Never will перевод на турецкий
19,505 параллельный перевод
Pretend this doesn't concern you, and with a little luck, it never will.
Sizi ilgilendirmiyormuş gibi davranın. Birazcık şansla, hiç ilgilendirmeyecek de.
- And you never will.
- Asla bilemeyeceksin de.
And thanks to us, they probably never will.
Ve bizlere şükürler olsun ki muhtemelen artık bulamayacaklar. Bu hiç mantıklı değil.
I will never give up.
- Asla vazgeçmeyeceğim.
Until Snow White dies, I will never be what you want... let along what I want.
Pamuk Prenses ölene kadar bırak benim istediğimi senin istediğin gibi biri olmayacağım.
And how disappointed were you when you realized that you will never find him?
Asla bulamayacağını anlayınca ne kadar hayal kırıklığına uğradın?
I will never be happy until Damon is out of my life for good.
Damon hayatımdan temelli çıkmadan asla mutlu olamayacağım.
Marina will never let me go.
Marina asla ayrılmama izin vermeyecek.
No matter what happens, I will never stop loving you, okay? - Never.
Ne olursa olsun, seni sevmekten vazgeçmeyeceğim.
And that's why we feel that this will never happen again.
Bu sayede bunu bir daha tekrarlamayacağını düşünüyoruz.
The Clave will never stop hunting me and you know that.
Merkez beni avlamadan durmayacak, sen de biliyorsun.
You know Reven Wright will never allow this.
Reven Wright'ın buna asla izin vermeyeceğini biliyorsun.
You will never be a man.
Asla adam olamayacaksın.
You will never again spend a night alone.
Bir geceyi daha asla yalnız başına geçirmeyeceksin.
While I live and breathe, it will never happen.
Yaşıyor ve nefes alıyor olduğum sürece, kocanla asla barışmayacağım.
I begin to fear that will never happen.
Bunun asla olmayacağından korkmaya başladım.
He will never be reconciled.
Asla barışmayacak.
And I will never give her cause to think otherwise.
Aksini düşünmesi için bir sebep vermeyeceğim.
You will never again set foot in my house.
Evime bir daha adım atmayacaksın.
That bastard will never get within five feet of you again.
O piç kurusu bir daha 5 metre yakınına bile yaklaşamayacak.
" Never again will I curse the ground for man's sake.
" İnsanlar yüzünden toprağı bir daha lanetlemeyeceğim.
'Never again will I curse the ground for man's sake, nor will I again destroy every living thing as I have done'. "
"İnsanlar yüzünden toprağı bir daha lanetlemeyeceğim. " Daha önce yaptığım gibi bütün canlıları yok etmeyeceğim. "
Agent keen will never make it to fort meade.
Buna söz veriyorum. Söz veriyorsun?
My government will never let it stand.
Hükümetim asla buna izin vermeyecektir.
The administration will never let - -
Yönetim asla izin...
In two days I will have my revenge on India in a way that it will never forget.
İki gün içinde intikamı mı alacağım ve bunu Hindistan hiç bir şekilde asla unutmayacak.
Because we told you, no matter what happens, it will never change the way we feel about you and your sisters.
Aramızda ne olursa olsun, sen ve kardeşlerine karşı olan hislerimiz asla değişmeyecek.
Just promise me one thing... for as long as you have these powers, you will never, ever use them.
Bana bir şey için söz ver. Bu güçlere sahip olduğun süre boyunca, asla onları kullanmayacaksın.
And when it's dead... you two will leave, and never come back.
- O canavar öldüğünde de siz ikiniz buradan gidecek ve asla geri dönmeyeceksiniz.
Stroman will never even know we're gone.
Stroman'ın gittiğimizden haberi bile olmaz.
You give me the identity of Ghost, and you and I will never have to see each other again.
Bana Ghost'un kimliğini ver ve biz de birbirimizi bir daha asla görmeyelim.
My lord, I give you a written undertaking that.. ... if this court finds me guilty.. ... then I will never make an appeal to any higher court.
Efendim, ben de eğer mahkemede suçlu bulunursam temyize göndermeyeceğime taahhüt ederim.
That no-good, two-timin'musical genius will never set foot in my club while I'm alive.
O bir işe yaramayan, aldatmada bir numara müzik dehası.. .. ben varken bu kulübe ayak basamaz!
This will never happen again.
Bu bir daha asla olmayacak.
How you've been a legal secretary this long, and never have done doc review. I will tell you how.
Nasıl bu kadar süre sekreterlik yapıp hiç belge taraması yapmadın?
Even if he is acquitted, there is an excellent chance he will be thrown out of the bar and never be able to practice law again.
- Beraat etse dahi barodan atılması ve bir daha avukatlık yapamaması büyük bir olasılık.
He will never forgive you.
- Seni hiçbir zaman affetmeyecek.
Do what I'm asking, do it now, and I'll make sure you go someplace quiet where the FBI will never find you.
Senden istediğimi hemen yap bende FBI'ın seni asla bulamayacağı sesiz bir yer ayarlayayım.
This marriage will never happen.
- Bu evlilik asla olmayacak.
A business deal that will never hold?
Asla anlaşamayacağın bir iş için mi?
A war that will never end?
Hiç bitmeyecek savaş için mi?
If you find this woman, if you get it done fast, your tawdry liaisons at the no-tell motel will be a thing of the past, as I will personally introduce you to two young ladies you will never forget- - soft, warm, blond, and willing.
Eğer o kadını hızlı bir şekilde bulursan günübirlik otellerde yaşadığın düşük seviyeli ilişkilerin mazide kalır ve seni bizzat kendim asla unutamayacağın narin, sıcak, sarışın ve hevesli iki bayanla tanıştırırım.
he will never go away.
Asla yakandan düşmezler.
Orsini will never switch!
Orsini fikrini asla değiştirmeyecek!
I turn him into saveloy, drunk, white man will never tell.
Doğruya yönelmiş olur. Beyaz adam zaten sarhoş konuşmaz kimseye.
McGuire will never go to the police because he'd have to go public about his client list being stolen.
McGuire asla polise gitmez. çünkü giderse listesini çaldırdığını herkes öğrenir.
If young me never reads from that book, then evil will not plague my life, and Pablo will be alive again.
Genç hâlim o kitabı hiç okumazsa, kötülük hayatıma musallat olmaz ve Pablo ölmemiş olur.
I will never give up on maybe.
"Belki" demekten asla vazgeçmeyeceğim.
I will never forgive myself for what happened.
Olanlar için kendimi asla affetmeyeceğim.
The Ahmadis will never have a reason to come looking for Maya.
Ahmadilerin Maya'yı aramak için hiçbir nedenleri olmayacak.
If anyone finds out about this, there will be so much chaos, we'll never stand a chance.
Bunu öğrenen olursa çok büyük bir kaos olur ki, bizim de şansımız kalmaz.
never will be 31
will 4406
william 1771
will you 5002
willy 296
willie 478
williams 400
willow 183
willis 102
willkommen 17
will 4406
william 1771
will you 5002
willy 296
willie 478
williams 400
willow 183
willis 102
willkommen 17
willing 37
willi 47
williamson 37
willard 96
willa 165
willpower 20
will you marry me 800
willem 32
willows 29
william shakespeare 26
willi 47
williamson 37
willard 96
willa 165
willpower 20
will you marry me 800
willem 32
willows 29
william shakespeare 26