Loneliest перевод на турецкий
146 параллельный перевод
Guys like us that work on ranches, are the loneliest guys in the world.
Bizim gibi çiftliklerde çalışan adamlar dünyanın en yalnız adamlarıdır.
It's the loneliest sound, like a child lost and crying in the dark.
Dünyanın en yalnız sesi kaybolmuş ve karanlıkta ağlayan bir çocuk gibi.
Sometimes, people who are never alone are the loneliest.
Bazen, asla yalnız olmayan insanlar yapayalnızdır.
Sometimes people who are never alone are the loneliest.
"Bazen, asla yalnız olmayan insanlar yapayalnızdır."
Long enough to know that we're in the loneliest business in the world.
Dünyanın en yalnız işinde çalıştığımızı bilecek kadar.
It's the loneliest feeling in the world.
Dünyadaki en derin yalnızlık hissi.
But the man you see before you is still the loneliest man alive.
Ama bu gördüğün adam, senden önce dünyanın en yalnız insanıydı.
A king is a lonely man, perhaps the loneliest man on earth.
Bir kral yalnız bir adamdır. Belki de dünyanın en yalnız adamı.
I'm probably the loneliest man in the world.
Büyük bir ihtimallle dünyadaki en yanlız adam benim.
Ours is the loneliest profession, so let us spend a few pleasant hours together.
Bizimki en yalnız iş, bu yüzden bir kaç güzel saati beraber geçirelim.
Madame Rosa is the ugliest and loneliest person I've ever seen.
Madam Rosa gördüğüm en çirkin ve en yalnız insandır.
Sometimes beautiful girls are the loneliest.
- Güzel kızlar bazen yanlızdır.
Tail end, Charlie, the loneliest man on the crew.
Kuyrukta ise, Charlie, takımın en yalnız adamı.
IT'S ADDRESSED "TO THE LONELIEST ONE."
En yalnız diye tabir edilen.
I think the Emperor is the loneliest boy on earth
İmparator'un dünyadaki en yalnız delikanlı olduğunu düşünüyorum.
"It is the loneliest of times for me now... " but I can say honestly that I am not unhappy. "
Bu hayatımın en yalnız günleri ama dürüstçe söyleyebilirim ki mutsuz değilim. "
Saturday night, the loneliest night of the week.
Cumartesi gecesi, haftanın en yalnız gecesi.
That bell was the loneliest sound I ever heard.
O çanın sesi, duyduğum en çaresiz sesti.
Guys like us that work on ranches are the loneliest guys in the world.
Bizim gibi rençperler dünyanın en yalnız adamlarıdır.
- The hour of the wolf! The hour when we're the loneliest.
En kötü saat, en çok yalnız hissettiğin saat.
If one is the loneliest number, then X plus one over the circumference of a full moon equals the square root of eternity.
1 en yalnız sayıysa, o zaman dolunayın çevresi üzeri x artı 1,... eşittir sonsuzun kareköküne.
Instead, I'm in this stinking hellhole on Christmas day, when only the loneliest most depressed people would call in!
Oysa ben, belki yalnız ve sorunlu insanlar bizi arar diye şu lanet olası stüdyoda beklemek zorundayım.
Bartina, until I met you... I was the loneliest warden in the penal system.
Bartina, seni tanıyana kadar ceza sistemindeki en yalnız hapishane müdürüydüm.
You're the loneliest person in the world now.
Şu an Dünya'daki en yalnız insansın.
This is the loneliest and the coldest place on Earth, the place that is most hostile to life.
Burası, dünyanın en yalnız ve en soğuk yeridir aynı zamanda yaşamın en zor olduğu yerdir de.
I went and found the ugliest, loneliest little tree I could find.
Gittim ve bulabileceğim en çirkin ve yalnız ağacı buldum.
AndJames Henry Trotter, who once was the saddest and loneliest little boyyou could find, now had a loving new family... and all the friends in the world.
Ve James Henry Trotter, bir zamanların en üzgün ve yalnız çocuğu, şimdi yeni ailesiyle birlikte... ve dünyadaki tüm arkadaşlarıyla.
Loneliest job in the world.
Dünyanın en yalnız işi.
The loneliest guy I ever saw.
Tanıdığım en yalnız adam.
It's the loneliest time of the year.
Tatilleri sevmene bile şaşırdım. Yılın en yalnız zamanıdır.
The loneliest man in the world.
Dünyadaki en yalnız adam
He will make the fateful walk to the loneliest spot in the world, the pitching mound at Yankee Stadium, in quest of the pitcher's dream, the perfect game.
Dünyadaki en yalnız yere doğru, kaçınılmaza yürüyor Yankee stadyumunun atış tepeciğine her atıcının hayali olan şeyi gerçekleştirme peşinde kusursuz oyun.
Or maybe it's the three loneliest sounds.
Belki de bunlar yeryüzündeki en yalnız seslerdir.
'Some of these stars and planets'must be the loneliest places in the universe.
'Bu yıldızlardan ve gezegenlerden bazıları muhtemelen evrendeki en yalnız yerler.'
Turning attention to the letter you wrote on April 9, 1 997 your wedding day you defined it as "the loneliest day of your life."
9 Nisan 1997'de, düğün gününde yazdığın mektuba dönüp bakalım. O günü "hayatının en yalnız günü" olarak tanımlamışsın.
I'm the loneliest person on Earth.
Dünyadaki en yalnız insanım.
This weekend, Susan Lowery of North Braddock found a publisher for her children's book The Loneliest Prawn.
Bu hafta sonu, North Braddock'tan Susan Lowery "Yalnız Karides" isimli çocuk kitabı için bir yayıncı buldu.
But I'm not on anybody's "A" list, and Saturday night is the loneliest night of the week for me.
Geceler çok yalnız geçiyor.
The loneliest part of the book... comes when the man... accidentally sees Dracula... setting his table.
Kitabın en iyi anlatılan kısmı adamın ilk kez... Drakula ile karşılaştığı anda hissettiği korku.
Sometimes it comes in the form of sacrifice. That's the loneliest form.
Bazen fedakarlık şeklinde ortaya çıkar.
- § I'm just about the loneliest one § - § Hmm, hmm, hmm, hmm §
# Ben yalnız olanım #
I think He's like the loneliest dude in the universe.
Bence o evrendeki en yalnız adam. Neden yalnız olsun ki?
But the truth is when I think back of my loneliest moments there was usually somebody sitting there next to me.
Gerçek şu ki geçmişe döndüğümde, kendimi en yalnız hissettiğim anların biriyle beraber olduğum anlar olduğunu görüyorum.
When you were gone, it was the loneliest I'd ever been.
Gittiğin zaman hiç olmadığım kadar yalnız kaldım.
"One is the loneliest number you'll ever do."
"Bir numara her zaman yalnız olmaya mahkumdur."
But he was the loneliest man in the world.
Ama o dünyadaki en yalnız adamdı.
The loneliest number you'll ever know.
Bu ise... - En yalnız rakam.
Climbing- - the world's loneliest sport
Dağcılık.
She investigates wealthy men, finding the richest, loneliest bachelors, gaining their trust and their love, and finally, she marries them.
Onların sevgisini ve güvenini kazanıyor. Sonra da, onlarla evleniyor.
You know, one is the loneliest number.
Bilirsin. "1" en yalnız numaradır.
You know, one is the loneliest number.
"1" en yanlız numaradır.