Leave him be перевод на турецкий
494 параллельный перевод
Leave him be, Hondo, I can't make no money scouting.
Ayrılmış olmalı, Hondo, Parasız izcilik yapılmaz.
- Leave him be.
- Bırak uyusun.
- Leave him be.
- Rahat bırak onu.
Leave him be.
Onu rahat bırak.
- Leave him be.
- Bırak.
Leave him be.
- Onu rahat bırak.
Leave him be for a while.
Bir süreliğine rahat bırakın.
Leave him be, let him go.
Bırak. Bırak gitsin.
Leave him be.
Bırak.
Leave him be, Robert.
Onu kendi haline bırak Robert.
- I said to leave him be.
- Onu olduğu gibi bırak dedim.
Leave him be.
Bırak yapsın.
Leave him be, Joe.
Onu kendi haline bırak Joe.
Leave him be.
Boş verin onu.
Please. Leave him be.
Çocuğu rahat bırak lütfen.
Can this man be trusted to pick up the trail if we leave him behind?
Bu adamın, izi gerçekten sürdüğüne inanabilir miyiz?
Leave him be.
Bırak onu.
Leave him be.
Bırak kalsın.
Leave him be, it's all right.
Neyse, rahat bırakalım. Böyle iyi.
Be a sport, leave a pal talk to him, will you?
Lütfen eski bir arkadaşın konuşmasına onunla konuşmasına müsaade edin.
To leave him would be infamous and base.
Onu bırakmak ahlaksızlık ve alçaklık olur.
Leave him or I'll tell Madame and you'll be fired!
Bizi rahat bırak, yoksa madama söylerim, kovulursun!
Tell him that if he doesn't leave Birgitta Carolina, she will be accused of murdering her baby.
Ona söyleyin ki ; Birgitta Carolina'yı terk etmezse, bebeğin ölmesi suçu Birgitta Carolina'nın üstüne kalacak.
If he fails to take my hand, or if he doesn't leave you, Then you're the winner. That way he'll be yours, and I won't need him.
Elimi tutmazsa, benimle kalmazsa siz kazandınız demektir.
I'm to say... that Mr. Marley ain't expected to live through the night, and that if Mr. Scrooge wants to take his leave of him, he should nip along smartly or there won't be no Mr. Marley to take leave of as we know the use of the word.
Demek istediğim Bay Marley geceye kadar yaşayamayabilir ve eğer Bay Scrooge ona veda etmek isterse onu ancak diriltmesi gerekir yoksa veda edecek bir Bay Marley kalmayacak diğer bir deyişle.
I think you could be safe in assuming that this... didn't leave him embedded in my heart.
Sanırım sürekli aklında tutmadığın sürece... iyi olduğunu kabul ediyorsun.
So I called Peterson and told him I'd not be home for dinner... but to leave some cold supper out for me in case I was hungry later on.
Peterson'ı aradım. Yemeğe eve gelmeyeceğimi, daha sonra acıkırsam diye, dışarıda yemek bırakmasını söyledim.
Leave him, or you'll be murdered with him.
Bırak onu yoksa onunla öldürülürsün.
He says if I don't leave Howard and marry him... he'll kill himself. He's getting to be a colossal bore!
Howard'dan ayrılıp onunla evlenmezsem... kendini öldüreceğini söylüyor.
If you leave me alone with him, it will be worse.
Onunla baş başa kaldığımda daha da kötü olacak.
How can I be sure that you didn't go off and leave him to die alone on the ridge?
Onunla kaldığınızdan nasıl emin olabiliriz? Çekip gitmediğinizden ve yamaçta onu tek başına ölüme terketmediğinize nasıl emin olabilirim?
No, no, no, just leave him be.
- Arazi sahibi olmamız için.
Leave him alone or you'll be sorry.
Onu yalnız bırakın yoksa üzülürsünüz.
- We'll leave him in a field. He'll be fine.
- Onu bir otlağa bırakacağız, iyi olacak.
I know, if I were to kill a man, I wouldn't leave him lying around to be discovered.
Birini öldürseydim, bulunsun diye ortalıkta bırakmazdım.
Time for him to leave the women and children and join his brother wherever he may be.
Kadınları ve çocukları bırakıp ağabeyine eşlik etme vakti gelmiş ağabeyi nerede ise.
I mean, if he loves you, he'll be hurt if you leave him.
Yani, eğer seni çok seviyorsa, ayrılacak olman onu çok etkilemiştir.
You leave him be.
- Rahat bırakın onu.
Captain, I've seen the look before, and if something isn't done, sooner or later, I'm gonna have to hurt him. Tell him to leave me alone. And that wouldn't be good for him right now.
Kaptan, o bakışı daha önce de gördüm ve bir an önce bir şey yapılmazsa, er ya da geç onu üzeceğim, beni rahat bırakmasını söyleyeceğim ve bu da şu an onun için hiç iyi olmaz.
Then they will leave him dead, or what might be worse than dead.
O zaman onu ölü olarak bırakırlar ya da ölümden daha beter bir halde.
- Leave him alone, let him be.
- Rahat bırak onu.
He'll be back late, and since he's coming by tomorrow, I wanted to leave him word this evening.
Geç dönecek ve döndüğünde görmesi için bir not bırakmak istemiştim.
It occurred to him that if it's possible to identify one's previous incarnations, it might also be possible to determine one's future ones, in which case Mr Stratton could leave his money to himself.
İnsanın önceki hayatlarını belirlemek mümkünse sonraki hayatlarını da belirlemenin mümkün olabileceğini, böylece Bay Stratton'ın mirasını kendine bırakabileceğini düşünmüş.
Go to your father, tell him I shall be in his tent within the hour to take my leave.
Babana da bir saat içinde vedalaşacağımı söyle.
When I told Hans I wanted to leave him he said everything'll be fine once we get an apartment in New York.
Hans'a ayrılmak istediğimi söylediğimde, New York'ta bir daire bulunca her şeyin düzeleceğini söyledi.
The master won't be ruined if we take some more of our grain and leave the rest to him.
Eğer biraz daha tahıl elde edersek ve kalanını efendimize bırakırsak, iflas etmeyecektir.
If you leave him an escape route he will leave and less blood will be spilled on both sides.
Eğer ona bir kaçış yolu bırakırsan gidecektir ve her iki tarafta da daha az kan akacaktır.
You have to understand that when you leave your son for eleven years without seeing him, you shouldn't be surprised that he has become a Jew...
Anlamanız gerekiyor ; oğlunuzu bırakıp gittiniz ve on bir yıl boyunca... bir kez olsun onu görmeye çabalamadınız. Bir Yahudi olmasına şaşırmamanız gerekiyor.
And be sure you leave him looking just like I am now.
Onu tıpkı benim durumuma getirmeni istiyorum.
You marry him with the understanding that he will soon leave you a widow. It must be one of the articles of the marriage contract.
Onunla sizi en kısa zamanda dul bırakması şartıyla evleneceksiniz, bu da sözleşmenin maddelerinden biri olacak.
Why don't you leave him be?
Neden onu kendi haline bırakmıyorsun?
leave him alone 996
leave him 367
leave him to me 41
leave him out of this 17
bebe 93
beyonce 24
bela 54
belle 613
beatrice 271
because 7201
leave him 367
leave him to me 41
leave him out of this 17
bebe 93
beyonce 24
bela 54
belle 613
beatrice 271
because 7201