... honestly, I wasn't even going to tell you, but when I realized he had asked you to marry him...
Ben.. dürüst olmak gerekirse sana söylemeyecektim ama.. sana evlenme teklif edeceğini farkedince..
who tells him : "Just tell me what is the problem" - and promise quickly to fix it.
"Bana yalnızca sorunun ne olduğunu söyle." der ve hemen tamir edeceğine söz verir.
I kept trying to get him to tell me what's really going on, and he just shut down.
Ben, ona gerçekten neler olduğunu söyletmeye çalıştım. O da içine kapandı.
Let's just, uh, we'll tell him we fought.
Sadece ona dövüştüğümüzü söyleyelim yeter.
Just tell him.
Haydi söyle ona.
I tell you what... Next time you see him, just sit down,'cause I can't have you falling and hitting your head or looking like a dork.
bak ne diyeceğim, bir dahaki sefere bir yere otur, çünkü düşüp, kafanı bir yerlere vurmanı istemem.
Let me just call Chief Running Bear and tell him, " sorry.
Ben hemen şefleri Koşan Ayı'yı arayıp şöyle diyeyim : " Özür dileriz.
The restaurant, the house is all Samar's from now, just tell me when are you bringing him
Restoran, ev bundan sonra hepsi Samar'ın.. sadece onu bana ne zaman getireceğinizi söyleyin.
just tell him the truth 21
just tell me 828
just tell her 56
just tell me why 30
just tell us 71
just tell me the truth 78
just tell me what you need 30
just tell me what happened 78
just tell me what you know 20
just tell me one thing 56
just tell me 828
just tell her 56
just tell me why 30
just tell us 71
just tell me the truth 78
just tell me what you need 30
just tell me what happened 78
just tell me what you know 20
just tell me one thing 56
just tell the truth 55
just tell them 59
just tell me this 22
just tell me where you are 47
just tell me what you want 77
just tell me what's going on 41
just tell me that 17
just tell me what it is 17
just tell me where 21
just tell me what to do 64
just tell them 59
just tell me this 22
just tell me where you are 47
just tell me what you want 77
just tell me what's going on 41
just tell me that 17
just tell me what it is 17
just tell me where 21
just tell me what to do 64
just tell them the truth 19
just tell me where she is 22
just tell her the truth 17
just tell us what happened 28
just tell me where he is 32
tell him yourself 23
tell him 1314
tell him i said hi 19
tell him to come 17
tell him i'm busy 16
just tell me where she is 22
just tell her the truth 17
just tell us what happened 28
just tell me where he is 32
tell him yourself 23
tell him 1314
tell him i said hi 19
tell him to come 17
tell him i'm busy 16