Muslims перевод на турецкий
1,286 параллельный перевод
But the peace between the Muslims and the people of Mecca would not last.
Fakat Müslümanlar ile Mekkeliler arasındaki barış uzun sürmedi.
His own brethren, who had oppressed and attacked the Muslims for so many years.
Yıllarca Müslümanlara saldırmış ve eziyet etmiş kendi kardeşleriydi onlar.
On his first pilgrimage, he had led a few hundred Muslims back to Mecca.
İlk haccına bir kaç yüz Müslüman ile gitmişti.
Two to three million Muslims from around the world travel to Mecca every year for this five day ritual, which takes them in the footsteps of Abraham the ancient patriarch from whom Muslims, Jews, and Christians all trace their lineage.
2-3 milyon Müslüman dünyanın her yerinden Mekke'ye gelir. Her yıl beş gün boyunca İbrahim'in yolunu izlerler. O, Müslüman, Hıristiyan ve Yahudilerin köklerini dayandırdıkları atalarıdır.
For men and women to treat each other humanely, for brothers and sisters to treat each other well, and for Muslims to treat each other as brothers and sisters.
Kadın ve erkeğe birbirlerine insanca davranmalarını, kardeşlere birbirlerine iyi davranmalarını ve Müslümanlara birbirlerini kardeş edinmelerini öğütlüyordu.
In the midst of this chaos, Abu Bakr reminded the Muslims of a verse from the Quran that had first been revealed after the battle of Uhud when they feared that Muhammad had been killed.
Bu karmaşanın ortasında Ebu Bekir, Müslümanlara Kurandan bir ayet hatırlattı. Uhud savaşından hemen sonra indirilmişti bu ayet. Muhammed'in öldüğü haberleri yayılmıştı o zaman da.
This is a legacy that he has left for Muslims.
Müslümanlara bıraktığı miras buydu.
And remember you will all be judged according to your deeds. Many became muslims that night.
Sakın unutmayın, herbiriniz yaptıklarınızdan dolayı hesaba çekileceksiniz. " O gece oradakilerin çoğu müslüman oldu.
You will get your share if you can convince him to turn the muslims over to us.
Eğer onu müslümanları bize vermeye ikna edersen sen de payını alacaksın.
Abu Jahl's nephew Omar Ibn El Hattar has joined the muslims.
Ebu Cehil'in yeğeni Ömer Bin Hattat müslümanlara katıldı.
We can't do anything to stop the muslims, maybe you can help.
Müslümanları durdurmak için hiçbirşey yapamıyoruz. Belki siz yardım edersiniz.
The muslims were cut off.
Müslümanların toplumla bağlantısı kesildi.
If it is true, you will end your boycott on him and all muslims.
Ama eğer doğruysa müslümanlara uyguladığınız boykota son vereceksiniz.
The muslims.
- Müslümanlar mı?
The muslims. - No, Muhammad.
Hayır, Muhammed.
But Muhammad stayed to protect those who were left behind. Muslims have all gone.
Bütün müslümanlar gitmiş.
The Prophet ( peace and blessings be upon him ) taught us that all muslims were brothers and sisters. One community standing shoulder to shoulder in prayer.
Peygamberimiz ( S. A. V ) bizlere bütün müslümanların kardeş olduğunu ve toplumdaki herkesin omuz omuza ibadet etmesi gerektiğini öğretti.
We'll take it all in our caravan to Damascus and trade every last scrap of it. lt belongs to us now. Everything the muslims left behind has been accounted for. Good.
Müslümanların geride bıraktığı herşeye el koyduk.
They think God is with the muslims.
Allah'ın müslümanlarla beraber olduğunu düşünüyorlar.
And show these muslims once and for all thy power reign supreme.
Ve bu müslümanlara gücünüzün büyüklüğünü son kez ispat edin.
But the muslims will not enter Mecca.
Ama müslümanlar Mekke'ye girmeyecek.
Many muslims have been killed.
Çok sayıda müslüman öldürüldü!
I mean, a man who used to fight with words is now not only using his fists, he's choking Muslims.
Yani dövüşmek için kelimeleri kullanan birisi artık yumruklarını kullanıyor, Müslümanları boğuyor.
But we Muslims of America, we'll turn a blind eye to that because it doesn't fit the neat little package of white Christians enslaving blacks.
