May be перевод на турецкий
38,820 параллельный перевод
She may be cute, but trust me, she'll age badly.
Tatlı olabilir ama emin ol yaşlandığı zaman hiç çekilmeyecektir.
Oh, hey, hey, before I go, it may be bad timing, but you want to grab brunch with my boy Willy tomorrow?
Ben gitmeden önce kötü bir zamanlama olabilir ama ama yarın dostum Willy ile kahvaltı yapmak ister misin?
"A sibling may be the keeper of one's identity",
" Kardeş insanın kimliğini muhafaza eder,
I got something that may be interesting for you.
Senin ilgili çekebilecek bir şey var.
You at home may be wondering why everybody here is applauding, but it's because while the rest of mankind has managed to grasp the concept of arithmetic, the President of South Africa, Jacob Zuma...
Bizi evinde izleyenler buradakilerin niye alkışladığını anlamamış olabilirler. Bunun nedeni, insanlığın geri kalanının aritmetik denen konsepti kavrayabilmiş olmasına karşın Güney Afrika cumhurbaşkanı Jacob Zuma'nın......
Big problem here, of course, is the wildlife, because how do you accurately warn motorists that there may be a deer-y thing ahead and it could be full of helium?
Elbette buradaki asıl problem doğal hayat çünkü sürücüleri ileride helyumla dolu geyiğimsi bir şey olabileceğine dair nasıl uyarabilirsiniz ki?
I may be losing one of my - I think the correct technical term is the A-pillar.
Benden birini kaybediyorum - Bence doğru teknik terim A direğidir.
It may be leaking slightly.
Hafifçe sızdırıyor olabilir.
But first, if you are watching this in America, you may be amazed to hear that the Ford Mustang has never been sold, officially, in the UK.
Ama önce, eğer bizi Amerika'dan izliyorsanız Ford Mustang'in İngiltere'de resmi olarak hiç satılmadığını duyunca şaşırabilirsiniz.
Yeah, and it's not just the Finns, either, if I may be so bold.
Evet, ve yalnızca Finler de değil açık olmak gerekirse.
It may be some poacher.
Bir kaçak avcısı olabilir.
I think we may be too late.
Sanırım belki de çok geç kaldık.
That's a little extreme. this may be his last Thanksgiving, Beth.
Biraz garip ama bu onun son Şükran Günü olabilir, Beth.
There may be video tomorrow.
- Yarın videosu olabilir.
Just don't encourage the police to limit their search to one man,'cause as hard as it may be for you to accept,
Sadece polislere tek adamı araştırmalarına teşvik etme. Çünkü bunu kabul etmek senin için zor olabilir, ama Sarah'ı Oscar öldürmedi.
I may be dumb, but I'm not stupid.
Saf olabilirim ama salak değilim.
It's just, he may be alive now.
Sadece şu anda biraz hayatta olabilir.
In fact, I may be very well be out of the house all day.
Aslında, tüm gün evden uzakta olabilirim.
I may be right.
Haklı olabilirim.
We may be bin people, but we are people people first!
Depo insanı olabiliriz ama her şeyden önce biz de insanız!
We may be temporarily housed in temporary housing, but we are not temporary people!
Geçici konutta geçici olarak kalıyor olabiliriz ama geçici insanlar değiliz!
Dr. Shaw may be Kirk's last best hope for finding a cure.
Belki de Dr. Shaw, Kirk'in tedavisindeki son umut olabilir.
Make holy this water which You have created, so that Your child may be born again!
Yarattığın bu suyu kutsal kıl ki kulun tekrar doğabilsin!
Our problem may be solved after all.
Belki de sorunumuz çözülmüştür.
We believe he may be involved.
İşe dahil olabileceğini düşünüyoruz.
Well, the name may be fake, but the address is legit.
İsim sahte olabilir ama adres doğru.
He appears to be a mission-oriented moral enforcer who may be forcing his victims to wear a cilice made of of burlap and fastened with barbed wire.
Görev odaklı ahlaki infazcı gibi görünüyor, kurbanlarına çuval bezinden kıl gömleği giydirip dikenli telle bağlıyor.
He may be projecting his own sexual desires onto his victims.
Kendi cinsel arzularını kurbanlarına yansıtıyor olabilir.
If you omit anything now, you may be considered an accomplice in the future.
Eğer söylemediğin bir şey varsa suç ortağı sayılabilirsin.
In ways that you may be unaware.
Bilmediğiniz yöntemlerle.
Sandstorm may be triggering this remotely.
Sandstorm bunu uzaktan tetikleyebilir.
She's an American. She may be posing as U.S. military.
Amerikalı ve asker kılığına girmiş olabilir.
Now, I may not be a hero either.
Bir kahramanda olmayabilirim.
You may not see it, but I'm strong, because my moms taught me that family makes you stronger than you'll ever be by yourself.
Sen göremiyor olabilirsin ama ben güçlüyüm. Çünkü annemler bana ailenin, seni kendi başınayken olabileceğinden çok daha güçlü yapacağını öğretti.
Plus I distracted her with the names of some aldermen who may or may not be violating campaign finance rules...
Ayrıca kampanyanın finansal kurallarını ihlal etmiş olan ya da olmayan bazı meclis üyelerinin adlarıyla dikkatini başka yöne çektim.
They may not be easy, but that's the law.
Ona göstermek istiyorum.
Emotionally, they may not be available, but socially, they're available as hell.
Duygusal olarak buna müsait olmayabilirler ama sosyal olarak kesinlikle müsaitler.
You may be... amused by my bodywork, or perhaps horrified, but the fact is that making steel bodies for cars produces 120 million tonnes of carbon dioxide every year.
Sen belki... Üstyapı tarafından eğlendirilir, Ya da belki dehşete,
James May has built what a beach buggy was, what I've built is what a beach buggy can be... if you have a bit of imagination and some purple metal-flake paint.
James May, bir plaj arabası ne olduğunu inşa etti, Yaptığım şey bir plaj arabası olabilir ne biraz hayal gücün varsa Ve bazı mor metal pullu boya.
May the gods be with you, brother.
Tanrılar yardımcın olsun kardeşim.
I may not be able to operate the portal and bring my friends back, but I know someone who can.
Geçidi kullanıp arkadaşlarımı geri getiremeyebilirim fakat bunu yapabilecek birini tanıyorum.
You may lack the courage to do what must be done, but I do not.
Yapılması gereken konusunda cesaretin olmayabilir ama bende var.
- Yes, but your audience may not. Well, then you'll be depriving the world.
O zaman dünyayı mahrum bırakmış olursun.
We may only be here temporarily, but we are still here!
Geçici olarak burada olabiliriz ama hala buradayız!
And, yes, you may not be deep or dark, but the world already has enough darkness.
Evet, karanlık ve yoğun olmayabilirsin ama dünya zaten yeterince karanlık.
Finding her may not be God's will.
Tanrı bulunmasını istemiyor olabilir.
We're looking into a case that, uh, may or may not be related to Larissa's disappearance.
Bir davayı araştırıyoruz. Larissa'nın kaybolmasıyla... bir ilgisi olabilir de olmayabilir de.
Yes, I... may not be able to get ahold of that genie lamp, but you're right.
Evet, o lamba cinini elde edemiyor olabilirim ama haklısın.
She may even be the original focus of his rage.
Öfkesinin asıl odağı bile olabilir.
May you be happy and healthy... on the Offshore.
Mutlu ve sağlıklı olasın Açıklar'da.
The Honor Committee is not saying no, yet, but we may not be able to square it.
Ödül komisyonu daha hayır demedi ama karar birliğine de varmış değiliz.