My favorite перевод на турецкий
8,084 параллельный перевод
How's my favorite couple?
En sevdiğim çift nasılmış bakalım?
Well, if it isn't my favorite bleeding-heart socialist.
En sevdiğim duyarlı sosyalistim gelmiş.
Bribery, tax evasion, criminal misconduct, and my favorite, conspiracy to commit murder.
Rüşvet, vergi kaçırma, görevi kötüye kullanma ve en sevdiğim olan cinayet komplosu kurma.
David, I want you to meet my favorite gal.
David, en sevdiğim sevgilimle tanış.
You all know and love, poor rich boy, parents murdered in an alley, and my favorite volunteer.
Hepiniz zavallı zengin çocuğu bilir ve seversiniz, ebeveynleri ara sokakta öldürülen ve benim en sevdiğim gönüllüm.
So, yeah... that's my favorite memory.
Evet en kıymetli anım bu.
My favorite mango yogurt got discontinued.
O bayıldığım mangolu yoğurt var ya, artık üretilmiyormuş.
Nothing... just enjoying a taste of my favorite beverage, the soda pop.
Hiç. En sevdiğim içecek olan gazozu içiyorum.
But, in the meantime, may I offer you some of the finest cuisine in Brooklyn from my favorite restaurant?
Ama bu sırada sizlere Brooklyn'in en sevdiğim lokantasının en iyi yemeklerinden ikram edebilir miyim?
I am not enjoying this, no matter how much it is 100 % my favorite movie come to life.
Bundan zevk almıyorum. % 100 en sevdiğim filmin gerçek versiyonu olsa bile.
She has all my favorite chewing gums.
Tüm sevdiğim sakızlar da var.
You know, I never had the chance to tell him he was my favorite son.
En sevdiğim oğlumun o olduğunu söyleme şansım olmadı hiç.
Oh, I'm sorry, but... those are my favorite thing!
Özür dilerim, ama onlar benim en sevdiğim eşyam.
I'm sorry, did I enter a wormhole to a universe where this coffeehouse does not possess the technology to heat my favorite autumnal tradition to 210 degrees?
Pardon bir solucan deliğine girip, bu kahvecinin en sevdiğim sonbahar içeceğini 98 dereceye ısıtacak teknolojiye sahip olmadığı alternatif bir evrene mi geldim?
Um, nighttime really is the only time it's socially acceptable to dress like a 19th century homesteader, which is my favorite style of dress.
Imm, ancak geceleri..... 19. yüzyıldan kalma bir kadın gibi..... giyinirseniz, kabul görürsünüz. En favori tarzım budur.
My favorite being : "You got the right to remain sexy".
En sevdiğim : "Seksi kalma hakkına sahipsiniz."
He's my favorite.
O, benim gözde elemanım.
- Yes. It's my favorite anyway.
Zaten vanilyalı severim.
Oh, you know, I miss my favorite poker buddy.
- En iyi poker partnerimi özledim.
Paragraph three had some of my favorite- - Oh, please, I can see your eyes darting around the screen.
Yapma lütfen, gözlerinin ekranda gezdiğini görebiliyorum.
It's my favorite cassette.
İçinde en sevdiğim kaset var.
This is my favorite tower.
En gözde kulem bu.
My favorite musical is Annie, my favorite season winter, and my favorite actor is, of course, the great Ben Vereen.
En sevdiğim müzikal Annie, en sevdiğim mevsim kış ve en sevdiğim oyuncu da elbette yüce Ben Vereen.
You know, my favorite times of playing were Pop Warner and high school.
Oynamayı en sevdiğim zamanlar Pop Warner ve lise zamanlarımdı.
Congratulations, Donna told you my favorite breakfast drink, but what does that have to do with the price of tea in Antarctica?
Tebrikler, sana favori kahvaltı içeceğimi söylemiş, fakat bunun Antarktika'daki çay fiyatlarıyla ne ilgisi var?
Well, it was my favorite purse.
Sonuçta o benim en sevdiğim çantamdı.
She did surprise me by cooking my favorite meal naked.
En sevdiğim eti çıplak yaparak beni şaşırttı.
Lee, my favorite parent.
Lee, en sevdiğim veli.
That's my favorite event of the year!
Bu, yılın en sevdiğim olayıdır!
It's just this is my favorite section.
- Burası en sevdiğim kısım.
Well, it's not to give me my favorite T-shirt back.
En sevdiğim tişörtü geri vermek için değildir.
My favorite tweet last night was four simple letters simply saying, "iSad."
Dün akşam en beğendiğim tweet sadece dört harften oluşan "iSad" ifadesiydi
Fulfilling a lifelong fantasy of meeting the cast of my favorite show.
Hayatım boyunca, sevdiğim dizinin oyuncularıyla tanışabilme hayalimi gerçekleştirebileceğim.
That was my favorite hat.
O benim en sevdiğim şapkaydı!
A new computer, a real bed, um, $ 10,000 to my favorite charity...
Yeni bilgisayar, yeni yatak, en sevdiğim hayır kurumuna 10.000 $ bağış.
Now, this is my favorite spot in the entire house.
Burası da evin en sevdiğim yeri.
This was my favorite kid goat.
Bu benim favori yavru keçim.
- Those are my favorite kind.
- O benim en sevdiğim tür.
Sporadic employment history, was a henna tattoo artist, yoga instructor, and my personal favorite, an amateur dream researcher.
Düzensiz bir iş geçmişi var. Kına dövme sanatçılığı, yoga eğitmenliği bakın bu benim favorim, amatör rüya araştırmacılığı.
And, ooh, my personal favorite is a baby onesie that says " 9 months ago my mom read'Bare Reflections,'"
Ve kişisel favorim, "Annem 9 ay önce Açık Fikirler'i okudu" yazan bebek tulumu.
Before you leave, my sister would love to show you her favorite reality show.
Gitmeden önce kardeşim sana en sevdiği diziyi göstermek istiyor.
Don't try to kiss up to me by mentioning my third-favorite New York expressway.
3. en sevdiğim otoyoldan bahsederek bana yalakalık yapma.
I'll be drowning my sorrows in a marathon of my new favorite true-crime show, "Lethal Ladies."
Yeni favori gerçek suç dizim Ölümcül Kadınlar maratonu yapıp efkâr dağıtacağım.
History was my second favorite subject...
Tarih benim ikinci ilgi alanım.
My God, Debbie, it's your favorite song.
Tanrım, Debbie, bu senin en sevdiğin şarkı.
Hey, my three favorite customers.
En sevdiğim üç müşterim.
Well, she's my favorite student.
Şey, o benim favori öğrencim.
G.H. Is my all-time favorite show.
G.H. en sevdiğim dizidir.
You are hands down my new favorite thing.
Ellerinin yerde olması benim yeni favori şeyim.
All my favorite things.
En sevdiklerim.
Terrifying? Next to my mother dying, being alone in this house is my favorite dream.
Annemin öldüğünü gördüğüm rüyadan sonra ev sevdiğim rüya bu evde yalnız kaldığım.
favorite 20
my fair lady 19
my family 595
my father is 24
my father is dead 46
my father 1334
my father told me 25
my father was 24
my father said 34
my father's dead 51
my fair lady 19
my family 595
my father is 24
my father is dead 46
my father 1334
my father told me 25
my father was 24
my father said 34
my father's dead 51