Lift him up перевод на турецкий
140 параллельный перевод
Come on, lift him up.
Gelin, kaldırın onu.
Lift him up on the table.
Onu masanın üzerine yatırın.
Help me lift him up.
Kaldırmama yardım et.
- Lift him up and carry him.
- Onu kaldır ve taşı.
Lift him up, please.
Beni kaldırın, lütfen.
Lift him up here.
Kaldır şuraya.
Lift him up easy. Put him on his horse.
Dikkatle kaldirip atina bindirin.
Put something... wait, lift him up.
Bir şey koyun, başını havaya kaldırın.
When there is only one, there is no one to lift him up
Eğer tek başınaysan, kaldıracak hiç kimse yoktur..
- Lift him up!
- Kaldır onu!
- See if you can lift him up.
Tamam hazırız.
Lift him up, lads!
Kaldırın onu, gençler!
Lift him up so she can see him.
Havaya kaldırın da görsün.
- All right, bring him up. Lift him up.
- Tamam, onu yukarı getir.Kaldır.
- Pasha, lift him up.
- Pasha, kaldır onu.
Lift him up!
Kaldır onu!
Let's lift him up. Pull!
Bunu bir boyunca hergün yapmak zorundayız.
Lift him up.
Onu yukarı kaldıralım, haydi.
let's lift him up.
Onu yukarı çekelim.
Just lift him up.
Onu kaldır yeter.
Lift him up.
Onu kaldırın.
Nam, lift him up.
Nam, kaldır onu.
Well, lift him up, get him under.
Kaldırın onu, altına sokun.
- Help me lift him up.
- Kaldırmama yardım et.
- Lift him up.
- Kaldırın.
I need a container. Mulder, lift him up.
Bana bir kap lazım.
All right, lift him up!
Pekala, kaldırın!
Lift him up!
Kaldırın!
But he knew the ancient ones were there for him... so he called out to them to lift him up and give him strength.
Ama biliyordu ki ataları onun için oradaydı. ve o onlara kendisini ayağa kaldırmaları ve güç vermeleri için seslendi.
Ori, lift him up.
Ori, kaldır onu.
Then while he's still got it up, I lift him with his barbell, together... peeled down so they could tell I was a woman.
Halteri havada tuttuğu sırada, onu halteriyle birlikte havaya kaldırdım... ve soyundum ki kadın olduğum anlaşılsın.
Lift him back up.
Kaldırın onu yukarı.
Lift him up, put his arms around me.
Kaldırın yukarı koyun.
The winner... will lift up the loser... and live in brotherhood with him.
Ve galip mağlubu kaldıracak, onunla kardeşçe yaşayacak.
Give him a chance to lift your spirit and cleanse your heart before you take up arms.
Silahları kuşanmadan önce ruhunu yüceltmesi, kalbini temizlemesi için ona bir şans ver.
I think if we can get him to lift up your dress, we can put him away.
Bence eğer ona elbiseni kaldırtabilirsek onu uzaklaştırabiliriz.
Lift him up.
Kaldırın.
The Lord lift up His countenance upon him, and give him peace.
Seni Tanrı'nın şefkati ve merhametine teslim ediyoruz.
Let the Lord lift up His countenance about him and give him peace.
Tanrı yüzünü ona teveccüh buyursun ve ona huzur versin.
You know, throw him up on the lift, make sure he's not rusty underneath?
Tamirhaneye çekip altı paslı mı diye bakamıyor muyum?
We saw him lift himself up and down, up and down.
Biz onu kendini kaldırırken gördük bir yukarı bir aşağı.
The Lord lift up his countenance upon him and give him peace.
Tanrı ona çehresini göstersin ve huzur ile doldursun.
The Lord lift up his countenance upon him and give him peace. "
Tanrı çehresini ona döndürsün ve huzur versin. "
You know, if Luther were to lift one finger, every peasant in Germany would rise up behind him.
Biliyorsunuz, Luther bir parmağını kaldırsa, Almanya'daki her köylü arkasında ayaklanırdı.
Let us lift up our hearts and voices together to give Him thanks and praise for our safe passage...
Kalbimizi ve sesimizi hep birlikte yükseltelim. Teşekkür etmek ve yolculuğumuzun iyi geçmesini dilemek için.
HELP ME LIFT HIM UP.
- Hadi, malzemeyi topla.
- We need to lift this bed and get him up.
- Yatağı kaldırıp onu almalıyız.
Now, lift up here, and I'll get him out.
Şurayı kaldır da onu çıkarayım.
And you lift the little guy up and slide it right under him like that... and then you lower him ever so gently, and there.
Küçük adamı yukarı kaldırıyorsun ve şu şekilde altına kaydırıyorsun... sonra onu nazik bir biçimde indiriyorsun, ve işte karşınızda.
The Lord lift up his countenance upon him and give him peace.
Lordumuz ona huzur veriyor.
Lift him up.
Kaldır bakalım.
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up guy 119
up and at' em 72
up call 187
up the stairs 74
up north 49
up we go 50
up high 87
up now 50
up against the wall 84
up guy 119
up and at' em 72
up call 187
up the stairs 74
up north 49
up we go 50
up high 87
up now 50