Ama biz Amerika'daki Müslümanlar buna göz yumuyoruz çünkü siyahları köleleştiren beyaz Hıristiyanların düzenine uymuyor.
If we as blacks and as Muslims are truly gonna fight for freedom...
Eğer siyah ve Müslüman olarak özgürlük için savaşacaksak...
Them Muslims got what they call a jihad, A holy war.
O Müslümanlar istedikleri cihada kavuşacaklar, kutsal savaşlarına.
Listen up, I'm not gonna take any shit from the Aryans or the Muslims.
Dinleyin, ne Aryanlardan ne de Müslümanlardan bir bok kaldıracak halim yok.
There's concern among the staff about the Muslims and Aryans.
Görevlilerin bazı endişeleri var, Müslümanlar ve Aryanlar hakkında.
But according to this book in the library, for those Muslims, slavery is alive and well in Africa.
Ama kütüphanedeki kitaba göre, Müslümanlara göre, kölelik hala var ve Afrika'da işliyor.
- So the Muslims shoot at you?
- Müslümanlar mı sana ateş etti?
Those are the Jews and fundamentalist Muslims.
Onlar Yahudiler ve köktenci Müslümanlar.
And now these Muslims messing things up.
Şimdi de bu Müslümanlar işleri karıştırıyor.
You been telling the Muslims I'm backing you?
Müslümanlara seni koruduğumu mu söyledin?
The 300 million Muslims scattered across the globe can be assured that the German Emperor is and will at all times remain their friend.
Dünya çapındaki 300 milyon müslüman Alman İmparatorunun her zaman onların dostu olduğuna ve olacağına emin olabilirler.
By the outbreak of war, the Kaiser had come to see Jihad as the way to ferment revolution among the millions of Muslims under British rule.
Savaşın patlaması ile Kayzer, cihadı İngiltere yönetimi altındaki milyonlarca müslüman arasında devrim heyecanı uyandıracak bir yol olarak görmeye başladı.
The word was, the Emir of Afghanistan had 50.000 Muslims ready to invade India.
Haber, Afganistan Emirinin emrinde, Hindistan'ı işgal etmeye hazır 50.000 müslüman olduğuydu.
The Persian Muslims are threatening trouble.
İranlı müslümanlar sorun çıkarıyorlar
300 million Muslims are sighing under their chains, and all our former fellow countrymen are praying for our victory and success.
Zincirler altındaki 300 milyon müslüman inliyor. Ve tüm eski vatandaşlarımız zafer ve başarımız için dua ediyor.
This clashed with Enver's vision of uniting all Muslims in an expanded, all-Turkic empire.
Bu, Enver'in tüm müslümanları ve Türkleri birleştirip yeni bir imparatorluk kurma fikriyle uyuşmuyordu.
We're Muslims.
Biz Müslümanız.
I mean, do the Hindus, Arabs, Jews, Irish, Muslims, Buddhists
Hindular, Araplar, Yahudiler, İrlandalılar...
- I thought Muslims didn't drink.
- Müslümanların içki içmediğini sanırdım.
- Muslims are like Jews.
- Müslümanlar Museviler gibidir.
Well, they say with the Abu Karaf up north, but I don't know too many Muslims be up there, so something's funny.
- kuzeydeki abu karaf'tan söz ediyorlar. ama bilmiyorum. tuhaf şeyler oluyor.
You lost out on the Abu Karaf in their arms dealing because, hey, they're Muslims, and after 9l11, well...
abu karaf'la yaptığın silah anlaşmasında kaybettin çünkü onlar nede olsa müslüman.
We are Muslims.
Biz Müslümanız.
About a thousand years later, it was conquered by the Muslims and turned into a mosque.
Sonra Müslümanların eline geçmiş. Onlar da onu camiye çevirmiş.
It's where Muslims pray.
Müslümanların ibadet yeri.
It became an Orthodox cathedral only in the ninth century, and in 1453 it was converted into a mosque by the Muslims.
Henüz kiliseler ayrılmamıştı. Dokuzuncu yüzyılda Ortodoks katedrali oldu. Sonra da 1453'te Müslümanlar tarafından cami yapıldı.
This is no longer a battle between the muslims and Mecca alone, no.
Bu savaş sadece müslümanlarla Mekke arasında değil.
Our main targets are European Muslims with western educations, passports, and the potential to blend into western society.
Söyle bakalım Rıza, sınıflandırmam nasıl gidiyor?