Magic перевод на турецкий
19,856 параллельный перевод
It's magic, yeah, that's right.
- Sihirli. Evet, bu doğru.
It is actually a word of dark power and blood magic.
Aslında karanlık bir güç ve kan büyüsü sözü.
The old magic and New World created something new.
Eski büyü ve Yeni Dünya yeni bir şey yarattı.
Mama worked her magic to keep him alive.
Anne, onu hayatta tutmak için sihrini kullandı.
Mama worked her magic.
Anne sihrini kullandı.
And we brought you back together to see if magic will strike a second time.
Sizi tekrar buraya bu sihir ikinci defa işleyecek mi onu görmek için topladık.
I cast thy magic upon you a-and banish thee from the realm of the mortals!
Üç kere üç'ün haşmetli anası, sana büyü yapıyorum ve - ve seni ölümlülerin diyarından sürüyorum!
- Maybe it's magic.
- Belki sihirdir.
I do not like magic.
Sihirden hoşlanmam.
Time for you to work your magic, my dear.
Sihrini yapmanın zamanı geldi hayatım.
I don't perform magic, Doctor.
Ben sihir yapmıyorum doktor.
Magic involves deception.
Sihir aldatmayı içerir.
All science needs is a little magic.
Bilimin tek ihtiyacı birazcık sihirdir..
It's a bit of mermaid magic.
Denizkızı sihrinin bir parçası.
You can work your magic from right there.
Sihrini bulunduğun yerden yapabilirsin.
Taylor, I know Dr. Bull has convinced you that he has some sort of magic formula that will make a jury see past the facts and exonerate you.
Taylor, Dr. Bull'un seni elinde sihirli bir formül olduğuna, jürinin gerçekleri görmek yerine seni muaf tutacağına inandırdığını biliyorum.
- What, your Grandmaster Flash T-shirt will lose its magic powers and you won't make the All-Star team?
Grandmaster Flash tişörtün büyülü güçlerini kaybedecek ve all-star takımında başarısız mı olacaksın?
- What's the magic word?
- Sihirli kelime ne?
He has magic.
Büyü yapabiliyor
Just the most powerful magic in all the realm.
Sadece ülkedeki en güçlü büyüyü
Aladdin. You know, like "A Whole New World" and magic carpets.
'A Whole New World'şarkısı, sihirli halılar... biliyorsun işte
- Magic.
- Büyü
You have magic.
Büyü yapabiliyorsun
His magic.
Büyüsü
This potion links like magic... in this case, the magic of two Saviors.
Bu iksir büyüler arasında bağlantı kuruyor yani bizim durumumuzda iki Kurtarıcının büyüsüyle
- Was the magic carpet too much?
- Sorun ne? - Sihirli halı biraz fazla mı oldu?
I have actual magic in my life.
Ben hayatımda gerçek bir mucizeye sahibim
Why does magic always have to be so literal?
Neden büyü her zaman bu kadar aslına uygun olmalı?
But if we don't and my magic does come with a price, I will pay it.
Fakat yine de yapamazsak ve büyüye sahip olmamın bir bedeli olacaksa ödemeye hazırım
With their computers, no, but using magic, however...
Onların bilgisayarlarıyla yapaazdım ama büyü yaparak...
If it isn't Magic No-Johnson.
Çüksüz Sihirbaz gelmiş.
What kind of dark magic is this?
Bu nasıl karanlık bir büyü?
Not magic.
Büyü değil.
And I could smell your magic all over it.
Bu işte senin büyünün kokusunu alıyorum.
Oh, that car was magic.
O araba büyülüydü.
Oh, ho, that is one magic car.
Bu büyülü bir araba.
Magic?
Magic?
Oh, I can work magic, but not miracles.
Sihir yapabilirim... ama mucize yaratamam.
A magic Princess.
Büyülü bir prenses.
Love is the most powerful magic in the world.
Sevgi dünyadaki en güçlü sihirdir.
But there is a bit of magic that just might be powerful enough to imprison the Evil Queen.
Fakat Kötü Kraliçeyi hapsetmeye yetecek gücü olan sihirli bir parça var.
Regina can magic Snow and me out there to find it.
Regina oralarda onu bulabilmemiz için Pamuk'la bana sihir yapabilir.
I've taken all the blood magic off the locks, so it should hold her.
Kilitlerdeki kanlı büyülerin hepsini kaldırdım böylece onu içerde tutabilir.
They're gonna find that magic little baby tree thing and defeat the Evil Queen.
O sihirli bebek ağacı şeysini bulacaklar ve Kötü Kraliçeyi yenecekler.
They're gonna find that magic little tree thing?
Sihirli bebek ağacı şeysini bulacaklar mı?
Oh, you still can't see the Magic Eye? - Uh... yeah.
Hala, "Şaşı Bak, Şaşır" ı göremiyor musun?
many people trying to offer a magic pill or a magic this or a solution in five days that's going to change your life.
Birçok kişi, sihirli olarak lanse edilen haplar ve beş günde hayat değiştiren çözümler sunmaya çalışarak çok sayıda insana zarar verdi.
The world is full of magic things patiently waiting for our senses to grow sharper.
Dünya, duyularımızın sabırla keskinleşmesini bekleyen büyülü şeylerle doludur.
Like magic tricks.
Sihir numaraları gibi.
All the magic of his past raids and successes was also lost.
Geçmişteki tüm akınlarının ve başarılarının büyüsü de kayboldu.
Magic.
Büyü.